Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şerhu'l Vasiyye İmam Ebu Hanife'nin el-Vasiyye Eserinin Şerhi

Ekmeleddin El-Baberti

Sayfa Sayısına Göre Şerhu'l Vasiyye İmam Ebu Hanife'nin el-Vasiyye Eserinin Şerhi Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Şerhu'l Vasiyye İmam Ebu Hanife'nin el-Vasiyye Eserinin Şerhi sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Şerhu'l Vasiyye İmam Ebu Hanife'nin el-Vasiyye Eserinin Şerhi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İmanın güzelliği ve küfrün kötülüğü akılla bilinemez. Ancak şeriatla bilinebilir.
Peygamber Gönderilmeden İman Vacip, Küfür İse Haram Değildir.
Akılla imanın vacip olacağı görüşü İmam Ebu Hanife (r.a)'dan rivayet edilmiştir. Ebu Hanife (r.a) şöyle demiştir: Kişinin göklerin, kendisinin ve başka şeylerin yaratılışını görmesi sebebiyle yaratıcıyı bilmeme noktasında cehalet özrü yoktur. Eğer bir peygamber gönderilmemiş olsaydı dahi mahlukatın akıllarıyla onu bilmesi vacip olurdu.
Reklam
Peygamber Gelmese Bile Allah Akılla Bulunup Varlığına İman Edilebilir
Aklen imanın farz oluşuyla, bunu yaptığı için sevap; terk ettiği için ise cezayı hak edeceğini kastetmiyoruz. Çünkü bu iki husus şeriat(din) ile bilinebilir. Bizim kastımız iman etmek için yapılacak tercih türünün akılla sabit olmasıdır. Yani aklın, bu meseleyi yapmanın veya terk etmenin aynı olduğuna dair hüküm vermemesi, aksine iman etmenin övülme türünü; bundan geri durmanın ise kınanma türünü gerektirdiğine hükmetmesidir.
İman Dil İle İkrar Kalp İle Tasdik İle Olur
Ebu Hanife (rahimehullah) dedi ki: Tek başına ikrar(kelime-i şehadet getirmek), iman olmaz, Eğer bu iman olsaydı; münafıkların hepsi mümin olurdu. Aynı şekilde tek başına Allah'ı bilmek de iman olmaz. Eğer bu iman olsaydı; Ehli kitabın (Hristiyan ve Yahudiler) hepsi mümin olurdu.
İmanın hakikati ki o da kalbi tasdiktir, kendisinde muttali olunamayan gizli bir şeydir. İkrar da batında(gizli) bulunan bilinebilsin ve kendisinin varlığı ile alakalı olan maslahatlar üzerine terettüp edebilsin diye gizlide bulunana delil kılınmıştır.
İman Artmaz Eksilmez
İmanın, kulun tasdikinden ibaret olduğu sabit olduğuna göre iman kendi içerisinde artıp eksilmez. Bu da işaret etti ki; iman itaatlerin kendisine bitişmesiyle artmaz, günahları işlemekle de eksilmez. Çünkü tasdik bu iki halden önce var olduğu gibi bu iki hal esnasında da mevcuttur. Ebu Hanife rahimehullah, imanın artmasının ancak küfrün eksilmesiyle; imanın eksilmesinin ise ancak küfrün artmasıyla tasavvur edilebileceğini ve bu ikisinin aynı halde aynı zatta bir araya toplanmasının imkansız olduğunu söyleyerek bu meseleye delil getirmiştir.
Reklam
Amel İmandan Bir Parça Değildir
Günahkar kişi tövbe etmeden öldüğünde Ehl-i Sünnet, tasdikin varlığından dolayı bunun, kişiyi imandan çıkarmayacağı görüşüne gitmiştir. Günahkar kişi tövbe etmeksizin öldüğünde Allah'ın dilemesine kalır. Allah dilerse onu affeder. Fazlı ve keremiyle veya kendisinde bulunan iman ve itaatlerin bereketiyle ya da bazı hayırlı kimselerin şefaatiyle cennetine koyar. Dilerse de küçük veya büyük fark etmez günahları miktarınca ona azap eder. Bu kişinin en sonunda varacağı yer cennettir. Bu kişi cehennemde ebedi kalmayacaktır.
