Gözləri açık yaşayacağına ant içmişken, mutluluğu ışık pahasına satın alabilir miydi? Kaygılı, ama canlı bir yaşamı, uyuşuk ve rahat bir yaşama tercih ederdi.O uykuya değil, uykusuzluğu seçmişti.
Yalnızken, diye düşündü, bir daha asla geri gelmeyecek olan bir şeyin eksikliğini duyarız. Tıpkı kapıdaki küçük camdan içeri sızan cansız ışık gibi, solgun bir anı olarak geçmişten çıkıp gelir.
Mesele hakikatin zalim olması değil, cehaletten kurtulmanın doğum kadar acı verici olması.Nefessiz kalana dek koş hakikatin peşinde.Kendini yeniden yaratmanın acısını kabullen