Gerçekten de yalnızca erkeğin sefaletini gören pek bir şey görmüş sayılmaz. Esas olan, kadının sefaletidir; onu tanımak gerekir, ama yalnız kadının sefaletini gören de bir şey görmemiştir; asıl olan çocuğun sefaletini görmektir.
Gerçekten de gözlerimize başkasının vicdanını görebilmek olanağı verilseydi, bir insanı düşündüğünden çok hayal ettikleri ile değerlendirebilirdik.
Düşüncede irade vardır, hayalde yoktur.
Bir kuşkucunun inanan birine bağlanması renkler kanunu gibi basit bir şeydir.
Bizde eksik olan şey, bizi kendine çeker. Işığı hiç kimse kör kadar sevemez.
Hiçbir şeye inanmamanın alanı dardır.
Gerçekte hiçlik diye bir şey yoktur, sıfır yoktur.Her şey bir şeydir, hiçbir şey hiç değildir.
'İnsan ekmekten çok, bir şeyi kabul etmekle yaşar.'