Rusya'nın derinliklerinde kaybolmuş, kasvetli, çamurlu, soğuk bir istasyon. Ve her gece geçen bir tren... Kimsenin nereden gelip nereye gittiğini, ne taşıdığını bilmediği bir tren. Bütün dünyadan soyutlanmış bu no man's land'in, seven, umut eden, hiçbir zaman gelmeyecek bir cevabı bekleyen, yavaş yavaş tükenen sakinleri...
Yeni kuşak Rus edebiyatının en parlak temsilcilerinden Yuri Buyda, bu kısa ve güçlü anlatıda bizlere Rusya'nın ve insanoğlunun trajik yazgısının muhteşem bir metaforunu sunuyor. Okuru, toprağın, demirin, kokuların, etin ve kanın somut dünyasına sokan, sarsıcı bir roman