Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Servet-i Fünun'da Edebi Tenkit

Bilge Ercilasun

Servet-i Fünun'da Edebi Tenkit Sözleri ve Alıntıları

Servet-i Fünun'da Edebi Tenkit sözleri ve alıntılarını, Servet-i Fünun'da Edebi Tenkit kitap alıntılarını, Servet-i Fünun'da Edebi Tenkit en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
His ve edebiyat
“…resimde ışığın renklere tesiri neyse edebiyatta da hissin fikirlere yakınlığı odur.” …
Sayfa 127 - MEBKitabı okudu
TÜRK EDEBIYATI
Sen olmasan... Seni bir lahza görmesem yahut Bilir misin ne olur? Sema, güneş ebediyyen kapansa, belki vücud, Bu leyl-i serd ile bir çare-i teennüs arar Ve bulur. Tevfik Fikret
Sayfa 197 - Akçağ
Reklam
"Edebiyat bir zevk, bir eğlencedir. İnsanı okumaya, okuya okuya fikirden lezzet almaya alıştırır. Bu suretle ahlaka, vicdana hizmet etmiş olur."
Sayfa 115Kitabı okudu
'' H. Cahit'e göre sanat mühimdir. İnsanı hayvandan ayıran husus, çalışması değil, insana tesir eden sebepleri, her topluluğa damga vuran tabiat-ı esasiyeleri merak etmesidir ki buna araştırma merakı diyebiliriz.
Sayfa 103Kitabı okudu
Edebiyat benim hayatımdır. Hayattan kaçmak istedikçe edebiyata iltica ederim. Mehmet Rauf sözlerini şöyle bitirir: '' Ve işte benim için tenkit budur. Sevdiğimiz, bayıldığımız, bizi böyle hasta edecek kadar heyecanlandıran, ruhumuza bu kadar müessir olan eserleri niçin sevdiğimizi şerh ve izah etmek...'' O halde hayat için edebiyat ne ise edebiyat için de tenkit odur.
''Bizde tenkit yazılamayışının bir başka sebebi de tenkidin ihzar-ı ağraza bir vesile olmasıdır. Dün beğendiğimiz bir şahıs, bugün beğenmediğimiz bir kelime kullanırsa veya bize fazla iltifat etmezse hemen hakkında şiddetli bir tenkit yazıyoruz.''
Reklam
"İnsanlar kendilerininkine benzeyen hisleri daha kolay anlarlar."
Sayfa 118Kitabı okudu
'' Boileau'ya göre akıl ulvi bir melekedir, başlıca vazifesi doğruyu yanlıştan ayırmaktır. Eserlerin güzelliğini de akıldan beklemek lazımdır. Öyleyse güzellik de mutlak, daimi ve umumidir.''
20.yy batı tenkidinin asgari müştereklerini şu iki noktada toplamak mümkündür: 1) Tenkidi edebiyattan ayrı, müstakil bir tür haline getirme gayreti, 2) Edebi eseri, sanatkardan ayrı ve kendi içinde bir bütün olarak ele alma.
''Tenkidin en mühim ölçüsü şahsi his, tecrübe ve hüküm vermedir. Bizzat hüküm verirken mümkün olduğu kadar objektif kalmalı, ilmi bir usulle hareket edilmelidir: Sanat eserini tecrit etmek, dikkatle incelemek, tahlil ve tefsir etmek, nihayet geniş bir bilgi, yakından mütalaa ve keskin bir hassasiyetle eseri değerlendirmek...''