Fromm, en tanınmış ve en kalıcı kitabı haline gelen Sevme Sanatı'nda, öz sevgi ve bencillik arasındaki ayrım üzerinde fikirlerini sunmuş; bu fikirler onun psikoloji alanına yaptığı en büyük katkılardan biri olarak görülmüştür.
Sevmek bir sanat mıdır, sevgi kuramı, sevgi ve çağdaş batı toplumunda sevginin yozlaştırılması, sevginin uygulanması bölümlerinden oluşan kitap son kısımda yazar ve kitap hakkında ek bilgi veriyor.
Fromm, sevgiyi, "insanın varoluş sorununa tek aklı başında ve tatmin edici cevap" olarak nitelendirmiştir. Fromm'un buradaki kastı yalnızca romantik sevgi ya da aşk değil, her yönüyle sevgidir. "Sevgi öncelikle belirli bir insanla yaşanan bir ilişki değildir,” der Fromm. "O, bir insanın, tek bir sevgi 'nesnesiyle' değil, tüm dünyayla bağlantıda oluşunu belirleyen bir tutum, bir karakter yönelimidir."
Fromm bize açlığını çektiğimiz şeyin sevgi olduğunu söylüyor. Her yıl sevgi üzerine düzinelerce kitap yayımlanıyor fakat hiçbiri Fromm'unki gibi otuz dört dile çevrilmiyor. Bu durum aslında insanın sevgiye ne kadar aç olduğunu gösteriyor.
Sevmek çok özel bir duygu, öyle ki sahibini de özel kılar. Hakiki olan ise Allah sevgisi. Bir kalpte O'nun sevgisi olmadığı müddetçe orada fuzuli sevgilerin oluşması kaçınılmazdır. Özetle; sevenin kalbinde ilk sırada O olmalı, sevilenin de..