Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Sermaye ve Getiri

Pierre-Joseph Proudhon

Sermaye ve Getiri Gönderileri

Sermaye ve Getiri kitaplarını, Sermaye ve Getiri sözleri ve alıntılarını, Sermaye ve Getiri yazarlarını, Sermaye ve Getiri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Düşmanlarımız, çok iyi bilirler, tek düşmanımız, tartışmaktan alıkonulacak olan veya tartışma olmaksızın bizi istedikleri gibi acı çekmeye zorlayacak olanlardır.
Elbette, kendi adımıza gerçeğe sahip olduğumuza inanıyoruz; ama, biz eğer başkalarına fikirlerimizi dayattığımız iddiasında bulunmazsak, o zaman diğerlerinin fikirlerini bize dayatmalarına katlanmamak yönünde kararlılık göstermiş oluruz.
Reklam
Kendinize ölene kadar şunu hatırlatın: Cizvitlerin ve bankacıların koalisyonunu, Robin Hoodların koalisyonunu ve devlet başkanlarını, üst sınıfı ve sıradan halkı her gün birbirinden ayrı tutun. Bir tarafı ulus, diğer tarafı kötü şöhretli sömürücü ve asalaklar azınlığı yapın.
İnsanların yaptığı tek şey, bazı hayvanlar hakkında söylendiği gibi, birbirlerine sırt çevirmek olsaydı, onlara yine de saygı duyardım; ama onlar, insanı canlı canlı yemeden acı çekme sanatı olan işkenceyi icat ettiler; bu onların erdemlerinin listesine eklenecek bir şey.
Emeği canlandırmak ve zenginliği her yere yaymak için, bankanın tek bir şey yapması gerekiyor; yani, indirim oranını, aldığı faizin toplamı doksan milyonun yüzde dördüne eşit olacak şekilde düşürmek. Oysa bunu yapmayacak. Hissedarlarına dağıtacak ve çaldığı birkaç milyon daha fazlası uğruna, ülkeye yıllık on milyarlık zarara uğratmayı tercih ediyor. Asalaklığı ödüllendirmek, suçu ödüllendirmek, iki milyon memurun, borsa simsarının, tefecinin, fahişenin ve casusun şiddetli arzularını tatmin etmek ve bir Hükümetin bu cüzzamını korumak için gerekirse otuz dört milyonun yoksulluk içinde çürümesine neden olacaktır. Bir kez daha soruyorum, bu soygun mu? Bu tecavüz, yağma, önceden tasarlanmış ve kasıtlı cinayet midir?
Altın ve gümüş sadece sıradan ticari emtia olsaydı, eğer paranın elde tutulması, buğday, şarap, zeytinyağı ya da derinin elde tutulmasından daha cazip gelmeseydi; eğer basit çalışma yeteneği, bir adama paraya sahip olmakla aynı güvenceyi veriyor olsaydı durum başka türlü olurdu. Bu dolaşım ve değişim tekeli varken, kapitalist için tefecilik gereklidir. Adaletin ışığında gerekçeleri kınanamaz: parası kendi kasasından çıktığında güvenliği onunla birlikte gider. Şimdi, istemsiz ve yaygın bir önyargıyla kapitaliste yüklenen bu zorunluluk, emekçiye göre, soygunların en utanç vericisi olduğu kadar, tiranların en hiddetlisi olan güç tiranlığıdır.
Reklam
Kapitalist gelir eşitsizliği, cevaben evet ya da hayır demelisiniz, bugün toplumu etkileyen fiziksel, ahlâkî ve entelektüel yoksulluğun başlıca nedeni midir? Bütün insanların gelirini eşitlemek, sermayeyi ürün takasına asimile ederek karşılıksız dolaşımını sağlamak ve faizi yok etmek gerekli midir? Sosyalizmin sorduğu budur ve bunun bir cevabı olmalı. Sosyalizm, en olumlu sonuçlarına göre, çözümü, diğer tüm vergilerin yerine geçecek ve sermayeden alınacak tek bir vergiyle birlikte demokratik merkezileştirme ve kredinin karşılıksız olarak sunulması olarak görmektedir. Bu çözümün doğrulanmasına; uygulamasının denenmesine izin verin. Sosyalizmi çürütmenin tek yolu budur; bunun dışında savaş çığlığımızı her zamankinden daha yüksek sesle haykıracağız: Mülkiyet soygundur!
Bir toplumun vazifesi herkese faizsiz kredi vermektir, eğer bunda başarısız olunursa, bunun vebali toplumun değil, emekçiye karşı kapitalistlerin kumpas kurması, gasp ve cinayet için bir örgüt kurmakta olanlarındır.
Artık aramızda hırsız kalmasın, hepimiz erdemli olacağız, hepimiz mutlu olacağız! Bu Sosyalizmin amentüsüdür. Bunu size anlattığım için çok büyük bir pişmanlık duyuyorum, ama gerçekten de Sosyalizm ile tanışıklığınız o kadar az ki, daha görmeden ona karşı çıkıyorsunuz.
Bırakın sosyalizm bütün insanlara eşit faaliyet, beceri, dürüstlük, ekonomi, öngörü, ihtiyaçlar, arzular, erdemler, kötülükler ve hatta şanslar bahşetsin. Sosyalizm o zaman başarılı olacaktır.
Reklam
Eğer evler, para gibi, karşılıksız olsaydı - yani kullanım için bir kredi olarak değil de bir takas olarak kullanılmış olsaydı - arazinin de karşılıksız hâle gelmesi fazla sürmezdi; yani, çiftlik getirimi, tarım yapmayan bir mal sahibine ödenmek yerine, üstün ve verimsiz toprakların ürünleri arasındaki farkın telafisi olacaktır veya daha da iyisi, gerçekte artık ne kiracılar ne de mal sahipleri olmayacak; doğramacılar ve makineciler olduğu gibi, yalnızca çiftçiler ve bağcılar olacaktır. Ekonomik kurumların gelişmesiyle tüm sermayeyi karşılıksız hale getirme olasılığı için başka bir kanıtı ister misiniz? Feodal asillerden miras aldığımız bu kadar karmaşık, böylesine külfetli, can sıkıcı vergi sistemimiz yerine, üretim, dolaşım, tüketim, yerleşim vb. üzerinden değil, adaletin talepleri ve ekonomi biliminin emirleriyle, her bireye düşen net sermaye üzerinden buna uygun olarak tek bir vergi oluşturulması gerektiğini varsayalım. Kira ve faizle kazandığı kadar veya daha fazlasını vergilendirme yoluyla kaybeden kapitalist, mülkünü ya kendisi kullanmak ya da satmak zorunda kalacaktı; Hazine Bakanlığının bu basit ve dahası kaçınılmaz müdahalesi ile ekonomik denge yeniden kurulacaktı. Sosyalizmin sermaye ve faiz teorisi büyük ölçüde bundan ibarettir.
Çalışmadan yaşamak, hem politik hem de ahlâkî ekonomide çelişkili bir önerme, imkânsız bir şeydir.