Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Seçme Mektuplar (1945-1985)

Italo Calvino

Seçme Mektuplar (1945-1985) Sözleri ve Alıntıları

Seçme Mektuplar (1945-1985) sözleri ve alıntılarını, Seçme Mektuplar (1945-1985) kitap alıntılarını, Seçme Mektuplar (1945-1985) en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Edebiyata daha çok inan, içinde yaşayacağımız korkunç yıllarda bize kalan bir tek bu olacak.
Pier Paolo Pasolini'ye-Roma-1973
Çok uzaklaşmış olan sensin, yani. Bu sadece zamanla tam bir kitap kurdu haline gelen benim gibi birinin zihinsel ritminden en uzak olan şey sinema olduğu için olmadı, senin kelimeleri kullanma şeklin de uzaklaştı, sözcükleri de var olanları beyaz perdeye travmatik bir şekilde aktarır gibi kullanır oldun: Sen aktüaliteye karşı hızla bir müdahalelere giriştin, bense aktüaliteye yönelik bir tutumu en baştan bıraktım.
Sayfa 438Kitabı okudu
Reklam
François Wahle'e-Paris 1960
Hiçbir zaman sonuna kadar gitmediğimi, öykülerimin hepsinde belli bir noktada her şeyin dinip sakinleştiği, trajikliği eksik bıraktığımı söylüyorlar; ne diyebilirim ki? Bu gerçekten de benim psikolojimle, dünyayla olan ilişkimle ilgili bir süreç olsa gerek ve ister doğru olsun ister olmasın, bu konuda söyleyebileceğim başka bir şey yok. Kısacası benim meylettiğim şey, öğretebilmeyi istediğim te şey bir bakma şekli, bir diğer deyişle dünyanın ortasında bulunmayı öğretmek istiyorum. Edebiyat, en nihayetinde, bundan başka bir şey öğretmez.
Sayfa 209Kitabı okudu
Mario Boselli'ye-Cenova-1969
Kafka iki şekilde okunabilir: "Bir ruhun hikayesi" olarak ve/ya da nesnel ilişkiler ağının betimi olarak, ben ikincisinin en önemli olduğunu sanıyorum.
Sayfa 387Kitabı okudu
Issa I. Nauri'ye-Amman-1968
Nezaket göstererek gönderdiğiniz Filistin Direniş şiirlerini okudum. Büyük bir ifade gücüne sahip, şiirsel ve insani bakımdan içten bir sıcaklık taşıyan şairler oldukları izlenimine kapıldım. Yapılacak en iyi şey bu şiirleri yayımlayabilecek bir dergi bulmak olur. Doğal olarak zulme uğrayan Filistinlilerin dramı biz Avrupalılarda özel bir yankı uyandırıyor çünkü şimdi size zulmedenler- gerek kendileri gerekse aileleri- Nazizim zamanında ve çok önceden de, asırlar boyunca en korkunç ve insanlık dışında zulümlerden geçtiler. Bir zamanlar zulme uğrayanların şimdi zulmedenlere dönüşmesi bize göre olabilecek en acıklı, üzerinde en çok durulması gereken şey. Şairlerden hiç birinin bu motifi işlememesine üzüldüm.
Sayfa 364Kitabı okudu
Guido Fınk'e-Floransa-1968
(...) kitaplar antipatik oldukları ölçüde (yani düşüncelerimizdeki alışkanlık ve kendi zevklerimizden dolayı onları hazmetmemiz ne kadar zorsa o kadar) önemlidir; onları özümsemek ne kadar zorsa o kadar önemlidir.
Sayfa 355Kitabı okudu
Reklam
Mario Socrate'ye -Roma-1961
Ama öyle günlerden geçiyoruz ki, insanın ne yazmadığı çoğu zaman ne yazdığından daha önemli.
Sayfa 213Kitabı okudu
Elsa Morante'ye-Roma 1956