Sayfa 101Kitabı okudu
Son Nefeste İman İle Ölen Cehennemde Ebedi Kalmaz
İman baki kaldığı sabit olunca, bizler "Hiç şüphe yok ki kişi cennete girecektir." diyoruz. Büyük günah işleyen kişi de mümindir ve salih ameller işlemiştir.
Sayfa 106Kitabı okudu
Hayrı da Şerri de Yaratan Allah'tır
İmam Ebu Hanife rahimehullah şöyle demiştir: Bir kişi hayır ve şerrin takdirinin Allah'ın dışında başkasından olduğunu iddia ederse, Allah'ı inkar etmiş olur ve bu kişinin tevhidi(akidesi) batıl olur.
Sayfa 116Kitabı okudu
Arşa İstiva
Ebu Hanife rahimehullah şöyle demiştir: Biz Allah'ın kendisine ihtiyacı olmaksızın ve üzerine yerleşmeksizin arşa istiva ettiğini ikrar ediyoruz. O ihtiyacı bulunmaksızın arşı da başka mahlukları da koruyandır. Şayet O muhtaç olsaydı alemi yoktan var etmeye ve yönetmeye güç yetiremezdi, tıpkı mahluklar gibi. Şayet oturmaya ve yerleşmeye muhtaç olsaydı o zaman arşın yaratılmasından önce Allah neredeydi? Allah bundan çokça münezzehtir.
Sayfa 135Kitabı okudu
Reklam
Kuran Allah'ın Kelamıdır
İmam Ebu Hanife rahimehullah şöyle diyor: Biz Kuran'ın Allah'ın kelamı olduğunu, O'nun vahyi ve tenzili olduğunu ikrar ediyoruz. Bu kelamı O'nun aynısıdır ne de gayrısıdır. Bilakis bu kesinlikle onun sıfatıdır, mushaflarda yazılı, dillerle okunan, göğüslerde ezberde bulunandır. Bunlara hûlul etmiş değildir. Mürekkeb, kağıt ve yazıların ise hepsi mahluktur. Çünkü bunlar kulların fiilleridir. Allah Teala'nın kelamı ise mahluk değildir. Çünkü yazılar, harfler, kelimeler ve ayetler kulların bunlara ihtiyacı bulunduğu için Kuran'ın delaletidir. Allah'ın kelamı kendi zatıyla kaimdir. Manası ise bu zikredilen şeylerle anlaşılandır. Yüce Allah'ın kelamının mahluk olduğunu söyleyen Aziz olan Allah'ı inkar etmiş olan bir kâfirdir.
Sayfa 142Kitabı okudu
Nebi'den Sonra Ümmetin En Faziletlileri
İmam Ebu Hanife rahimehullah şöyle demiştir: Biz Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'den sonra ümmetin en faziletlisinin Ebubekir Sıddık, Ömer, Osman, Ali (r.a) olduğunu ikrar ediyoruz. Çünkü Yüce Allah şöyle buyurmuştur: "Öncü olanlar varya öncü olanlar. İşte onlardır Rablerine yakınlaştırılmış olanlar."(Vakıa/10-12) Her öne geçmiş olan daha faziletlidir. Takva sahibi her mümin onları sever, tüm şaki ve münafıklar onlara buğzeder.
Sayfa 151Kitabı okudu
Ehli sünnet vel cemaat Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem)'den sonra bu ümmetin en faziletlisinin Ebubekir (r.a) olduğuna icma etmişlerdir. Mutezilenin çoğu ve Rafizilerin tamamı ümmetin en faziletlisinin Ali (r.a) iki oğlu (Hasan, Hüseyin) Fatıma (r.a) ve az bir topluluk dışında diğer tüm sahabelerin Nebi'nin (sallallahu aleyhi ve sellem) vefatından sonra mürted olduklarını iddia etmektedir.
Sayfa 152Kitabı okudu
Hayr Ve Şer Allah'tandır
Kul Rabbine itaati yapmaya yönelik azmini tam kararlaştırdığında Yüce Allah onda itaat fiilini yaratır. Masiyeti işlemeye azmettiğinde ise onda masiyet fiilini yaratır. Bu şekilde kul her ne kadar hakiki anlamda bir mucit (ortaya çıkaran) olmasa da kendi fiilinin mucidi gibi olur.
Sayfa 167Kitabı okudu
21 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.