Savaşçı Kadınlar Amazonlar
Jeannine Davis KimballSavaşçı Kadınlar Amazonlar Sözleri ve Alıntıları
Savaşçı Kadınlar Amazonlar sözleri ve alıntılarını, Savaşçı Kadınlar Amazonlar kitap alıntılarını, Savaşçı Kadınlar Amazonlar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yeni Ahit'in Matta kitabı 19: 12'de şöyle yazar: "Kendilerini, Cennet Krallığı'na erişmek adına hadım edenler vardır." Kendini hadım etme geleneği birkaç yüzyıl daha devam etti. Çünkü Hristiyan din adamlarının dini bağlılık adına cinsellikten uzak durmaları gerekir ve bunu teminat altına almanın en basit yolu da budur.
Ortaçağ Avrupa'sında boynuzlu at saflığı ve temizliği, aslan da cesareti simgelerdi.
Grek kadınlarının ikinci sınıf insan muamelesi görmelerine göz yummalarını ve daha çok hürriyet için gayret sarfetmemelerini anlamak bir hayli güçtür. Kabiliyetli, özgür düşünceyi savunan ve akılcılık, eşitlikçilik gibi yüce mefhumları icat eden Grek erkeklerinin, karşı cinse kasten vicdansız davranışlarda bulunmaları da eşdeğer ölçüde tasavvur edilemezdir.
Misal; bir çocuk, dedesi veya nenesinin ölümünden sonraki bir iki yıl içinde doğarsa, bebeğin onun ruhunu taşıdığına, adeta onun yeniden doğduğuna inanılır. Çocuğun talihli olduğu düşünülür ve ona atasının adı verilir.
20. yüzyılın başlarında, Bolşeviklerin ve daha sonrasında da Sovyetlerin, Şamanlık hakkındaki idrakleri çok sığdı. Onu, tıpkı diğerlerine (Budizm, Yahudilik, Ortodoks Hristiyanlık ve İslam) yaptıkları gibi yok etmeye çalıştılar.
Herodot'a göre, bazı bozkır kabilelerinde, ölmüş kişinin ve atının etleri yeniyordu ve böylelikle de mevtanın gücü ve bilgeliğinin içselleştirildiği düşünülüyordu.
Tanrılarla münasebet kurmaya olanak sağlayan sezgisel güçleri temin etmesi itibariyle, dişi cinsiyet daha muteberdi.
Konargöçerlerin katettikleri uzun mesafeler, çok sayıda farklı itikat biçimi ile tanışmalarını sağladı. Sırasıyla; Grekler, Romalılar, Persler, Hintliler ve Trakyalılardan etkilendiler. Netice itibariyle; animizm (ruh tapınıcılığı), atavizm (ata tapınıcılığı) ve mükemmel ölçü için de bir miktar Zerdüştlük karıştırılarak dem tutturulmuştu.
İlkel insanların, fırtınalar gibi tabii ve muayyen olguları, tanrıların kızgın eylemleri olarak algılamalarını net bir şekilde anlıyordum. İşin özeti, böylesine çetin doğa şartlarını insansılaştırmaları hiç de garipsenecek bir durum değildi.
"Bana her nasıl muamele edilirse, ben de misliyle karşılık vereceğim ve zatı şahsına, işte kendi kanını sunuyorum." - Kraliçe Tomris
Pokrovka'nın toprak yapısı sayesinde tunç ve gümüşün çürümesi bir hayli gecikir. Altın ise zaten ilelebet bozulmadan kalır.
Kazaklar, %66 oranında Moğol ırkına (Mongoloid), %33 oranında da beyaz ırka mensuptu.
Arkeologlar ise genelde sanatsal, budunsal ve tarihi kıstaslara bakarak tarihlendirme yaparlar.
Bir Konargöçerin Vefatı: Kadim Defin Törenleri ve Kurganların İnşası
Sarmatlar...ölülerini sadece yazlık otlaklarına defnederlerdi...Eğer bir konargöçer, kış mevsiminde yahut göç esnasında ölürse bedeni belli kaideler içinde hazırlanırdı...Naaşların çürümesini engellemek için de etrafları bal veya balmumu sürülerek kaplanırdı.
Sayfa 52Kitabı okudu
Renate Rolle de İskitlerin, ölülerini yaşayan cesetler olarak düşündüklerini ve ruhun bedeni terk ettiğini düşündükleri kırkıncı güne kadar naaşları yakmadıklarını belirtmektedir. Hatta kırkıncı gün dolana kadar mülkiyetleri ve geçerli evlilik akitleri de korunurdu. Onlara, his sahibi varlıklar olarak saygı gösterilirdi.