Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Selçuklular'da Ordu ve Askeri Kültür

Salim Koca

Selçuklular'da Ordu ve Askeri Kültür Gönderileri

Selçuklular'da Ordu ve Askeri Kültür kitaplarını, Selçuklular'da Ordu ve Askeri Kültür sözleri ve alıntılarını, Selçuklular'da Ordu ve Askeri Kültür yazarlarını, Selçuklular'da Ordu ve Askeri Kültür yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Savaş meclisi, düşmanla karşılaşıncaya kadar birkaç defa toplanırdı. İlk toplantı genellikle devletin merkezinde yapılırdı. Bu toplantıda sefer kararı alınır ve sefer boyunca izlenecek strateji belirlenirdi. Son toplantı ise düşmanla karşılaşınca düzenlenirdi. Bu toplantıda savaş kararı alınır, savaş düzeni belirlenir ve çarpışma sırasında uygulanacak taktikler kararlaştırılırdı.
Sayfa 188 - Berikan YayıneviKitabı okudu
Türk Askerî Gelenekleri ve Uygulamaları
- Savaştan önce sürgün avına çıkma. - Sefere ve savaşa davet için ok gönderme. - Orduya geçit töreni yaptırma. - Savaş meclisi toplama. - Yüzük gönderme. - Savaştan önce karşı tarafa barış önerisinde bulunma. - Sefere çıkılacak yönde otağ kurdurma. - Yada taşı ile yağmur yağdırma. - Savaş türküleri söyleme. - Dostluk ve barış sembolü olarak karşı
Sayfa 183 - Berikan YayıneviKitabı okudu
Reklam
Batınîlerin merkezi Alamut (Kartal Yuvası) kalesi dışında Orta ve Yakın Doğuda Selçukluların kuşatıp da alamadıkları hemen hemen hiçbir müstahkem mevki olmamıştır.
Sayfa 172 - Berikan YayıneviKitabı okudu
Kalelerin ve surlarla çevrili merkezlerin düşürülmesi kolay bir iş değildi. En büyük meydan savaşları bile bir günde sonuçlanırken müstahkem yerlerin düşürülmesi bazen aylarca, yıllarca sürmekteydi.
Sayfa 171 - Berikan YayıneviKitabı okudu
Malazgirt'te Uygulanan Savaş Taktiği
Malazgirt savaşından önce, Bizans İmparatoru, ordusunu "merkez, sağ kol, sol kol ve ihtiyat kuvvetleri" şeklinde klasik bir tarzda tertiplerken, Sultan Alp Arslan ise Türk savaş sistemine uygun olarak ordusunu dört kısma ayırmıştır. Bunlardan ikisini, savaş meydanının yanlarındaki tepelerin arkasına pusuya yatırmıştır. Bir grubu da Bizans ordusunu arkadan çevirmek üzere ileriye göndermiştir. Kendisi de dördüncü kuvvetin başına geçmiştir. Başında bulunduğu kuvveti de küçük birlikler hâlinde bölmüştür. Genellikle 70, 100 ve 200 civarında müstakil gruplardan oluşan bu Selçuklu birlikleri Alp Arslan'ın emri ile ileri atılarak yıldırım hızıyla Bizans ordusunun üzerine oklarına boşalttıktan sonra, hemen hemen hiç kayıp vermeden aynı süratle geri çekilmişlerdir. Görevini tamamlayan birlikler geri çekilirken de aynı ustalıkla ve isabetle oklarını düşman safları üzerine atmaya devam etmişlerdir. Geri çekilen birliklerin yerini de durmadan yeni birlikler almıştır. Böylece Bizans ordusuna kısa sürede büyük kayıplar verdirilmek suretiyle zafere giden yol açılmıştır... Alp Arslan'ın başında bulunduğu küçük birlikler, bir taraftan uzaktan savaşla Bizans ordusunu yıpratırken, diğer taraftan da yavaş yavaş geri çekilerek bu orduyu pusunun kurulduğu yere çekmişlerdir. Bizans ordusu pusunun kurulduğu yere gelince de Sultan Alp Arslan'ın daha önce tepelerin arkasına yerleştirdiği ve ileri gönderdiği kuvvetler tarafından dört taraftan bir anda kuşatılıvermiştir.
Sayfa 169 - Berikan YayıneviKitabı okudu
Zırh, Türkçe "yarık, temür kömlek, çokal ve savut" gibi isimlerle ifade edilmekteydi
Sayfa 142 - Berikan YayıneviKitabı okudu
Reklam
Sultan Alp Arslan komutasında Selçuklu ordusu 1064 yılında Ani şehrini düşürüp içeri girerken her Selçuklu askerinin, ikisi ellerinde, biri de dişlerinin arasında olmak üzere üç keskin bıçak vardı ki, bu bıçaklar her an hedefe atılmaya hazır durumdaydı.
Sayfa 141 - Berikan YayıneviKitabı okudu
Türkler XI. yüzyılda silaha "tolum", silah kuşanmaya da "tolum manmak" veya "tolumlanmak" demekteydiler.
Sayfa 136 - Berikan YayıneviKitabı okudu
Anadolu'da Türkmen atlarının en meşhurları Kastamonu, Kütahya ve Karaman atları olarak tanınmakta idi.
Sayfa 130 - Berikan YayıneviKitabı okudu
Komşuları, özellikle Çinliler süvârî tekniğini Türklerden öğrenmişlerdir. Hatta Çinliler, M.Ö. 307 yılında yaptıkları bir reformla hareket ve manevra kabiliyeti az olan ağır savaş arabalarını hizmetten kaldırıp, yerine Hun Türklerininki gibi at üzerinde savaşan hafif süvârî birlikleri oluşturmuşlardır.
Sayfa 129 - Berikan YayıneviKitabı okudu
47 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.