"Teknoloji bile sınıra geldi ama insanlar isteklerini sınırlandırmayı beceremedi." diyor genç yazar kurgusunda. Okurken de teknolojinin nerelere gideceğini kendi öngörüleriyle yazmış. Oldukça değişik bir uzak gelecek evreni oluşturmuş. Her şeye son sınıra dayandığında sıfırlanmak ister mi peki insanlık?
.
İnsanın olduğu yerde güçlünün güçsüzü ezdiği bir yönetim biçimi ister istemez oluyor. Kurguda da yine böyle bir düzen söz konusu. Roboçipler, sahipler, dışlananlar. Ortada bir kehanet var: Kurucu uyandırılacak, yeryüzüne egemen olacak. Ancak beklenmedik olaylar olur. Roboçipler, ensesine çip takılıp köle edilenler, bebek iyesi olduklarında hemen çip taktırmaları gerekirken düzenin katı olmasının getirdiği bir yetki açığından dolayı çip takılmamış bebekleri büyütürler. Onlardan biri ise büyük bir yüreklilik göstererek sahiplerin katına çıkan Mavi'dir. Ancak onu izleyen başkaları da vardır.
.
Varlığını bilmediği bir takımın içine düşen Mavi, eğitilerek Kurucu'nun uyandırılmasını engellemeye çalışacaktır. Ancak bunca teknolojinin içinde bunu nasıl yapacak ya da yapabilecek midir? "Sadelik, en yüksek gelişmiş düzeyidir." der Da Vinci. Bakalım okuyunca siz neler düşüneceksiniz.
.
Biçemi oldukça yalın, akıcı olan kurgu ilk bette doğup, ellilerde çocukluğunu, yüzlerde gençliğini, yüz ellilerde yetişkinliğini, sonrasında ise olgunluğunu yaşıyor. Olayların çok geç başlaması biraz okuru sıksa da, anlatım tarzı başlarda genç bilim kurguya kaçsa da ikinci yarıda durum iyileşiyor. İlk betiğe göre başarılı. Yaptığım alıntıları 1K'da paylaştım.
.
Betikle esen kalın.