Dünya Meyhanesi'nde dans ederek ellerinde kadehlerle gelen üç garson vardı; gözlerinde ve dudaklarında insanın hoşlanmadığı gizli,alaycı gülümsemeler olurdu...
İçlerinden ilk gelen garson çocuktu; beş yaşında küçük bir çocuk...Onu Aşk diye çağırıyorlardı.İkincileri yetişkin bir erkekti; kırk yaşında bir adam... Onu da Şeytan diye adlandırıyorlardı.
Üçüncüye gelince onun yaşı yoktu,Ölüm diye bilinirdi ve Ölüm bu meyhanenin barmeniydi.
İnsanların alıştıkları hülyalara sarılmaları kesinlikle bütün gerçeklerden daha kuvvetlidir. hayret doğrusu! kendi kendimi yerle bir edemeyeceğimi düşünmek ne delilik! evet bu, yazarların mahrum bırakıldıkları nimetlerden biridir.
- "Ayyaş ve karısı" masalını hatırlıyor musun ? Sevgilisine vermek için karısının mücevherlerini çalmıştı hani,sonra da karısına vermek için sevgilisinin mücehverlerini çaldı.
-Peki sevgilisi kimdi ?
-Karısı !