Kaçacaktım ya da kaçmayı kuruyordum hiç değilse. Nihayet kaçtım işte. Vardığım yerde, o gümbür gümbür akan hayatı değil 'ben'i buldum. 'Biz'den kopmuş bir parça. Bütünden ayrılmış bir bölüm. Kendimi çok yavan buldum. Bir sebebi olsa da burada bulunuşumun, anlamsız geliyor her şey bana, geçmiyor bir türlü avuntusuzluğum. Bizimkilerden biri bana bir gün;
Kaçsan nereye kaçacaksın kendinden / Ay ışığı belli deniz belli akşam belli
Sanma ki avutur bu görüntüler seni / Doğuş belli yaşam belli ah ölüm belli, deseydi keşke. Dinler miydim ki?..
Gözlerim şeffaf ellerini arıyor. Bulunca korkum geçiyor. Eller gözler gibi değil çünkü. Eller konuşmaz. Ya da öyle kısık sesle konuşurlar ki üzerlerinde gezinen bir bakış çok çabuk kısar ellerin derinlerde gelen sesini.