Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Selçuklu Tarihi

İbrahim Kafesoğlu

Selçuklu Tarihi Sözleri ve Alıntıları

Selçuklu Tarihi sözleri ve alıntılarını, Selçuklu Tarihi kitap alıntılarını, Selçuklu Tarihi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Göktürklerde, Uygurlarda, Hazarlarda mevcut din ve dünya işlerini birbirinden ayırmak prensibi İslam dünyasında Selçuklularla birlikte ortaya çıkan yeni bir hukuki devlet telakkisi tarzıdır.
Tarihte  topluluklara  yüzyıllar  boyu takip edeceği istikamet çizmeğe  muvaffak  olmuş  büyük  devirler  vardır
Reklam
Türklerin  İslâmî  düşüncelere  katılımını sağlayan  ilk'  büyük  ve  sağlam  siyasî  teşekkül  Selçuklu  devletidir
Selçuklu  devletinin Temelleri Horasan  kıtasında İslâm  coğrafyasında atılmıştır
insanlar büyük istikametler çizen devirlerin düşünce,  ve  hayat  görüşünün izinde  yürümekte  ve  hayatlarını  ona  göre düzenlemektedirler
Türkler çağlar boyunca Hun,  Gök  - Türk,  Selçuklu ve  Osmanlı gibi istikamet verici Büyük devletler kurmuştur
Reklam
Selçuklu  imparatorluğu  Türklerin  kurduğu  yüze  yakın siyasî  teşekkül  arasında  yer  alan  dört  büyük  imparatorluk Hun,  Gök  Türk,  Selçuklu,  Osmanlı dan  üçüncüsüdür.
11. Ve 13.  yüz yıllarda  Selçuklu  Türklüğünün  gerçekleştirdiği  çağ büyük  devirlerden biridir
Sultan ile Halife, biri dünyevi diğeri dini iki ayrı salahiyet sahasının birbirine denk başları haline gelmişlerdir.
Türklerin san’at bahsinde de di­nî taassuba kapılmadıklarını Sultan Tuğrul Beyin Bağdad’da taç giyme ve kılıç kuşanması münasebe­tiyle bu törenin hâtırası olarak hazırlatılan, hem san’at tarihi, hem de tarih bakımından mühim, altın madalyadaki sultanı ve etrafındakileri gösteren tas­virlerle, bir Selçuklu prensesini gösteren bir stuk baş ve Türk yapıları üzerinde yer alan kuş, boğa, ejderha, çift başlı kartal vb. kabartmaları ve Ana­dolu Selçuklu sultanlarının bastırdıkları, üzerinde insan şekilleri bulunan, paralar da ortaya koymak­tadır. Bunun gibi, İran’da (Rey’de) saray hayatını tasvir eden “stuk pano” da, Selçuklu devri kabartma heykel san’atının bize kadar gelen, nâdir örneklerin­dendir.
Reklam
Gerek Ekberîlîk, gerek on­dan mülhem Bektaşîlik v.b. gibi tasavvufî cereyan­lar ve halk tarîkatlerinde gerçek felsefî görüş yerine onun tatbikî tarafları revaç bulmuş, her yerde her şeyh veya derviş için kerametler tasavvur edilmiş, basit halkın zihninde kolaylıkla yer eden kehânetler, keşf, esrar perdesini açmak iddiaları, müsbet dü­şünce melekesinden mahrum bıraktığı ve aynı za­manda, dinî terbiyesinde menfî tesir yaptığı halkı hakikatlerden, gözlem ve tecrübeye dayanan ilim zihniyetinden uzaklaştırmıştır.
Süryânîlere ve Ermenilere kar­şı dâima anlayışlı davranan Kılıç Arslan I, Malatya’nın Süryânî Patriği ile Kitâb-ı mukaddes üzerinde münakaşaya girişecek ve Konya’da bazı evlerin bah­çelerini mermer heykellerle süsletecek kadar geniş fikirli olan Kılıç Arslan II, saraylarının kapılarını ve duvarlarını kabartmalar ve kadın, erkek re­simleri ve yaptırdığı Konya surlarını heykeller ile süsleyen Alâ’üd-din Keykubâd I. ve tasvirli paralar bastıran Keyhusrev II v.b. her türlü dinî taassuptan uzak kimselerdi.
Sünnî İslâm dünyasının batı bölgesi korkunç Haçlı isitlâsının ızdırapları içinde yuvarlanır ve sultanlar yakaladıkları her fır­satta bu istilâcıları durdurmak maksadıyla ordular teçhiz ve sevk ederlerken, müslüman ülkelerini Haç­lılardan kurtarmak çareleri düşünmeyen halifeler, Bağdad’da Selçuklu idaresini parçalamak için plân hazırlamadıkları takdirde, saraylarında güzel-yazı meşk ediyorlar veya şiir yazıyorlardı. Bu arada Irak sultanı Mes’ud’un ölümünden sonra Irak kıt’asını ele geçiren halîfe el-Muktefî’yi “ Abbasî devletinin haşmeti yükseldi" diyerek alkışlayan tarihçi İbn Vâsıl’ın ruh haleti de dikkate değer.