Savaştaki ana kural, şayet kuvvetlerimiz düşmanın on katı ise onları kuşatmaktır; beş katı ise onlara saldırmak; eğer iki katı olursa da ordumuzu ikiye bölmektir.
Eski bir Çin öyküsüne göre, bir zamanlar bir Çin soylusu, zamanının en ileri bilim adamlarından olarak kabul edilen üç kardeş otacıdan en gencine, aralarından en üstün olanın kim olduğunu sormuş.
Otacı cevap vermiş, "En büyük ağabeyim, hastalıkların ruhunu görüp, daha ortaya çıkmadan yok ettiği için, şöhreti evinin duvarlarından dışarı çıkmaz."
"Ortanca kardeşim, hastalıkları ortaya çıktığı anda yok eder, bu nedenle onun şöhreti de yaşadığı mahallenin dışına çıkmaz."
"Bana gelince, ben damarları açar, şuruplar hazırlar, masaj yaparım. Bu nedenle şöhretim her yere yayılır."
"Şimdi size sorarım hangimiz en üstün?"
Hiçbir yönetici birliklerini sahaya kendi hıncını çıkartmak için koymamalı,hiçbir general sadece gurur kırgınlığından dolayı savaşmamalı.
...
Kızgınlık zaman içinde hoşnutluğa dönüşebilir,can sıkıntısının üstesinden memnuniyet gelebilir.
Ama bir krallık bir kere yok edildiğinde,bir daha tekrar var olamaz;aynen ölülerin tekrar yaşama döndürülemeyeceği gibi.
Aydın bir yönetici özenlidir ve iyi bir general de tedbirlidir.İşte bu,bir ülkeyi barış içinde ve bir orduyu bütün olarak tutmanın yoludur.