Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Selanik (Thessaloniki)'in Son Zaptı

Melek Delilbaşı

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
I. Murad ve I. Bayezid dönemlerinde Osmanlı egemenliğinde olan ve yılda 100.000 akçe ödeyen Selanik'in Venedik yönetimine teslimi Sultan II. Murad tarafından, İslam hukukuna göre, kendi topraklarına yapılmış bir saldırı olarak kabul edilmiş, bu nedenle de kent, çok geçmeden Türkler tarafından kuşatılmıştır.
Selanik savaş yoluyla alınmasına rağmen, Sultan II. Murad zamanında sadece iki ibadet yeri camiye çevrilmiştir. Fetihten 48 yıl sonra 1478'de yapılan tahrirde ise, kent nüfusunun %58.5 Hristiyan nüfus %41.5'ini ise Müslüman nüfus oluşturmakta ve Selanik Bizans karakterini korumaktadır.
Reklam
osmanlı ordusu selaniki muhasara altına alıyor.
Okçular, oklarını o kadar isabetli kullanıyorlardı ki, hiçbirimiz surun dışına eğilmeye cesaret edemiyorduk. Türkler, hiç kimse bulunmadığından cesaretle taa kalenin altına kadar geliyorlar, onları yıkmak için çeşitli yollar buluyorlar ve birçok muhasara aletini ustalıkla kullanıyorlardı. Bazıları, korkusuzca merdivenler vasıtası ile tırmanmaya çalışıyorlardı. Kullanmadık hiçbir şey bırakmadılar. Zira Türkler savaş başlar başlamaz Trigonion kısmında bulunanları, havaya kar taneleri gibi savurdukları oklarla, hemen hemen yarı ölü bir hale getiriyorlardı.
(II. Murad) Selanik için şerefli bir karar aldı. Kentin büyük ve muazzam bir şekilde kurulduğunu, deniz boyunca uzandığını ve her bakımdan müsait olduğunu görerek ona acıdı ve Selanik'i tekrardan inşa etmeği istedi. Onun için ilk önce, sülaleden gelenlerin fidyelerini kendisi ödeyerek serbest bırakılmalarını ve Selanik'te oturmalarını sonradan da savaşta yıkılmış yerlerin önceki haliyle süratle onarılması emrini buyurdu.
osmanlı ordusunun muhasarası altında kalan selanikliler.
O kadar aralıksız ok atıyorlardı ki, taş atmak için elimizi bile mazgallardan çıkaramıyorduk. Bizim yapabileceğimiz tek şey, merdivenlere çıkmalarına engel olmak için surların altına sokulanlara gizlice taş atmaktı. Bu yaptığımızı hiç kimse savaş olarak niteleyemezdi. Zira uyuşmuş bir elin hedefsiz ve atanın kime ve nereye attığını görmeden fırlattığı bir taş ne zarar verebilirdi?
II. murad selanik önünde.
Hepimiz savaş için hazırlanıp, düşmana karşı yiğitlik gösterirken, Murad bizim ummadığımız bir harekette bulundu. Biz, onun bu kadar çok asker ve her gün bir sürü deve ve arabanın taşıdığı kuşatma malzemesi ile Selanik'e yaklaşır yaklaşmaz, derhal delice surlara hücum edeceğini; kentin düşmesi için bütün aletlerini kullanacağını ve müdafilerin surun üzerinde durmalarına engel olmak için taşlarla ve oklarla kenti vurmayı emir vereceğini zannettik. O ise, böyle davranmadı. Bir süre dinlendikten ve kentin çevresini gözetledikten sonra, tekrar elçi gönderdi ve sözüne güvenerek kenti teslim etmemiz için bize özgürlük ve bazı imtiyazlar vaat etti. Ona itaat etmediğimiz takdirde, daha kötü şeyler yapacağı tehdidinde de bulundu.
Reklam
anagnostise göre selanikliler latinler yüzünden savaşmak zorunda kalıyor
Murad, daha önce bahsettiğimiz şeyleri yaptıktan sonra, içeri aynı yemin ve vaatleri içeren mektupları okla attı. Fakat fazla bir şey elde edemediği için -zira kentte Selanikliler, Latinlerden korktukları için istediklerini yapamıyorlar ve daha fazla yanlarında muhafız olarak bulunan eşkiyalar dolayısıyla da düşündüklerini gerçekleştiremiyorlardı.- o zaman, içeridekilerin itaatsizliğinden ve direnmesinden değil de, bu nedenle savaşmaya mecbur oldu.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.