Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

20. Yüzyıl Aşık Portreleri

Senden Gayrı Aşık mı Yoktur

Ulaş Özdemir

Senden Gayrı Aşık mı Yoktur Sözleri ve Alıntıları

Senden Gayrı Aşık mı Yoktur sözleri ve alıntılarını, Senden Gayrı Aşık mı Yoktur kitap alıntılarını, Senden Gayrı Aşık mı Yoktur en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bektaşilikte bir söz var: İki gönül bir olursa acı çeker ağ üstüne, dört gönül bir olursa dağı çeker dağ üstüne...
Sayfa 126Kitabı okudu
Reklam
En sert türkülerini 70'li yıllarda yazdı Mahzuni Şerif. Türkiye'nin dört bir yanında öğrenci gecelerinde konsere çıkıyordu. "Dumanlı dumanlı" ya da "Nem Kaldı" gibi yalın türkülerinin yanında, "Amerika katil" ya da "Kolum nerden aldın sen bu zinciri" gibi kızgın türkülerini söylüyordu.
Gel gardaşım ayrı gezme Kula kulluk yakışır mı Zalıma boynunu eğme Kula kulluk yakışır mı Fırsat sizde bile bile Dura dura döndük sele Yirminci asırda hele Kula kulluk yakışır mı Akarsu darda kalsa da Dünya halkı hep ölse de Bunun sonu ip olsa da Kula kulluk yakışır mı
Sayfa 188Kitabı okudu
Neşet Ertaş en beğendiği ustayı anlatıyor... Ben sözdeki, kelimelerdeki manalara kıymet veren, onun kıymetini anlayan bir dinleyiciyim. Ama anlamsız, manasız, kendini bilmeden kafadan atma lafları dinleyemiyorum. Gerçek manada örnek isterseniz eğer, ben Mahzuni'yi dinlerim. Mahzuni'nin sözlerini, havalarını dinlerim. Beni etkileyen bir ozandır. Beni etkileyen bir melodisi var Mahzuni'nin. Gerçekten sevgiyle dinlerim. Saygı duyarım Mahzuni gibi kendini bilir sözlerle, melodiyle insanların kulağına müzik iletenlere.
Sayfa 105Kitabı okudu
Reklam
Âşık İhsani anlatıyor
Mahzuni ilk zamanlarında birkaç plak yaptı, ama tutmadı. Bir dönem usta malı türküler söylüyordu. Sonra kendi türkülerini yazdı. "Param yok ceketimi al / Aman doktor bak bebeğe" türküsüyle çok sevildi. Böyle Aşık Mahzuni Şerif oldu. Esas ismi Şerif Cırık'tır. Mahzuni'nin lirik sesine bir Pir Sultan gibi sarıldı Alevi kesimi. Ne söylediyse aldılar. Biliyorsunuz Alevi toplumu bayağı kalabalıktır. Mahzuni çok şımartıldı, şımartıldı, şımartıldı. Benim gibi değildi. Ben iğneliyordum. Toplam on yedi kez parça parça içeri alındım türkülerim yüzünden. Bir zamanlar çağdaş türkü söyleyeni götürüyorlardı. Mahzuni'yi de götürdüler. Nihat Erim'in iktidara çıktığı yıllarda "Erim erim eriyesin" diye bir türküsü vardı. İşte bu türküden dolayı birkaç ay içeri attılar. Bu sözleri benim annem de bana diyordu, "erim erim eriyesin" diye.
Mahzuni Şerif
Son albümlerinizde bağlamaları Musa Eroğlu'na bırakıyorsunuz. Onun la çalışmak nasıl bir duygu? Musa Eroğlu bir ozan kadar ozanlığı bilen usta bir yorumcudur. Aldığı geleneksel terbiye ve oturup kalktığı nitelikli, okumuş tabaka, Eroğlu'nun hitap ettiği elit yapılar arasındadır. Böyle bir dostla sanat birliği yapmak insana onur ve keyif veriyor.
Mahzuni Şerif
Neden askerlik tahsilini seçmiştiniz? Tahsiliniz sırasında yazarlık da yapıyormuşsunuz ve epey yazarla tanışmışsınız... Bahsettiğiniz 50'li yıllardır. O yıllarda sivil tahsil ancak köy ağalarının, yüksek bürokrasinin, üniformalı zevatın çocuklarına mahsustu. Fakir Anadolu çocuklarının kısmetine düşense yatılı askeri okullardı. Bir de askerliğin şekilci cafcafası, biz köy çocuklarını etkisi altına almaktaydı. İşte ben bu yıllardan hemen birkaç yıl sonra rahmetli Hasan Hüseyin (Korkmazgil), Ahmed Arif, Mehmet Kemal, Fikret Otyam, Yaşar Kemal ve Can Yücel gibi ağabeylerimle tanıştım. Özellikle Ahmed Arif ve Hasan Hüseyin'den büyük feyiz aldım. Bu iki önemli demokrat ozan, benim Alevi ve Bektaşilik yönündeki şoven kalıplarımı kırıp beni çağdaş ve toplumcu bir anlayışın misyonuna yöneltmekte çok çaba sarf etmişlerdir.
Köyünüzde ağalık ve ağalığa karşı türkü yazan ozanlar var mıydı? Elbette ki diğer Anadolu köylerinde olduğu gibi bizim köy ve civarları da ağalarla dolup taşardı. Ne yazık ki benim ozanlık dalına el attığım zamanlarda ağaların varlığına karşı gelen ozanlar hemen hiç yok de necek durumdaydı. Sadece Elbistan topraklarında ün yapmış bir ozan göze çarpmaktaydı, o da Abdurrahim Karakoç'tu. Bu büyük ozanın tek bir ilginç yanı vardı. Düzene ve ağalara karşı olmasına rağmen, feodal azınlığın yanında, sağcı iktidarların saflarında oluşu akıllara durgunluk vermekteydi.
63 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.