Şefaat Gönderileri
Şefaat kitaplarını, Şefaat sözleri ve alıntılarını, Şefaat yazarlarını, Şefaat yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
-Nebi sav şöyle buyurdu:"Her peygamberin kabul edilecek bir duası vardır.Her peygamber bu duasını hemen yapmıştır.Ben ise bu dua hakkımı kıyamet günü ümmetime şefaat için sakladım.İnşaAllah ümmetimden Allah'a herhangi bir şeyi ortak koşmadan ölen herkese bu şefaat ulaşır. "
[Müslim,İbn Mace.Elbani bu hadisin sahih olduğunu belirtmiştir.
Sahîhu'l-Cami,Hadis No:5176]
Sayfa 73Kitabı okudu
"Şefaatte esas alınacak olan şey tevhiddir.Kim tevhid üzere ölürse şefaati hak eder,bunun dışındakilere şefaat yoktur.
Resulullah sav şefaati ile mutlu olacak kimse ihlas üzere tevhid sözünü söyleyip bu söz üzere ölen; Allah'a ve Resulüne itaat üzere yaşamş olan kimsedir.
Resulullah'a soruldu:
"Senin şefaatinle en mutlu olacak kimse kimdir ey Allah'ın Resulü?"
Şöyle cevap verdi:"Kalbinden yada nefsinden ihlâsla la ilahe illallah diyen kimsedir."[Buhari]
Sayfa 53Kitabı okudu
Allah'u teâlâ kullar arasında hesabı bitirip rahmetiyle cehennem ehlinden bazı kimseleri oradan çıkarmayı dilediğinde meleklere Allah'a şirk koşmayanları, Allah'ın kendilerini için merhamet dilediklerini ve la ilahe illallah şehadetinde bulunanları ateşten çıkarmalarını emreder.Onları ateşte secde izinden tanırlar.Ateş ademoğlunun secde izleri bulunan kısımları dışındaki kısımları yok eder.Allah ateşe secde izlerini yemeyi haram kılmıştır.Yanmış bir şekilde ateşten çıkarlar.Üzerlerine hayat suyu dökülür,onun altında,selin taşıdığı tanenin bitişi gibi biterler.
Sayfa 49Kitabı okudu
Zeyd İbn Erkam'dan radıyallahu anhu: Resulullah sav şöyle dedi;"Şefaatim kıyamet günü gerçekleşecektir.Buna iman etmeyen bunu hak etmeyecektir."
Sayfa 46 - Beyaz KarıncaKitabı okudu
Kısacası, şefaat, Kur'an ve sünnette sabittir.Sahih sünneti reddeden kimse,aynen hadiste olmayan bir şeyi ona katan kimse gibidir,ikisi de yalancı konumundadır.Resulullah sav şöyle der:"Kim kasten bana yalan bir şeyi isnad ederse cehennemdeki yerine hazırlansın."[Buhari/Müslim]
Buhari A'meş'ten şöyle rivayet etmiştir: İbrâhim'in yanında rehin ve kefil konusunu ele almıştık.İbrahim dedi ki:
Esved,Aişe'den [Radıyallahu Anna] şöyle aktardı:"Nebi sav bir yahudiden,bir süreliğine zırhını rehin bırakarak yiyecek satın almıştı."[Buhari] Şafii ve Beyhakî'de bu yahudinin Beni Zufer'den Ebuşşahm olduğu geçer.Bahsedilen yiyecek ise otuz sa'arpadır.
Hadis alimleri bu hadisten, kâfirlerle alışverişte bulunmanın haram birşey söz konusu olmadığı müddetçe caiz olduğu hükmünün çıkacağını, onların itikadlarının bozukluğuna veya kendi aralarındaki muamelelerine bakılmayacağını söyler.
Resulullah'ın sav sahabeyle alışveriş yapmayıp yahudiden almasına gelince,bu ya onlarla alışverişin caiz olduğunu göstermek,ya sahabenin de kendi ihtiyaçlarını karşılayacak kadarın dışında fazla yiyeceğe sahip olmayışları, yada ondan bir karşılık almak istemeyeceklerinden dolayı kimseyi zor durumda bırakmayı istememesi sebebiyledir.
Sayfa 17Kitabı okudu
Şüphesiz ki zikri/Kur’ân’ı biz indirdik. Onu koruyacak olan da hiç kuşkusuz yine biziz. (15/Hicr, 9)
Allah'u Teâlâ Kur'an-ı koruyacağını vaad ettiği gibi, sünneti koruyacağını da vaad etmiştir.Kur'an'ın korunacağına dair kesin inancımız, Kur'an-ı koruyan Rabbimizin,onun açıklanması için sahih sünneti de koruduğunu ifade eder.
Allah'u Teâlâ şöyle der;
"Şüphesiz onu toplamak ve okutmak bize aittir.Onu okuduğumuz zaman onun okuyuşuna uy.Sonra şüphesiz onu açıklamak da bize aittir. [Kıyamet/17-19]
Sayfa 15 - Beyaz KarıncaKitabı okudu
"Resûl size neyi vermişse onu alın, neyi de yasaklamışsa onu bırakın. Allah’tan korkup sakının."[Haşr/7]
Peygamberin hadisini almayan, Kur'an-ı almamış olur, çünkü Kur'an bizlere Resûl'ün getirdiğini almamızı emretmektedir.Hadis, Kur'an-ı açıklar ve tefsir eder.Hadisi almaksızın ibadetlerin ve diğer hükümlerin ayrıntılarını bilmemiz imkansızdır.
Sayfa 15 - Beyaz KarıncaKitabı okudu
"Hiç kimsenin Allah'ın kitabı hakkında, amaçlanan şeyi anlamak için Kur'an ve Sünnete başvurmaksızın kendi görüşünü ortaya koyma hakkı yoktur.
Çünkü Kuran'da bir yerde mücmel ya da müphem olan bir ifade, başka bir yerde ayrıntılı olarak gelmiştir.Yahut Kur'an'da açıklaması bulunmayan ifadelerin açıklaması Rasul'ün Sav sünnetinde bulunur.Allah Teâlâ şöyle der:
"İnsanlara, kendilerine indirileni açıklayasın diye sana zikri indirdik.Umulur ki düşünürler."
[Nahl/44]
Sayfa 11 - Beyaz KarıncaKitabı okudu
Alimler, Mekke'de ve Medine'de yaşama konusunda farklı görüşler bildirmişlerdir. Ebu Hanife ve bir grup Alim Mekke'de yaşamının mekruh olduğunu söylemişler; Ahmed ibn hanbel ve bir grup da müstehab olduğunu söylemişlerdir. Mekruh olduğunu söyleyenler, orada bıkkınlığın oluşması, sürekli orada bulunmaktan dolayı saygının azalması, orada günaha girmek gibi şeylerden dolayı mekruh sayarlar. Zira orada günaha girmek diğer mekanlarda girmekten daha çirkindir. Aynen iyiliklere orada daha fazla sevap verilmesi gibi.
Sayfa 38 - Beyaz Karınca YayınlarıKitabı okudu
Medine Halkı İçin Şefaat
Yine Medine’de ölen kimse için Rasulullah’ın şefaatiyle ilgili hadis şöyledir: İbn Ömer’den radıyallâhu anhumâ: Rasulullah şöyle dedi: “Ölümü Medine’de olması mümkün olan kişi orada ölsün, zira Medine’de ölen kimse için şefaat ederim.”
(Tirmizi, Ahmed, İbn Mace.)
Sayfa 36 - Beyaz Karınca YayınlarıKitabı okudu