Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Savaş Kesmeyen Sözler

Mustafa İslamoğlu

Savaş Kesmeyen Sözler Sözleri ve Alıntıları

Savaş Kesmeyen Sözler sözleri ve alıntılarını, Savaş Kesmeyen Sözler kitap alıntılarını, Savaş Kesmeyen Sözler en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çinlilerin dediği gibi:
"Eğer bir yerde küçük insanların büyük gölgeleri oluşuyorsa, orada güneş batıyor demektir."
Günaydın...
Evet, Kur'ani anlamda "oku" emri aynı zamanda "anla, kavra ve anlat" demektir. Birine "Oku!" dedikten sonra ayrıca bir de "Anla!" demeye gerek var mı? Ağzını açan anlaşılmayı istemez mi?
Reklam
Günaydın...
Sadi Şirazi ünlü eseri Bostan ve Gülistan' da anlatır.Bir avuç toprak aldım der, gül kokuyordu.Sordum senin asli kokun bu değil! sen de bu kokuyu nereden aldın? Cevap şöyledir: Ben bir gül ağacının dibinin toprağıydım, onun kokusu bana sindi işte bu nedenle gül kokuyorum... Gülün dibindeki toprak olmak...
Sayfa 171Kitabı okudu
Söz ola kese savaşı, Söz ola kestire başı, Söz ola ağulu aşı, Bal ile yağ ede bir söz. Bu mısraların sahibi koca Yunus sözün gücünü inanıyordu Çünkü o "sözlerin sultanı" olan vahiy medeniyetinin çocuğuydu. İşte bu nedenle sözün savaş kesebilme imkânına atıfta bulunmuştu.
İslam aklı zor olana taliptir: Birleştirip bağlamak zor,kesip koparmak kolaydır.
Köle efendisini nasıl azad eder?
Bu kölelik içselleştirilmiş bir köleliktir: Zincirlerini gerdanlık, kelepçelerini kolye, prangalarını halhal sanmışlardır.
Sayfa 272Kitabı okudu
Reklam
Mekke hüzünlenirse, İstanbul ağlar: Siz duymuyor musunuz hıçkırık seslerini?
Sayfa 262Kitabı okudu
Harcanıyorlar; çünkü adanamıyorlar,adanmıyorlar. Adanamıyorlar; çünkü kendilerine ait değiller.
Sayfa 272Kitabı okudu
Günaydın...
Yüreğimizin gözü aydınlansın, içinizdeki kanadı kırık kuş tekrar kanat çırpsın. Meleklerin kanat seslerini duysun gönül kulağınız!
Sayfa 253Kitabı okudu
Reklam
Ey insan! İndiği zamana dahi otuz bin kat değer yükleyen bir Kitap, kendi halinde bir çöl kasabası sakini olan Abdullah'ın oğlu Muhammed'i 'Âlemlere rahmet' olan bir elçi eden, sıradan bir çöl kasabası olan Mekke'yi 'Kentlerin Anası' olan mübarek ve muhterem belde kılan bu vahiy, eğer senin yüreğine,zihnine, hayatına ve dünyana da inerse, sana bir gecesi bir ömür kadar bereketli bir hayat bahşeder, senin duygu, düşünce ve eylem potansiyelini binlerce kat arttırır.
Sayfa 251Kitabı okudu
Dikkatimizi kalemin en küçük ameli olan 'nokta' ya çekiyor
"Eski Türkçe'de" diyor, "gözün noktasının koymazsanız 'kör' olur, "aile'ye nokta koymaya kalkarsanız gaile olur. Yani nefesi dikkate almayan hayatı, çakıltaşını dikkate almayan binayı, hücreyi dikkate almayan insanı, habbeyi dikkate almayan kubbeyi, damlayı dikkate almayan denizi gereği gibi anlayamaz
Sayfa 298Kitabı okudu
Ne mutlu ona...
Ya et- Tasvir'ul Fenni Fi'l Kur'an adlı eserini annesine ithaf ederken yazdığı şu satırlar" Ey ana! sana ithaf ediyorum! Küçük yavrun büyük delikanlın için gösterdiğin uzun çabanın hasadı bu! Her ne kadar o küçüklükteki Kur'an'ı tilavet güzelliğini yitirmişse de, Kur'an'ın anlamını derinliğini kavrama güzelliğini yitirmeden kalmak, onun en büyük arzusu olacaktır." Seyyid kutup
Sayfa 281Kitabı okudu
Günaydın...
"Yeni bir din dili" elbette gerekli. Mevcut din dili modern insanın anlayamayacağı garip bir 'kuş dili'ne dönüşmüş durumda. Onun için de iletişim kurulamıyor. konuşması gerekenlerin susup susması gerekenlerin konuşmasının temelinde yatan en büyük sebep de budur.
Sayfa 245Kitabı okudu
NE YAZIK Kİ
Akıl mı? Akıl, kavramların ve terimlerin sınırlarını belirleyen tasavvur üzerine inşa edilir. Birinin tasavvurunu kim oluşturmuşsa, aklını da o oluşturmuştur. Bu da ahlakta göreceliğe yol açar. Ahlaki davranışın en büyük düşmanı görececi ahlaktır. "Bana göre, sana göre" başladığı anda, erkeğin ahlaksızlığı "elinin kiri, yu gitsin", kadının ahlaksızhğı "namussuz, vur gitsin" diye nitelendirilmeye başlanacaktır. Evin kızı yaparsa "kaza", hizmetçi yaparsa "sakarlık" olarak değerlendirilecektir.
92 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.