Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Seks, İçki, Seks Tapımı, Tektanrı ve Yardımcıları

Seks Tanrıları

Elvin Azar Süzer

Seks Tanrıları Sözleri ve Alıntıları

Seks Tanrıları sözleri ve alıntılarını, Seks Tanrıları kitap alıntılarını, Seks Tanrıları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bahardaki verimlilik seks ritlerinde İnanna’mn, sevgilisi tanrı Dumuzi’yi temsil eden krala söylediği bir şarkının "müstehcen" içeriği ilginçtir; ama bundan daha da ilginci, bu şarkının kutsal bir dua olarak kabul edilmesidir! Bana gelince; a.. .ımı, benim için yüksek tepeciği, ben bakire için, benim için, kim işleyecek? A.. .çığım ıslanmış toprak, benim için, ben kraliçe için, kim oraya öküzünü koyacak? " Bu şarkıya erkek şöyle yanıt vermektedir: "Ey en yüce kadın, onu senin için kral işleyecek, kral Dumuzi onu senin için işleyecek". Ve. tanrıça sevinçle tekrar sözü alır: "işte a.. .ım kalbimin erkeği" Kimsenin "edep" duygularını "rencide" etmemek için o ilkel insanların içtenliklerini sansürlemek zorunda kaldım... hepsinden özür diliyorum.
Sayfa 42
Priaperia 5
Seni yakalayacağım kız, ve bir elime geçirince, Sana neler yapacağım, Bükülü ip kadar sıkı, Lir teli kadar gergin, O kocaman şeyimi, Tabii ki daldırıp, içine gömeceğim, Ta yedinci kaburgana kadar.
Sayfa 128Kitabı okudu
Reklam
Diodorus Siculus 4.6.1
Eskiler, anlattıkları mitler veya konuşmaları sırasında erkeklerin seksüel organından söz edecekleri zaman ona "priapos" derlerdi. Bu koşullar altında düşünün ki bir kent var ve adı penis! Orada yaşayanlara "Penis’liler"; oraya gidilirken "Penis’e gidiyorum"; oradan gelinirken "Penis’ten geliyorum" deniliyor!
Sayfa 133Kitabı okudu
Hepsinin nedeni ekonomi
Mekkeli putataparların (İslam’a) tepkisi tümüyle ekonomikti. Bütün putları Mekke'de toplamışlardı ve onlara tapmaya gelen insanlara pazarlar kurarak geniş çapta alışveriş yapıyorlar ve çok para kazanıyorlardı. Yeni din ise putları ortadan kaldırmayı, demek ki Mekke'nin kârlı alışverişine son vermeyi amaçlıyordu.
Sayfa 481 - İslam İnançları Sözlüğü, Orhan Hançerlioğlu-TurKitabı okudu
Seksin kutsal olarak görüldüğü; en seçkin ailelerin kızlarının tapınak fahişeliği yaptığı Afrodit kültünün yaygın olduğu bir adada, kralın kızlarının da kutsal fahişelerden olmalarından doğal ne olabilir?
Tarih boyunca anaerkil inanca sahip olan ve seks/içki tapımı uygulanan bir ülkede ne zaman ataerkil bir inanç sistemi etkin olmaya başlasa, ilk önce serbest seks ile içki tüketimi kısıtlanır; giderek kadınlar özgürlüklerini adım adım yitirirler; bu gelişmelerin gerisinde ya da öncesinde toplum “savaşçı” bir kimlik alır; liderlik kurumu gelişir; ortaya -günlük yaşamla hiç de bağdaşmayanlar dolu felsefi ideal ve “izm” çıkar.
Sayfa 177
Reklam
Attis ölünce, ondan yansıyan can, bir diğer deyişle yaratıcılık gücü -yani doğa- ölüyor, sonbahar geliyordu. Toprağın canlanması için tanrının yeniden doğması, çevrede var olması, tanrıçayla birleşmesi gerekliydi; çünkü toprağa can veren güç, tanrı ve tanrıçanın sevişerek yansıttıkları enerjiydi. Tanrı yeniden doğunca, doğaya can akıyor; toprak ve doğa canlanmaya başlıyor; ilk bahar gelmiş oluyordu. Bu nedenle her bahar, ölümlü tanrının yeniden doğumu en doğal ortamlarda, en doğal hali ile kutlanır; bu doğum ile tanrı ve tanrıçanın bolluk verici gücünün dünyada yeniden canlandığı düşünülür; insan doğurganlığının yakıtı olan cinsel güç, afrodizyak otlarla yapılan yemeklerle tetiklenir; kutlamalar sürecinde doğal içgüdülerin en önemlisi olan seks, rastgele ilişkilerle olabildiğince yaşanır; daha da önemlisi bu şenlikler içinde ülkenin kralı ile -ya kraliçe, ya da aşk tanrıçasının başrahibesi- törensel biçimde sevişerek “Kutsal Evlenme Töreni” yaparlardı. Böylece tanrının doğuşu/uyanışı -yani o en önemli yeni başlangıç anı- olan ilkbaharda, insanlar da kutsal bir olgu olan seksi yaşayarak, can enerjisini çoğaltılmış oluyorlardı. Kutsal evliliğin gerisindeki mantık ise sırtını sempatizasyon majisine dayar. “Benzer eylem, benzer eylemi yaratır; çünkü benzer, benzeri çeker” şeklinde özetlenebilecek bir inançtır bu ve tüm maji uygulamalarının temel prensibidir.
Sayfa 35
