2006 1 Mayısı ' na Doğru İşçi Sınıfımızın Durumu
Sebebi ve Yarattığı Sonuçlar İtibarıyla 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi
Nurullah AnkutSözler ve Alıntılar
Çünkü bunlar açısından, Yerli - yabancı Parababaları açısından insan yok. Kâr! Kâr, daha fazla kâr! Her alanda kâr! Dinleri, kitapları da, Allahları da, bunların her şeyleri para! Her şeye bunlar para diye taparlar. Böylesi bir düzende yaşıyoruz, düzen onların düzeni. Yasa, onların yasası. Anayasa, onların Anayasası...
Direnen beden değildir, yani kas ve kemik değildir. Savaşan ve direnen:ruhtur, inançtır, kararlılıktır!
+1
Marks'ın, Lenin'in kitaplarını üniversite hocalarından ziyade, onlardan daha iyi işçiler anlar. Çünkü onların mücadelesini, onların hayatını, dertlerini konu ediyor o kitaplar. Bir meseleyi, bir olayı, bir insanı, bir insanın derdini, bir kesimin derdini anlayabilmek için, o dertleri yaşamak lazım. Onların yaşadığı hayatı yaşamak lazım...
O zaman, bir anadan doğma kardeşler gibi, bu ülkenin tüm imkanlarını beraberce çalışarak değerlendireceğiz, üleşeceğiz. İnsansak, farkımız yok...
Yasada haftalık çalışma süresi, 45 saat. Yasa da yine, onların yasaları. Yoksa Avrupa'da, mücadelelerle, bazı yerlerde haftalık çalışma süresi 35 saate kadar düşürüldü. Türkiye'de yasada 45 saat. Ancak fiili olarak, tekstil atölyelerinin tamamına yakınında, fiili olarak haftalık çalışma süresi 72 saate çıkmış durumda. En az 72 saate çıkmış durumda. Şimdi bazılarında, işçiler fazla mesai yapsın diye ilaç veriyorlar resmen. Yani o takviye edici, vitamin gibi bazıları zararsız bir takım uyarıcılar vererek gencecik bedenleri, kaldırabileceklerinin ötesinde çalıştırarak kanlarına, iliklerine kadar sömürmek istiyorlar. Bu kadar vicdansız bir uygulama var.
"Çivi çiviyle sökülür. O, ciğeri beş para etmez, memleketin gümrüklerini 'Batılı' dedikleri parababalarına, 'Ortak Pazar' dalaveresine kurban ederek milleti resmen satan bir kaç bin soyguncu ortada. Bu güruh madem ki, Politikanın su başlarını keserek, İktidarı tekelinde tutarak türlü canavarlıklarını yapabiliyor. Sonra, Meclise soktuğu Adamlarıyla kayıkçı dövüşleri çıkararak dikkati o hokkobazlıklara çekebiliyor. Sonra, ezik, bitik, aç, işsiz yığınlarımıza koleralı zemzem satarak, her çapulun ve haydutluğun 'Din İman, Bin Mintan' adına yapıldığını da rahatça yutturmanın yollarını parayla, zorla, sürü sürü sözüm yabana 'gizli' tarikatlarla arayıp bulabiliyor. Bunun önüne Siyasi İktidarı ele alma savaşından başka hiç bir şey geçemez...''
"Fabrikaları, yolları, çiftlikleri, sarayları, şehirleri, gecekonduları yapan ve işleyen İşçi Sınıfı, Devrimci Gençlikle elele: İşçi Sınıfı Partisini de yapacaktır. Çünkü İşçi Sınıfı Partisini yapıp yürütmeyi beceremedikçe, başka her şeyi yapmanın, dünyaları yeniden kurmanın, insanca yaşamak için yetmediğini, her günkü gözyaşlı ve kanlı denemeleriyle sınamıştır. Daha da çok sınayacaktır.