Semerkand Aile temmuz sayısında gelenekten kopuk yetiştirilen gençlerin dini algılama ve yaşama şekillerine mercek tutuyor. "Gelenekten Kopuk Yetişen Gençler Dini Nasıl Algılar?”
başlığıyla yayınlanan kapak yazısı, eğitimci Cavidan Kement’in imzasını taşıyor.Gençleri okul ortamında gözleyen ve onların sorularına muhatap olan Kement, sıcak aile ortamında gelenekten kopuk yetişmeyen gençlerin dini algılama şeklinin olumlu olduğunu belirtiyor. Gelenekten bihaber yetişen çocukların ise hem çevresi hem de din ile sağlıklı bağ kuramadığını örnekleri ile anlatıyor. Bu bağlamda Kement’in şu ifadelerine tüm anne babaların dikkatle kulak kesilmesi gerekiyor: "Gelenekten uzak yetişen, büyüğünü küçüğünü bilmeyen, bireyselliğine çok önem verilerek yetişen genç öğrencilerimin insani değerler konusunda daha zayıf kaldıklarını gözlemleme fırsatım oldu. Aile terbiyesinin, koşulsuz sevilme ve ailesi tarafından kabul edilme duygusunun öğrencilerin hem akademik gelişimlerini hem psikolojik gelişimlerini hem de dini ve toplumsal duyarlılığını doğrudan etkilediğini söyleyebilirim.”
Derginin anne baba köşesinde Elif Özdemir, çocukların açık alanda oynamalarının sağladığı kazanımlara değiniyor. Mevsimi gelmişken çocukları olabildiğince sokak araları, ormanlar, park yerleri gibi açık alanlara götürmeyi öneren Özdemir, yapılandırılmamış bu alanlarda çocuğun duygu dünyasından el becerisine pek çok yönünü nasıl geliştireceğini anlatıyor.
Evlilik köşesinde ise Hatice Metin "Kendini Sevmeyen Başkasını Sevebilir Mi?” sorusunun peşine düşüyor. Benlik saygısına sahip, kendini seven, sayan kişilerin eşlerine de bu şekilde sevgi ve saygı göstermelerinin daha kolay olduğunu ifade ediyor.
Bebeğim köşesinde aileye yeni katılan bebeğin, büyük kardeşleri tarafından nasıl karşılanacağı anlatılırken, soru cevap köşesinde uzun aradan sonra hamileliği yeniden tecrübe eden bir annenin kaygılarına çözüm aranıyor.