Seks tapımı, biz “tektanrıcı çağdaşlarca” anlaşılması hayli zor bir olgu; çünkü inancımızın temelinde seks, tekeşlilikle sınırlı olmadıkça ayıp, günah ve ahlaksızca olarak nitelenmekte. Zaten çağımız, akıl çağı olduğu için, içgüdüler de akıla oranla sönük konumda kalırlar. Oysa ilkçağlardaki anaerkil/pagan inançlarda, doğa ile henüz iç içe yaşamakta olan insanın doğaya, doğallığa ve içgüdülere saygısı büyüktü.
Sayfa 34
Anadolu inancında Attis, ana tanrıça Kybele’nin sevgilisidir. Sakarya nehri ile Kybele’nin oğludur. Bir yaban domuzu tarafından öldürülür. Her bahar dirilir, sonbaharda yeniden ölür. Babil’de Tammuz, tanrıça aşk ve seks tanrıçası İştar’ın sevgilisidir. Adının Sümerce anlamı “derin suların gerçek oğlu”dur. Her sonbaharda ölüp, baharda yeraltı tanrısı Alatu “yaşam sularının” üzerine dökülmesine izin verince yeryüzüne çıkar, dirilir. Sümerlerde Dumuzi’nin sevgilisi aşk ve seks tanrıçası İnanna’dır... Dumuzi de yeraltı sularının tanrısı olan Abzu’nun oğludur. Bir yaban domuzu saldırısı ile ölür, yeraltı ülkesine gider, sonra kurtarılır.
Sayfa 32
İÖ 1600-1200’lerde bir şeyler oldu dünya üzerinde; ortaya birdenbire Yunanistan’da Dorlar; Hindistan’da Aryalar; Suriye ve Filistin’de İbraniler ortaya çıktı; giderek erkekegemen mitolojilerin devri başladı. Artık baştanrı erkekti; seks günahtı; dişi ikinci sınıf ve “saptırıcı” bir varlıktı; farklı olan düşmandı... ister kadın olsun, ister pagan! Oysa insanların alışkın olduğu ana- erkillikte, erkekler dişilerden farklı oldukları halde hiçbir zaman düşman ve “ikinci sınıf’ görülmezdi. İnsanoğlu yeni doğrulara adapte olamadı bir türlü, onları sevemedi, özgür bırakıldığında benimseyemedi; bu nedenle kılıç, kan dökme ve cehennem korkusu “çözüm” olarak devreye girdi! Boyun eğmeyen acımasızca cezalandırılacaktı... yaşarken de, öldükten sonra da. Fakat ne denli baskı uygulansa da ana tanrıça inancının yayılmasını hiçbir şey engelleyemedi; Kibele kültü, bütünüyle erkekegemen tanrılar ve yöntem üzerine kurulu Yunanistan’a, hatta İÖ 204’de Roma’ya dek yayıldı.
Sayfa 23
Reklam
Ana tanrıça Kibele doğanın kendisiydi. Doğadaki yaratıcılıktı; doğallıktı yani. Yaratıcılığı, bitkilerde bolluk, insanlarda doğurganlık olarak belirirdi. Doğallık ve doğurganlığın ayrılmaz parçası olan seks olgusu da tanrıça tarafından kutsanmış bir kavramdı. Bu nedenle ona doğanın bağrında, seksin sınırsızca yaşandığı ayinlerle tapılırdı.
Sayfa 22
Akhenaton dininin temelinin güneş tanrı Aton olduğu sanılsa bile; gerçekte Aton değil, Aton’dan yayıldığına inanılan görünmez ışıktır. Daha da önemlisi, uçlarında birer pençeyi andıran el olan bu ışın, ya da etki, Akhenaton’un kutsallığının yegane nedeni sayılır!
Sayfa 413Kitabı okudu
Tarih Sümer’de Başlar, Samuel Noah Kramer, s,200
İnanna’nın, sevgilisi tanrı Dumuzi’yi temsil eden krala söylediği bir şarkının "müstehcen'' içeriği ilginçtir; ama bundan daha da ilginci, bu şarkının kutsal bir dua olarak kabul edilmesidir! Bana gelince; amımı, benim için yüksek tepeciği, ben bakire için, benim için, kim işleyecek? Amcığım ıslanmış toprak, benim için, ben kraliçe için, kim oraya öküzünü koyacak?" Bu şarkıya erkek şöyle yanıt vermektedir: "Ey en yüce kadın, onu senin için kral işleyecek, kral Dumuzi onu senin için işleyecek".
Sümerlilerde ekmek ve bira
Sümerlerde bira, ekmek kullanılarak yapılmaktaydı. Ama önemli nokta şuydu ki, ekmek, genelde bizim tükettiğimiz şekildeki bir temel besin değil, bira yapmak için gereken hammaddeyi saklamak adına kullanılan bir “hülasa"ydı! Bappir adı verilen Sümer ekmeği, bozulmadan uzun zaman saklanıp depolanabildiği için, gündelik yaşamda değil, sadece kıtlık zamanı yenmekteydi!
Sayfa 255Kitabı okudu
Kitab Al-Asnam (Book of Idols), Hisham Ibn El Kalbi - Allat
Allat'ı tanrıçaları olarak kabul ettiler. Allat, el-Taif yakınlarında dururdu ve Menat'tan daha yakın zamana aitti. Allat, kübik bir kaya şeklindeydi ve bazı Yahudiler arpa lapası tatlısını burada hazırlardı. Yahudilerin, Astarte inancının yok olmasının, onun adına şehvet verici ekmeklerin pişirildiği bayramın Paskalya’ya çevrilmesinin yüzlerce yıl sonrasında hala el Lat taşının yanında arpadan yapılan tatlılar pişirmeleri anlamlı değil mi? El-Lat da Afrodit’ti.
65 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.