Nasıl!..
Singer makinesi gibi tıkır tıkır işliyor tümceler.
[değil mi? ...
işte böyle, can kardeşim,
Sade yazı yazarken değil, konuşurken de
Hep çifte dikiş vuracaksın anlama!
Dikişin biri bugün için, ama
Ası l önemlisi, öbür dikiş kalacak yarına!..
"Sana baktığım gibi baktım ağaçlara, çimene;
Ağaç, bana senin baktığın gibi değil;
Ağaç bana ağaç gibi,
Çimen, bana çimen gibi baktı;
Eskisi gibi değil burası sensiz."
HAYATTA BEN EN ÇOK BABAMI SEVDİM
Hayatta ben en çok babamı sevdim.
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpı bacaklarıyla ha düştü, ha düşecek
Nasıl koşarsa ardından bir devin,
O çapkın babamı ben öyle sevdim.
Bilmezdi ki oturduğumuz semti,
Geldi mi de gidici hep, hepp acele işi!
Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi.
Atlastan bakardım nereye gitti,
Öyle öyle ezber ettim gurbeti.
Sevinçten uçardım hasta oldum mu,
40’ı geçerse ateş, çağrırlar İstanbula,
Bi helallaşmak ister elbet, diğmi, oğluyla!
Tifoyken başardım bu aşk oynunu,
Ohh dedim, göğsüne gömdüm burnumu.
En son teftişine çıkana değin
Koştururken ardından o uçmaktaki devin,
Daha başka tür aşklar, geniş sevdalar için
Açıldı nefesim, fikrim, canevim.
Hayatta ben en çok babamı sevdim.
Sen gideli hastalar oldu liman
Karantinalara girdi
Açıkta demirliyor gemiler
Tütün ardiyede kaldı
Hali duman hamallarla manavcıların
Kantarcı pişpirik oynuyor sabah akşam
Gümrükçüler balık avlıyor
Tuttukları sarıkanat
Sokaklarda çıt çıkmıyor
Sen gideli
Sağır-Dilsiz Okulunda öğretmenim ben