Sayfa Sayısına Göre Şiir Nedir? Sözleri ve Alıntıları
Sayfa Sayısına Göre Şiir Nedir? sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Şiir Nedir? kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Şiir nedir?(...) Bana bunu sormaya kim cesaret eder? Öyle görünse de, kaybolmak onun yasasıdır, yanıt dikte edilmiş görünmektedir. Şiir, ben dikteyim, ezberle beni, kopyala, gözet ve beni koru, bana bak, gözler altında dikteleşmiş durumdayım, der: ses bandı, ışık kuyruğu, yastaki şenliğin fotoğrafı...
Cevap şiirsel olmak için dikte edilir, dikte edilir ve şiirsel olduğu için kendisini bu şekilde -dikte edilmiş olarak- görür. "
Sayfa 13 - Babil Yayınları, Çeviri: Ahmet Sarı - M. Abdullah Arslan, 2002Kitabı okudu
Şiir nedir?... Bana bunu sormaya kim cesaret eder?... Cevap şiirsel olmak için dikte edilir, dikte edilir ve şiirsel olduğu için kendisini bu şekilde -dikte edilmiş olarak- görür.
Şiir, ben dikteyim, ezberle beni(apprends moi par coeur), kopyala, gözet ve beni koru, bana bak, gözler altında dikteleşmiş durumdayım, der: ses bandı, wake*, ışık kuyruğu, yastaki şenliğin fotoğrafı…
" Şiirin bir yetisi olarak anlatabileceğin bir fabl, simgesel bir öyküdür. Birisi sana, senin için, senden, senin hakkında yazıyor. Hayır, sana yöneltilmiş, sana bırakılmış, sana emanet edilmiş bir belirti düzenlemeye eşlik eder; gerçekte seni oluşturur ve sana senin kaynağı verir, seni yaratan ve sana bir yer, kalacağın bir yer veren bu düzeni/e kurar/uyar. Beni yok et, ya da öyle davran ki benim desteğim, sana sunduğum temelim, dayanağım, dışardaki dünyada görünmez olsunlar (Bu tüm çözümlerin, tüm ayrımların aşkınlık tarihinin ayırıcı silsilesidir). Her durumda, öyle yap ki işaretin geliş yönü bundan böyle bulunamaz veya tanınamaz olsun! "
Sayfa 16 - Babil Yayınları, Çeviri: Ahmet Sarı - M. Abdullah Arslan, 2002Kitabı okudu
" Sen yüreği henüz tanımıyordun, şimdi tanımaya başladın. Bu deneyimden ve bu anlatımdan hareketle ben, yüreği öğrenen hatta yüreği icat eden, son olarak da yürek sözcüğünün ifade etmek istediği ve kendi dilimde kötüyü couer (yürek) sözcüğünden çok zor ayırabildiğim şeye şiir diyorum. "
Sayfa 18 - Babil Yayınları, Çeviri: Ahmet Sarı - M. Abdullah Arslan, 2002Kitabı okudu
Sen yüreği henüz tanımıyordun, şimdi tanımaya başladın. Bu deneyimden ve bu anlatımdan hareketle ben, yüreği öğrenen hatta yüreği icat eden, son olarak da yürek sözcüğünün ifade etmek istediği ve kendi dilimde kötüyü couer (yürek) sözcüğünden çok zor ayırabildiğim şeye 'şiir' diyorum.
Kısaca yanıtlamak gerekirse eksilti ya da seçilmiş olmak, yürek ya da kirpi. O halde belleği yitirmen, kültürü etkisiz hale getirmen, bilginin nasıl unutulduğunu bilmen, poetik kütüphaneleri kundaklaman gerekecektir. Şiirin tekliği yalnız bu koşulla vardır.
" Şiirin doğasında alıntı yoktur, başlığı yoktur, rolü yoktur, seni aşar, sen onu, o seni beklemediğiniz zaman gerçekleşir, soluğunu keser, soluk alışını sekteye uğratır, söylemi olan şiiri, hele de edebi olanı sekteye uğratır. Bu soy ağacının artık küllerinde bile. Bir anka kuşu değil, kartal da değil; çok alçak, çok küçük ve sessiz, yere yakın bir kirpi... Ne yüce, ne de bedensiz, bir müddet için belki meleksidir. "
Sayfa 21 - Babil Yayınları, Çeviri: Ahmet Sarı - M. Abdullah Arslan, 2002Kitabı okudu
Şiirin doğasında alıntı yoktur, başlığı yoktur, rolü yoktur, seni aşar, sen onu, o seni beklemediğiniz zaman gerçekleşir, soluğunu keser, soluk alışını sekteye uğratır, söylemi olan şiiri, hele de edebi olanı sekteye uğratır.
" Şiir, sivri göstergesini dışarı doğrultmak için bir yumağa dönüşebilir - dili yansıtabilir ya da şiiri dile getirebilir; bunu yaparken şiirin dayanak noktası kendi değildir, ölümü taşıyıcı olan arabalar gibi asla kendiliğinden harekete geçmez. Gerçekleşmesi, mutlak bilgiyi, öz erekliliğindeki kendinde oluşu kesintiye uğratır, bunları dolambaçlı yollara sürükler. Bu "yürek şeytanı" asla toparlanmaz, daha çok yanılır, kaybolur, yanlış yönlere sapar, (hezeyan ya da mani), kendini iyi bir şansa bırakır, ama öncelikle üzerine gelen her ne ise dağıtsın, parçalara ayırsın diye kendini ona bırakır. "
Sayfa 22 - Babil Yayınları, Çeviri: Ahmet Sarı - M. Abdullah Arslan, 2002Kitabı okudu
- Ama sen konu dışına çıkıyorsun, senin bahsettiğin şiir böylesi bir isimle hiç adlandırılmadı, hiçbir zaman böylesi bir keyfilik görmedi.
+ Bunu sen söylüyorsun bunu ispatlaman gerekiyor. Şu soruyu hatırla: “... nedir?” ‘Nedir?’ şiirin yitişinin yasını tutar-bu başka bir felakettir. Neyin böyle olduğunu, nasıl olduğunu böyle önceden haber verirken, bir soru, düz yazının doğuşunu selamlar.