Camileri seviyorum. Kiliseler de böyle olmalıydı veya belki de böyleydi. Yolcuların, sığınmacıların içtenlikle ağırlandığı yerler. Herkes iyi davranıyor ama gösteriş yapmıyor. Ayakkabılarını çıkarıyorsun. İstediğin köşeye geçiyorsun. Eşyalarını koyuyorsun. Yemek yiyebilirsin, konuşabilirsin. Uyuyorsun. Adeta bir konukevi gibi.