Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Melek Delilbaşı

Melek Delilbaşıİki İmparatorluk Tek Coğrafya yazarı
Yazar
0.0/10
0 Kişi
4
Okunma
1
Beğeni
625
Görüntülenme

Hakkında

1947 yılında İstanbul'da doğdu. 1968 yılında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Ortaçağ Bölümü'nden mezun oldu. 1968 yılında aynı bölümde asistan olarak doktora çalışmalarına başladı. 1970-1972 yılları arasında Selanik Üniversitesi (Yunanistan)'nde bu çalışmalarını sürdürdü. 1973 yılında DTCF Ortaçağ Kürsüsünde "J.Anagnostis, Sultan II. Murad Dönemine Ait Bir Bizans Kaynağı" konulu teziyle doktor unvanını aldı. 1973-1974 yılları arasında, Londra'da, British Museum ve King's College'de araştırma ve incelemelerde bulundu. 1980 yılında DTCF'nde "Türk Hükümdarlarına Ait Yunanca Nâmeler ve Ahidnâmeler" konulu tezi ile doçent unvanını aldı. 1987-1988 yılları arasında Washington'da, Harvard Byzantinoloji Enstitüsü'nde (Dumbarton Oaks) burslu olarak araştırma yaptı. ABD'nin çeşitli üniversitelerinde konferanslar verdi. 1988 yılında D.T.C. Fakültesinde profesör unvanını aldı. Aynı fakültede öğretim üyeliği yaptı. Tarih Bölümü Başkanı ve Çağdaş Yunan Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Başkanı oldu. Ayrıca Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde "Bizans-Osmanlı Tarihi" dersleri verdi. İhtisas sahası: Bizans ve Ortaçağ Osmanlı Tarihi. Üyesi olduğu kuruluşlar: Türk Tarih Kurumu, Güney Doğu Avrupa Araştırmaları Merkezi (Türkiye Milli Komisyon Başkanı) Bildiği yabancı diller: İngilizce, Yunanca ESERLERİ: Johannis Anagnostis, "Selânik'in Son Zaptı Hakkında Bir Tarih" ( II. Murad Dönemine ait bir Bizans Kaynağı), Türk Tarih Kurumu Basımevi, 1989, Ankara.
Unvan:
Yazar
Doğum:
İstanbul, 1947

Okurlar

1 okur beğendi.
4 okur okudu.
6 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Selanik savaş yoluyla alınmasına rağmen, Sultan II. Murad zamanında sadece iki ibadet yeri camiye çevrilmiştir. Fetihten 48 yıl sonra 1478'de yapılan tahrirde ise, kent nüfusunun %58.5 Hristiyan nüfus %41.5'ini ise Müslüman nüfus oluşturmakta ve Selanik Bizans karakterini korumaktadır.
I. Murad ve I. Bayezid dönemlerinde Osmanlı egemenliğinde olan ve yılda 100.000 akçe ödeyen Selanik'in Venedik yönetimine teslimi Sultan II. Murad tarafından, İslam hukukuna göre, kendi topraklarına yapılmış bir saldırı olarak kabul edilmiş, bu nedenle de kent, çok geçmeden Türkler tarafından kuşatılmıştır.
Reklam
osmanlı ordusu selaniki muhasara altına alıyor.
Okçular, oklarını o kadar isabetli kullanıyorlardı ki, hiçbirimiz surun dışına eğilmeye cesaret edemiyorduk. Türkler, hiç kimse bulunmadığından cesaretle taa kalenin altına kadar geliyorlar, onları yıkmak için çeşitli yollar buluyorlar ve birçok muhasara aletini ustalıkla kullanıyorlardı. Bazıları, korkusuzca merdivenler vasıtası ile tırmanmaya çalışıyorlardı. Kullanmadık hiçbir şey bırakmadılar. Zira Türkler savaş başlar başlamaz Trigonion kısmında bulunanları, havaya kar taneleri gibi savurdukları oklarla, hemen hemen yarı ölü bir hale getiriyorlardı.
(II. Murad) Selanik için şerefli bir karar aldı. Kentin büyük ve muazzam bir şekilde kurulduğunu, deniz boyunca uzandığını ve her bakımdan müsait olduğunu görerek ona acıdı ve Selanik'i tekrardan inşa etmeği istedi. Onun için ilk önce, sülaleden gelenlerin fidyelerini kendisi ödeyerek serbest bırakılmalarını ve Selanik'te oturmalarını sonradan da savaşta yıkılmış yerlerin önceki haliyle süratle onarılması emrini buyurdu.
osmanlı ordusunun muhasarası altında kalan selanikliler.
O kadar aralıksız ok atıyorlardı ki, taş atmak için elimizi bile mazgallardan çıkaramıyorduk. Bizim yapabileceğimiz tek şey, merdivenlere çıkmalarına engel olmak için surların altına sokulanlara gizlice taş atmaktı. Bu yaptığımızı hiç kimse savaş olarak niteleyemezdi. Zira uyuşmuş bir elin hedefsiz ve atanın kime ve nereye attığını görmeden fırlattığı bir taş ne zarar verebilirdi?
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Bir imparatorluğun bir başka imparatorluğun halefi olması -bu durumda Bizans İmparatorluğu’nun çöküşü ve onun Osmanlı İmparatorluğu tarafından ikame edilmesi- eğer tek taraflı incelenirse, doğru incelenmesi mümkün olmayan bir olgudur. Tarihçi, o dönemde yaşayan insanların siyasi gelişmeleri, keza ekonomik ve demografik değişmeleri nasıl değerlendirdiğini incelemelidir. Bu araştırma, bir tarihçi yazılı tanıklıkları, yani o dönemin insanlarının -Bizanslılar ve Osmanlılar- bize bıraktıkları kaynakları analiz ettiği takdirde mümkün olabilir. Melek Delilbaşı, bütün bu kaynaklara nüfuz etmek için büyük uğraş vermiştir." -Elizabeth Zachariadou-
İki İmparatorluk Tek Coğrafya
İki İmparatorluk Tek CoğrafyaMelek Delilbaşı · İthaki Yayınları · 20132 okunma