Ortaçağ tarihine Doğu ve Batı'nın cephesinden bakmak isteyenlerin Frankları ve Selçukluları seçmesi doğaldır. Bu iki büyük siyasi gücün arka planındaki benzerlikler ise dikkat çekicidir. Eserin bu yönde detaylı bir bilgilendirmeyle konuya ışık tuttuğuna şüphe yok. Bazen konunun bağlamından uzak olduğu algısı oluşuyor gibi görülse de bahsedilen yoğun bilgi donanımının en nihayetinde sonuca ulaştığı söylenilebilir. Eserin akademik vizyonunun yüksek olması dolayısıyla genel okur kitlesinin ilgisinden uzak olacak tahmin edilebilir. Fakat Selçukluların ve Frankların günümüz tarihine dolaylı veya doğrudan etkilerinin bariz olduğu gerçeğinden hareketle eserin kıymetli bir çalışma olduğu dikkatten kaçmaz. Tarihin genel akışının farklı coğrafya ve kültürlerde benzer temalar şeklinde ortaya çıktığını görmek ise; bu karşılaştırmaların ne kadar yerinde olduğunu tarihi referans olarak ne kadar kullanışlı olduğunu göstermesi açısından önemlidir. İbn-i Haldun'un savunduğu gibi "Tarihi olaylar bir su damlasının diğerine benzediği kadar birbirlerine benzerler" . Benzerliklere vakıf olmak benzerliklerin ileriye dönük nasıl olacağını tahmin etmek açısından bu nedenle fazlasıyla yarayışlıdır. Tarih buna hizmet eder.
