Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sezai Karakoç Sözleri ve Alıntıları

Sezai Karakoç sözleri ve alıntılarını, Sezai Karakoç kitap alıntılarını, Sezai Karakoç en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ah! Taş olsak, toprak olsak; denecek çağ geldi; (...) Zekeriya saklayan ağaç yok, ortasından biçilmek için bile. Gürül gürül kapılarını örttü mucize.
Sayfa 279 - Kültür Ve Turizm Bakanlığı Yayınları
Yazarın, sanat ve edebiyat anlayışını ortaya koyan bir diğer kavram "gelenek"tir. "Aslında yeni olmak, 'eski'nin sırrını bulmaktır" diyor, Sezai Karakoç. Böylece, yeniliğin, buluşun, farklı biçim arayışlarının vazgeçilmez paydası olarak geleneği işaret etmiş oluyor.
Sayfa 139 - Kültür Ve Turizm Bakanlığı Yayınları, İsmet Emre
Reklam
Her şey havada döner durur Sonunda Tanrı varlığında yok olur Ruh hürdür vücut esir Ruh baldır beden zehir
Sayfa 182 - Kültür Ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Sezai Karakoç
Karakoç, Kays'ın Leylâ'ya sevgisinin derecesini, Kays gecelerden bile kıskanıyordu O'nu Gece ki koynuna alıyordu O'nu
Sayfa 171 - Kültür Ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Ramazan Kaplan
Bütün kültürlerin başarısı, dünyanın yer altı ve yer üstü kaynaklarını ürün, hizmet ve bilgi üretimine dönüştürebilme güç ve yeteneğinden kaynaklanır. Kültür seviyesi düşük ülkelerin, üretim seviyesinin yüksek olması beklenemez. Çünkü Karakoç'un vurguladığı gibi " Hafif kültürle ağır sanayi olmaz."
Sayfa 95 - Kültür Ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Nazif Gürdoğan
"... 20. yüzyılda İslam ülkelerinde de Batı tipi (milet) üretilmek istendi. O yüzden suni devletler ve devletçikler doğdu. Bugün İslam dünyasını kıvrandıran buhranın temelinde, kendi büyük millet ve medeniyetimize bağlı millet anlayışını kaybedip yerine bu irili ufaklı suni ve taklit işi Millet denemelerinin konmasında yatar. Aydınlar, gerçek millet kavramı bilincine varmadıkça bir çıkış yolu da bulunamayacaktır İslam ülkeleri için."
Sayfa 60 - Kültür Ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Sezai Karakoç
Reklam
Şehrin insanları tabii olandan son derece uzaklaşmış ve yapay kurallarla yönetilmektedir. Kanunları bile değersizleştirilmiş, tabii hukuktan uzaklaştırılmıştır. Şair bu eleştirisini Hızır'ın dilinden şöyle ifade eder: Kanunlarını kâğıtlara yazmışlar Benim anılarım gibi Taşa, kayaya, su çizgisine Gök kıyısına, çiçek duvarına değil
Sayfa 237 - Kültür Ve Turizm Bakanlığı Yayınları
"Medeniyet, kültür esasına dayanır. Bir toplum, bir kültür üretir. O kültürden bir medeniyet doğar. O medeniyetten bir millet. O milletten bir devlet doğar." (...) "Her şeyden önce, şu gerçeği öğrenmemiz lâzımdır ki, millet bir medeniyet mefhumuna dayanır, medeniyet üzerine kurulur. Medeniyet bir kaide ise, millet onun üzerine oturtulan bir âbidedir."
Sayfa 70 - Kültür Ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Sezai Karakoç
Taha bir kez daha Hz. İsa'yı var eden kudreti, Hz. İbrahim'i yakmayan ateşin mucizesini düşünmeye başlar. "Kerpiç evler arasında yürürken Taha İsa'yı düşünüyordu bir kez daha Ateşe söz geçiren neydi İbrahim'in etinde kemiğinde"
Sayfa 350 - Kültür Ve Turizm Bakanlığı Yayınları
Çöl meczubu bir mecnundu o Sıyrılmıştı bir kez daha Bağlardan kayıtlardan akitlerden Vücudu sıkan ruh bunaltan iplerden
Sayfa 206 - Kültür Ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Sezai Karakoç
34 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.