Perhaps a city is a living thing. Each city has its own personality, after all. Los Angeles is not Vienna. London is not Moskow. Chicago is not Paris. Each city is a collection of lives and buildings and it has its own personality.
Ama küçük kasabalarda nereden bulacaklardı celladı? Celladsan kimse elini sıkmak istemez çünkü. Bir celladla tokalaşıyorsan seni ölçüp biçiyor demektir. Son dansın için... Kilonu, boyunu, lazım olan ip uzunluğunu hesap ediyordur. Seni üç ayaklı kısrağa bindirmek için.
Ruh bir kez ucuverdiginde ve yaşamın pırıltısı söndüğünde veda ritüelleri gereklidir. Bu ritüeller sayesinde güle güle diyebiliriz. Veda edebilmek gerekir.
Aptalca değil mi?
Ama onu tanıyordum sanki.
En eski, en candan dostummuş gibi.
Ne kadar kötü olursa olsun her şeyi anlatabildiğin, yine de seni sevmeye devam eden, çünkü içini bilen biri gibi.
Onunla gitmek istedim. Beni fark etsin istedim.