Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sezai Karakoç Sözleri ve Alıntıları

Sezai Karakoç sözleri ve alıntılarını, Sezai Karakoç kitap alıntılarını, Sezai Karakoç en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ne ayağım uydu,ne kafam uydu..Belli ben bu çağın yabancısıyım..
Yurdunu sevenlerin Gözlerini kimse bağlayamaz At üstünde can verirler (...)
Sayfa 263 - Kültür Ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Sezai Karakoç
Reklam
Doğumla ölümün böylesine barıştığı Görülmemiş masallarda bile belki Bir ders, meleklerdeki bilgi Bir konuşma, kuş dili Bir gülümseme, çiçeklerin ürpermesi Bir ağlayış, ta göğüsteki Kemiğin eriyişi İçe akan göz yaşları Kan damlaları Bir savaş, zafer saymak yenilmeyi Ne ileri gidilebilir Ne geri dönülebilir Bir yürüyüş, çölün en derin yeteneği Ne mutlu size, anılacaksınız Yeryüzü zaman yüzünde Kurumuş bir yemişe dönünceye kadar Batıncaya kadar insanlığın alın yazısı güneşi Ama ne yazık size, siz çekeceksiniz Belki bütün insanlığın Çekmesi gereken çileyi (...) Bir öykü dinlettiniz Yakıcı güneşten daha yakıcı belki Mısralarında karşılaşılan kimi motifler, kolaylıkla bize Leylâ ve Mecnun arasındaki aşkın ayrıntılarını hatırlatır. Bu bölümde anlatılanların başka bir işlevi de Leylâ ve Mecnun hikâyesinin, insanlığın geleceği içinde bir müjde olarak kullanılmasıdır. Bu aşk dolayısıyla ve biraz da bu aşkla harmanlanmış, iç içe geçmiş ve kimi zaman farkedilmesi güçlük gösteren anlatımlarda, insanlığı bekleyen mutlu bir geleceğe övgü vardır.
Sayfa 165 - Kültür Ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Ramazan Kaplan
"Bal" şiirinde, alegori yoluyla yine şairden ve şiirden bahsedilmektedir. Arı, şair; bal da şiirdir. Şairin şiirini yazması aşaması, arının balı oluşturma aşamasıyla anlatılır. “Arı, bir avuç altın tozunu alıp çiçeklerden Döğerek elmas elleriyle gümüş havanlarda Ağda gibi katarak gönlündeki şekerden Ruhunu damla damla biriktirir tan rengi kovanlarda"
Sayfa 334 - Kültür Ve Turizm Bakanlığı Yayınları
Bir ilgi var ölenle bulut Doğanla güneş arasında
Sayfa 88 - Kültür Ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Sezai Karakoç
"... 20. yüzyılda İslam ülkelerinde de Batı tipi (milet) üretilmek istendi. O yüzden suni devletler ve devletçikler doğdu. Bugün İslam dünyasını kıvrandıran buhranın temelinde, kendi büyük millet ve medeniyetimize bağlı millet anlayışını kaybedip yerine bu irili ufaklı suni ve taklit işi Millet denemelerinin konmasında yatar. Aydınlar, gerçek millet kavramı bilincine varmadıkça bir çıkış yolu da bulunamayacaktır İslam ülkeleri için."
Sayfa 60 - Kültür Ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Sezai Karakoç
Reklam
Halbuki insanlığın problemi sadece eylem bozukluğundan ibaret değil. İnsanoğlu, inançlarından başlayarak düşünce ve estetik dünyasını da yeniden gözden geçirme, yıkıntıları ayıklama, yapıyı yeni baştan kurmak zorunda.
Sayfa 206Kitabı okudu
Bize ayı böl dediler Ayı böl parçala bizi inandır dediler Buradaki "parçala" kelimesi, mucize isteyen Mekkelilerin, hırçınlığı ve gönül rahatsızlığını belirtecek ses özelliğine sahiptir. Eserde inananların da inkârcıların da bu meyandaki duyguları yansıtılmıştır.
