Satıcının Ölümü
Arthur MillerSatıcının Ölümü Gönderileri
Satıcının Ölümü kitaplarını, Satıcının Ölümü sözleri ve alıntılarını, Satıcının Ölümü yazarlarını, Satıcının Ölümü yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bazen evimde oturuyorum... tek başıma. Ödediğim kirayı düşünüyorum; çok aptalca... Ama, her zaman bunu arzu etmiştim.
Bütün arzun gömleğini çıkartıp kırlarda dolaşmak olduğu halde, senede iki haftalık bir tatil için elli hafta çile çekmek. Ve daima bir başkasını geçmek için yarış..
Düşünsene. Ömür boyu çalışıp bir evin borcunu öde. Sonunda senin olsun, ama içinde oturacak kimse bulunmasın.
İki haftalık tatil için yılın 50 haftası sıkıntı çekmek. Ve daima birisini geçmek zorunda olmak. İşte geleceğinizi böyle kuruyorsunuz.
Sen portakalı yiyip de kabuğunu atamazsın. İnsan bir meyve değildir!
Pratikte sen de aynı boksun! Hepimiz aynıyız!
Düşünsene. Ömür boyu çalışıp, bir evin borcunu öde. Sonunda senin olsun, ama içinde oturacak kimse
bulunmasın.
Willy: O günlerde kişilik vardı Howard. Saygı vardı, dostluk ve arkadaşlık vardı,ayrıca minnettarlık vardı. Bu günlerde her şey ruhsuz kurallara dayandı,işin içine arkadaşlık ya da..kişilik katma şansı yok oldu. Ne demek istediğimi anlıyor musun?
Ben bu firmaya 34 yılımı verdim Howard.ama şimdi sigortamı ödeyemiyorum.Sen portakalı yiyip de kabuğunu atamazsın. İnsan bir meyve değildir.!.
Linda: Küçük bir insanda büyük insanlar kadar yıpranır. Bu mart ayında çalıştığı firmada 36 yılı dolduruyor. Adı duyulmamış yerlerde onların ismini duyurup piyasalar açtı, ama şimdi,yaşlı zamanında maaşını kestiler.
Happy:Bundan haberim yoktu anne.
Linda: Hiç sormadın ki,canım. Şimdi gelirin başka kaynaktan ya,artık zahmet edip bunu aklına bile getirmiyorsun.
Linda:Biff,hayatın boyunca etrafına bakınamazsın, değil mi oğlum?
Biff:Bir şeyde sebat edemiyorum anne. Bir hayat tarzında sebat edemiyorum.
Linda:İnsan kuş değil ki Biff,baharlarda gelip gitsin.
Biff: Saçların..saçlarına aklar dolmuş..
Linda: Amma da tuhaf çocuksun sen. Canın istediğinde bir yıl kadar uzaklaşıp,sonra da..şunu kafana iyice koy,gün gelecek,bu kapıyı çaldığında burada yabancıları bulacaksın.
Williy: Şimdi nüfus daha çok!. Bu ülkeyi mahveden de bu zaten! Nüfus başını almış gidiyor. Rekabet ise çıldırtıcı. Şu apartmandan gelen leş kokuya baksana! Öbür yanda bir tane daha..peyniri nasıl köpürtürler ki?
Williy: Düşünsene. Ömür boyu çalışıp, bir evin borcunu öde. Sonunda senin olsun,ama içinde oturacak kimse bulunmasın.
Linda: Ama,canim,yaşamın kendisi rol dağıtmaktır. Her zaman bu böyledir.
Bu günlerde her şey ruhsuz kurallara dayandı, işin içine arkadaşlık ya da… kişilik katma şansı yok oldu.”
Sayfa 70 - Mitos BoyutKitabı okudu
“Önemli olan ne dediğin değil, nasıl söylediğindir… Çünkü günü başarılı koşan daima kişiliktir.”
Sayfa 56 - Mitos BoyutKitabı okudu