Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şehir ve Yıldızlar

Arthur C. Clarke

Şehir ve Yıldızlar Sözleri ve Alıntıları

Şehir ve Yıldızlar sözleri ve alıntılarını, Şehir ve Yıldızlar kitap alıntılarını, Şehir ve Yıldızlar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Alvin Alystra'nın güzel olduğunu hiç fark etmemişti, çünkü hiç çirkin insan görmemişti. Güzellik evrensel olduğunda kalbi etkileme gücü azalır ve yalnızca yokluğu duygusal bir etki bırakır.
Efsane -ki bu sadece bir efsane- İstilacılarla bir anlaşma yaptığımızı söylüyor. O kadar ihtiyaçları varsa Evren onların olabilirdi, biz doğduğumuz dünyayla yetinebilirdik. “Anlaşmaya uyduk ve çocukluğumuzun sınırsız hayallerini unuttuk; sen de unutacaksın, Alvin. Bu şehri inşa eden ve içindeki toplumu da planlayan kişiler maddeye olduğu kadar düşünceye de hakimdiler. Bu duvarların içine insan ırkının ihtiyaç duyabileceği her şeyi koydular. Sonra da asla ayrılmamamızı sağladılar.
Reklam
Bedenindeki olumsuzluklardan kurtulmak için İnsan uzun tarihi boyunca kendini defalarca baştan inşa etmişti. Tırnak ve diş gibi gereksiz fazlalıklar ortadan kalkmıştı. Saç kafayla sınırlanmıştı; bedende tek bir tüy bile kalmamıştı. Doğuş Çağları'ndaki bir adamı en çok şaşırtacak olan özellik ise göbek deliğinin kaybolmuş olmasıydı. Nedeni açıklanamayan yokluğu onu oldukça düşündürür ve daha ilk bakışta erkekle dişiyi ayırt etme sorunu karşısında şaşkına dönerdi. Artık ikisinin arasında bir fark kalmadığını düşünebilirdi, ki bu büyük bir hata olurdu. Diaspar'ın kendine özgü şartlarında hiçbir erkeğin erkeksiliği şüphe götürmezdi. Sadece artık takımlar ihtiyaç duyulmadığında daha iyi saklanıyordu; iç düzenlemeler Doğa'nın orijinal kaba, hatta düpedüz tehlikeli düzenlemelerini büyük ölçüde geliştirmişti.
Tüm bildiğimiz şu: Alvin, insan ırkında yalnızca sen, daha önce hiç yaşamadın. En az on milyon yıldır Yeryüzü'nde kelimenin tam anlamıyla doğan ilk çocuk sensin.
Süreklilik, yeterli değil. Kolaylıkla durgunluğa, dolayısıyla bozulmaya yol açabilir.
Kaderini kendisi mi çiziyordu, yoksa Kader onu özellikle mi seçmişti? Belki de bu sadece bir olasılık meselesi, tesadüfler kanununun işlemesiydi.
Reklam
Alvin'in basit sorusunu cevaplayamıyorlardı, ya da daha üstün bir güç bunu yapmalarını yasaklamıştı..
O kısa dönemde olanları tahmin etmek zor değil. Saf zihin yaratıldı, ama ya kontrolsüzdü ya da diğer kaynaklardan da anlaşıldığına göre maddeye tamamen düşmandı. Yüzyıllar boyunca Evren'i harap ettikten sonra anlayamadığımız güçler tarafından kontrol altına alındı. İmparatorluk'un kullandığı silah her neyse yıldızların enerjisini tüketmiş; İstilacılar hakkındaki efsanelerin de tamamı olmasa da bazıları bu çatışmanın izlerinden kaynaklanmış. Ancak bu konuda az sonra daha fazla şey söyleyeceğim. “Çılgın Akıl yok edilemezdi, çünkü ölümsüzdü. Galaksi'nin sınırına sürüldü ve orada anlamadığımız bir şekilde hapsedildi. Hücresi Kara Güneş olarak bilinen yapay bir yıldızdı, o zamandan beri de orada. Kara Güneş öldüğünde tekrar özgür kalacak. O güne ne kadar kaldığını bilmemiz ise mümkün değil.”
Alvin biliyordu ki, gerçekte odasındaydı ve aynı şekilde çevresini saran bütün bu kalabalık da evlerindeydi. Yerinden kımıldamaya kalkışmadığı sürece yanılsama kusursuzdu. Diaspar'ın boşaldığına ve tüm halkının burada, bu muhteşem içbükey yapıda toplandığına inanabilirdi. Şehirde hayatın durup tüm halkın Büyük Toplantı'da buluşması bin yılda bir defa bile olmayan bir olaydı. Alvin Lys'te de bu toplantının bir benzerinin yapıldığını biliyordu. Orada bu akılların toplantısı olacaktı, ama belki bedensel olarak bir araya gelirler ve bu en az bu toplantı kadar hayali, ama görünüşte gerçek olurdu.
Alvin bir kaşifti ve tüm kaşifler yitirdikleri bir şeyi ararlar. Buldukları çok enderdir, bunun onlara aramaktan daha büyük mutluluk getirmesi ise daha da enderdir.
Reklam
Jeserac daha genç görünüyordu, sanki yaşam ateşi taze yakıt bulmuş, damarlarında alev alev yanıyordu.
Diaspar'ın her şeyi gibi gökyüzünü kaplayan duvarı da yapaydı, en azından kısmen öyleydi. Yıldızlarıyla İnsan'a yitirdiklerini anımsatan gecenin şehre girmesine asla izin verilmezdi.
Yerden bir metre kadar yukarıdaki geniş, şeffaf bir panel tüm yapı boyunca uzanıyordu. Alvin alnını dümdüz ve tuhaf bir şekilde ılık olan metale dayadı ve makinenin içine baktı. Önce hiçbir şey göremedi; sonra gözlerine gölge yapınca boşlukta asılı duran binlerce zayıf ışık noktası gördü. Üç boyutlu bir kafes şeklinde birbiri ardına sıralanmışlardı ve ona çok garip ve anlamsız görünüyorlardı; yıldızlar da eski insanlara böyle görünmüştü kuşkusuz.
Kendi kaderine inanmak tanrıların bir insana bağışlayabileceği en değerli hediyelerden biriydi.
Alvin, insanoğlu uzun zaman önce ölümsüzlüğün peşinde koştu ve onu sonunda elde etti. Ölümün ortadan kalktığı bir dünyada yaşamın da ortadan kalkacağını unuttular. Yaşamını sonsuza dek uzatabilme gücü bireyi memnun etse de ırka durgunluk getirdi. Biz ölümsüzlükten çağlar önce vazgeçtik, ama Diaspar hâlâ bu sahte düşün peşinde. Yollarımızın ayrılmasının ve bir daha asla buluşmamak zorunda oluşunun nedeni de bu.
278 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.