Sayfa 155 - Kültür Ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Ebubekir Eroğlu
Şehrin insanları tabii olandan son derece uzaklaşmış ve yapay kurallarla yönetilmektedir. Kanunları bile değersizleştirilmiş, tabii hukuktan uzaklaştırılmıştır. Şair bu eleştirisini Hızır'ın dilinden şöyle ifade eder: Kanunlarını kâğıtlara yazmışlar Benim anılarım gibi Taşa, kayaya, su çizgisine Gök kıyısına, çiçek duvarına değil
Sayfa 237 - Kültür Ve Turizm Bakanlığı Yayınları
"Medeniyet, kültür esasına dayanır. Bir toplum, bir kültür üretir. O kültürden bir medeniyet doğar. O medeniyetten bir millet. O milletten bir devlet doğar." (...) "Her şeyden önce, şu gerçeği öğrenmemiz lâzımdır ki, millet bir medeniyet mefhumuna dayanır, medeniyet üzerine kurulur. Medeniyet bir kaide ise, millet onun üzerine oturtulan bir âbidedir."
Sayfa 70 - Kültür Ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Sezai Karakoç
Reklam
“Ben her taşı beş yüz yıl önce konmuş / Bir camiye tutunarak buluyorum kendimi / Bir yağmadan böyle kurtarıyorum kendimi” diyerek kendini, ben’i etrafında meydana getirmiş olduğu ontolojik güvenlik alanına çeken şair, modern tüketim merkezlerinin/kentin de dışına çıkarak mevzisini muhkemleştirmiş olmaktadır.Aynı zamanda bu güvenlik alanı Karakoç’a, insanîliğinin uzağına düşmüş, aklıyla kalbi arasına sürekli boşluklar koyup yabancılaşarak “yaşayıp giden” hayatları da işaret edeceği/açık edeceği bir imkân alanı kazandırmış olmaktadır.
Sayfa 279 - Kültür Ve Turizm Bakanlığı Yayınları, İbrahim Tüzer
" Bir şey sınırını aştı mı , zıddına dönüşür . Sevinç acıya ,sevgi nefrete ,haz ıstıraba ve nimet külfete..
Ah! Taş olsak, toprak olsak; denecek çağ geldi; (...) Zekeriya saklayan ağaç yok, ortasından biçilmek için bile. Gürül gürül kapılarını örttü mucize.
Sayfa 279 - Kültür Ve Turizm Bakanlığı Yayınları
Sezai Karakoç, oyunlarında kadının daha çok anneliğini öne çıkarır. Anneyi genellikle tek başına anmaz, bir sonraki cümleye mutlaka çocuğu yerleştirir. Çünkü kadın onda öncelikle annedir... CELAL- Kadınların genellikle akıllarında başka bir şey vardır. O yüzden dalgındırlar. SAMI- Kucaklarında gülü, ağırlığını duymaksızın taşırlar. O yüzden sık sık unuturlar kucaklarında bir şey olduğunu. AHMET- Çocukları hariç. HASAN- Evet, yalnız çocuklarının ağırlığını duyarlar ve onu çok iyi duyarlar.
Sayfa 409 - Kültür Ve Turizm Bakanlığı Yayınları
"Ölüme dikkatini yitirmiş bir uygarlık içindeyiz. Ölümün yeter bir vaiz olduğunu unutmuş bir uygarlık (...)Evet, ruh, ebediyetten ırak, günübirlikte ya­şayamaz hep(...)Ölmeden önce ölmenin yolunu araştırmak ve bunu bin bir dallı bir ağaç gibi ruhta ve top­lumda sistemleştirmek. Öldükten sonra dirilme­nin (basubadelmevtin) abstre ve konkre anlam­larına ermek ve bunu pratik yaşantının her sa­niyesinde bile gözcü ve bekçi kılmak. Ölüm dik­katini, ruhumuzun en iç niyetlerinden, en dış dav­ranışlarımıza, toplumun yığın olaylarına, uygar­lığın en geçici ve en kalıcı kuruluşlarına bir göz­cü kılmak. Sansür edici olarak değil, eğitici ola­rak."
Sayfa 318 - Kültür Ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Sezai Karakoç
34 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.