Sevgili Elsa, kitabını büyük bir zevkle, eğlenerek ve sürekli hayretler içerinde kalarak okudum*. Yaratıcılıktan ve imgelerden yana öylesine zengin olan, doğa ve insandan zevk alan hayal gücündeki kaliteyi, az karakterle ve uçlara kadar götürülen duygularla, sade bir panoramayla neredeyse bir görmeyi andıran bir dünyayı dalmanı ve her şeyi gerçek, kendi kendisine yeterli kılmanı, karakterlerin rolünün doğal akış havasında olmasını, her bir sayfayı yazarken ve kurgularken hissettiğin o keyfi okurlara aktarışını seviyorum. *Arturo'nun Adası
Sayfa 116Kitabı okudu
İtalya Komünist Partisi Sekreterliğine-Torino-1957
Komünist dünyanın çeşitli yerlerinden cesur ve net olma çağrıları geldiği bir zamanda, 1956 yılını Parti için gerçek anlamda "yenilenme ve güçlenme" yılı kılabilecek yegane şeyin coşkulu ve biricik ahlaki atlımda bulunmak olacağını savunan kesimde yer aldım. Oysa VIII. Kongre'nin hazırlığı sırasında ve sonrasında İtalyan Komünist Partisi'nin izlediği yol, yenilikçi önerileri susturarak tutuculuğa yönelmek, dogmatikler yerine, sözümona "revizyoncu" dediğiniz kesimle mücadele etmek oldu ve bu bana tarihin sunduğu büyük bir fırsatın reddi gibi geldi.
Sayfa 132Kitabı okudu
Maria Pia Ghiandoni'ye-Arcevia-1967
(...) eleştirmen için yazar var olamaz, sadece yazarın belirli bir miktar çalışması var olabilir.
Sayfa 338Kitabı okudu
Reklam
Giorno'ya-Milano-1965
[Sevgili Müdür] "Uzun saçlılara" karşı Roma'da görünen hoşgörüsüzlük dalgasından yeteri kadar söz edilmemesinin endişe verici bir uygarlaşmamışlık göstergesi olduğu kanısındayım. (...) Bu ülkenin başkentinde, insanlara kendilerinden farklı giyindikleri, uysal ve savunmasız edaları olduğu için saldıracak derecede taşralı olan öğrencilerin bulunması vahim; bazı gazetelerin bu olayları kışkırtması da vahim ama polisin davranışı çok daha vahim.
Sayfa 311Kitabı okudu
Michelangelo Antonioni'ye-Roma 1955
"Yalnız Kadınlar Arasında"'yı filme çekmeye hazırlandığınızı duyduğumda, bir miktar endişe duyduğumu itiraf etmeliyim. Bunun Pavese'nin bütün romanları arasında filme en az çekilebilecek olanı olduğu kanaatindeyim, diyaloglarla ve havada kalan hislerle dolu olduğundan, fazla gergin ve yalın durumlar içerdiğinden saptırılmadan beyazperdeye aktarılamayacağını düşünüyordum. Filminiz endişelerimi ziyadesiyle giderdi; başarılı senaryonuz romandaki ipuçlarını kullanıp geliştirerek, kendine has bir dinamik içermekle birlikte Paveseci dokusunu da koruyan, tamamlanmış bir sinema hikayesine dönüşmüş.
Sayfa 104Kitabı okudu
...Ve kitapları okuyorum. Chesterton’un tüm kitaplarını okuyorum. Chesterton hakkında yazılmış her şeyi de bulup okuyorum. İşte o zaman o cümlede: Chesterton gibi... yüce, bunalımlı, durgun ya da şizofrenik yazabiliyorum. Hepsi bu. Ama bu arada, üç sözcük için on beş günümü harcamış oluyorum.
Ben tırnaklarımı yiye yiye yazıyorum. Sen tırnaklarını yiyerek mi yazıyorsun? Yazarlar tırnaklarını yiyen ve yemeyenler olarak ikiye ayrılıyor. Parmağını emerek yazanlar da var.
Ben de bir romana başladım: Bir haftada dört sayfa yazdım. Aradan günler geçti ve tek bir satır bile ilerleyemiyorum, bazı günler yazdığım bir cümlede çıktı mı bindi mi desem diye düşünüp duruyorum.
22 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.