Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şeytan Tangosu

Laszlo Krasznahorkai

Şeytan Tangosu Sözleri ve Alıntıları

Şeytan Tangosu sözleri ve alıntılarını, Şeytan Tangosu kitap alıntılarını, Şeytan Tangosu en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yaşarken ölmeyi ben de istemiyorum.. Ansızın dilinde kekremsi bir tat duyunca, ölümün geldiğini sandı. .. ..burada takılıp kaldığından beri günbegün yemeklerin tadına odaklanmıştı, çünkü biliyordu ki ölüm önce çorbalara, etlere ve duvarlara yerleşirdi; lokmaları yutmadan önce uzun uzun ağzında çevirip duruyor, önüne nadiren gelen şarabı ya da suyu ağır ağır yudumluyor ve bazı zamanlar, kaldığı su pompası binasındaki makine dairesinin güher-çileli sıvasından bir parça koparıp tadına bakmak; aromaların ve tatların düzenini bozan kuralsızlıkta İhtar’ı tanıyabilmek için karşı koyulmaz bir arzu duyuyordu; çünkü ölümün böylesi bir uyarı olduğuna ve çaresizliğe düşürücü bir mutlaklık olmadığına inanıyordu. .
Sayfa 21 - Can Yayınları 2. BaskıKitabı okudu
.. umudu asla kaybetmemeli! Son nefese kadar güvenmek gerek! .
Sayfa 229 - Can Yayınları 2. BaskıKitabı okudu
Reklam
.. yeme içmeyi, alkolü ve sigarayı gitgide bırakıp ‘arzularının bitirilmesi'ne ayırsam, her şeyin adını ve tarihini belirleyip durmanın aralıksız ıstırabı yerine susmayı yeğlesem, böylece birkaç ay ya da bir-iki hafta sonunda artık mükemmel şekilde boktan püsürden uzak bir yaşama ulaşarak ardımda ipuçları bırakmak yerine zaten öyle de böyle de telaşla çağırıp duran mutlak sessizliğin içinde işaret bile vermeden çözülüversem.. .
Sayfa 78 - Can Yayınları 2. BaskıKitabı okudu
Tıpkı bir ağıla doğar gibi doğduk bu dört bir yanı çevrili dünyaya ve tıpkı kendi pisliğinde ağnayan domuzlar gibi en sonunda besleyici memeler etrafındaki itiş kakışın, yem teknesine çıkan çamurun içindeki bitmez tükenmez yakın dövüşün ya da günbatımında uyuyacak yer için tepişmenin nedenini biz de bilmiyoruz.. .
Sayfa 174 - Can Yayınları 2. BaskıKitabı okudu
"Bunlar daha hâlâ aynı yerde, o aynı kir pas içindeki taburede oturur, akşamları acı biber soslu patates tıkınırlar ve neler olup bittiğini de anlamazlar. Kuşkuyla birbirlerini izleyip sessizlikte dolu dolu geğirir ve beklerler. Metanetle ve pes etmeden bekler ve kendilerini açıkça dolandırdıklarını düşünürler. Domuz kesilirken, olur da kendilerine de bir lokmacık düşer mi, diye sinen kediler gibi yere yapışarak beklerler. Bunlar, eskiden efendileri başına kurşun sıkarak canına kıymış şato hizmetçileri gibidir, şimdi hepsi birden cesedin çevresinde öylesine eli kolu bağlı ve beceriksizce aylaklık ediyorlar..." "Bırak nağme yapmayı, patron, yoksa geliyor sana şamar!.." Petrina arkadaşının sesini kesmeyi deniyor ve guruldayan midesine bastırıyordu. Gel gör ki Irimiás hiç kulak asmadı, kendini iyice kaptırmıştı. "Sahibini yitirmiş köledir bunlar ama gurur, saygınlık ve cesaret olmadan da edemezler. İçlerindeki ruhu canlı tutan budur, hatta bütün olanların kendilerinden kaynaklanmayıp yalnızca onların gölgesinde yaşamayı sevdiklerini, o küt kafalarının derinliklerinde duyumsadıkları halde böyledir bu..."
Sayfa 59 - 60 Can YayınlarıKitabı okudu
... kendisini her şey hissediyor, bir tek özgür hissetmiyordu. .
Sayfa 223 - Can Yayınları 2. BaskıKitabı okudu
Reklam
Binanın köşesinden döndü, işemek için çıplak bir akasya ağacının dibinde durdu, arada gökyüzüne bakınca kendisini dehşet verici biçimde küçük ve çaresiz hissetti ve sidik, içinden bitmek tükenmek bilmez bir şekilde, erkeksi bir kuvvetle şırıldadıktan sonra üstüne gene hüzün çöktü. Üzerindeki göğü yılmaz bir şekilde gözleriyle taradı ve sonsuza kadar tepelerine gerilmiş olan gök kubbenin, "burada her şeyin yazılı bir sonu var" düsturuna göre kendileri için bir yerlerde -ne kadar uzak olursa da olsun- gene de sonunun geleceğini düşündü."
Sayfa 174 - Can YayınlarıKitabı okudu
Her şey bağımlılık ve zamansız, yaban bir salınmanın zorlamasıyla bomboş ve anlamsızca işliyor ve bizleri duyularımızın daimi başarısızlıkları değil, kendimizi sefaletin oyuklarından çırpınıp çıkarabileceğimize dair o aralıksız inançla sırf hayal gücümüz ayartıyor. Kaçış yok .. .
Sayfa 264 - Can Yayınları 2. BaskıKitabı okudu
.. kendilerini neyin beklediğini bile tahmin etmeksizin kör dünyaya adeta öylesine hedefsizce, kararsızlık içinde son sürat dalıyorlarmışçasına panik içinde kaçıyor gibiydiler... Tıpkı çiftliği neden bu kadar büyük bir aceleyle terk etmeleri gerektiği konusunun kendisi için tamemen karanlığa mahkum olduğu gibi, ..
Sayfa 291 - Can Yayınları 2. BaskıKitabı okudu
kahpe hayat Zamanın, yüz hatlarını ileride tıpkı şimdi kendisinin camın üzerinde dağılıp aktığı gibi silip geçeceğini hissetti; utanç, gurur ve korkunun birbiri üstüne yerleşmiş katmanları, ışın gibi üzerine doğru hareketlendiği anda, bir çeşit büyük, yabancı zavallılık..
Sayfa 24 - Can Yayınları 2. BaskıKitabı okudu
199 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.