Yenilikçi Müslüman Düşünürler Dizisi 5

Şeyh Bedreddin

Recep İhsan Eliaçık
Şeyh Bedreddin Serez çarşısında çıplak olarak asıldığında elli altı yaşındaydı. Hanedan soyundan gelen Bedreddin, çok iyi eğitim almış, Osmanlı’da kazaskerlik görevinde bulunmuş, Mısır’da şehzadelere ders vermiş döneminin saygın bir düşünürü ve âlimiydi. Osmanlı’nın zulmünden, kadıların rüşvetçiliğinden, din istismarından, aşırı vergilerden bıkıp usanmış, yaka silkmiş olan her inançtan insan, küçük birimler halinde birlikte yaşamayı, beraber üretmeyi ve paylaşmayı savunan Bedreddin’in etrafında toplanmış ve isyana katılmıştır. Şeyh Bedreddin adeta önderini bekleyen bir isyanı başlatmıştır. Bu isyanda Müslümanlar ve gayrimüslimler, Aleviler, Sünniler, Kalenderiler, farklı din ve mezheplerden on bin kişi bir araya gelerek Osmanlı ordusuyla savaşmış, sekiz bin kişi başı kesilerek öldürülmüştür. Şeyh Bedreddin’in dönemin egemeni olan padişahı bu kadar korkutan, kitapları yakılarak, mezarının yeri beş yüzyıl gizlenerek bu topraklardan silinmek istenen fikri yoksulların toprak sahibi olması, ortaklaşmacı üretim tarzıydı. Şeyh Bedreddin’in merkezinde olduğu bu isyanın tarihi aynı zamanda yaşadığımız topraklardaki ezilenlerin, yoksulların tarihidir.
Yazar:
Recep İhsan Eliaçık
Recep İhsan Eliaçık
Editör:
Ayşegül Çakan
Ayşegül Çakan
Tahmini Okuma Süresi: 2 sa. 57 dk.Sayfa Sayısı: 104Basım Tarihi: Mayıs 2018Yayınevi: Tekin Yayınevi
ISBN: 9789944611916Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
104 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Bir Afrika atasözü şöyle der; "Aslanlar kendi tarihini yazana dek, av hikâyeleri hep avcıları övecektir." İbn Haldun der ki; "İnsan için yeğane değer emektir. Tarih, bedeviler ile hadarilerin savaşından ibarettir." Komünist Manifesto da şu cümle ile başlar; "Tarih, sınıf savaşlarından ibarettir..." Şeyh Bedreddin, İbn Haldun'un teorisini sosyal bir projeye dönüştürmek istemiş ve bir hareket dahilinde ortaya koymuştur. Yani Şeyh Bedreddin, düşüncelerini eyleme dönüştürmüş bir aktivisttir. Onun mücadelesi, ezenlere karşı ezilenlerin, saray İslâm'ına karşı halk İslâm'ının kıyama kalkışmasıdır. O Rumeli'nin Ebu Zer'i ya da Hallacı'dır. Onun mücadelesini, Allah'a ve İslâm'a karşı bir mücadele olarak görmek, onu bir kez de zihinlerde çırılçıplak asmak anlamına gelir ki bu hem ona, hem de seleflerine büyük haksızlıktır. Nitekim Emevi saltanat düzenine boyun eğmeyen büyük imam Ebu Hanife'nin, Emevi saray uleması tarafından "Deccal" olarak nitelendirildiği unutulmamalıdır. Hallac-ı Mansur'la özdeşleşen "Ene'l Hakk" ifadesinin Şeyh Bedreddin'in duruşu açısından politik bir manası vardır. Sultanların "Zillullah fi'l arz" kabul edildiği otoriter dini baskıya itirazın bir ifadesidir. "Kimse Allah'ın gölgesi, seçilmiş, imtiyazlı değildir. Bilakis Allah her yerdedir, bendedir, ondadır, yoksulun yüreğindedir, hepimiz bir ve eşitiz." denmek istenmiştir.
Şeyh Bedreddin
Şeyh BedreddinRecep İhsan Eliaçık · Tekin Yayınevi · 201844 okunma
Reklam
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.