Sınır Kapitalizmi Gönderileri
Sınır Kapitalizmi kitaplarını, Sınır Kapitalizmi sözleri ve alıntılarını, Sınır Kapitalizmi yazarlarını, Sınır Kapitalizmi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bu çalışma Gürcistan'dan Türkiye'ye günübirlik iş gücü göçünü hem gürcü göçmen işçilerin hem de Hopa'daki göçten etkilenen yerli halkın bu süreci nasıl deneyimledikleri, gündelik yaşam pratiklerini ne şekilde düzenledikleri ve içinde bulundukları koşulları nasıl anlamlandırdıklarını araştırmak amacıyla yapılmıştır. Bu tür bir değerlendirme için çalışmada "sınır kapitalizmi" olarak tanımlanan yeni bir kavramsallaştırmaya başvurulmuştur.
Sınırın kutsal bir mekan işlevi görmesine koşut olarak göçmen işçiler sınırdan geçiş yaptıklarında bir anlamda sınır kapitalizmine iman etmiş olmaktadırlar. Bu nedenle göçmen işçiler sınır kapitalizminin dindarlarıdırlar esasında. Sınır kapitalizminin dindarları sadece göçmen işçiler değil ama aynı zamanda göçten etkilenen yerli kesimdir de
Sayfa 397 - Siyasal KitabeviKitabı okudu
Sınır kapitalizmi, sınırlar konusundaki Ulus devletçi ve küreselleşmeci yaklaşımları hem değilleyen hem de olumlayan bir boyuta sahip olup bu anlamda üçüncü bir yaklaşımı temsil etmektedir. Bu yeni yaklaşım, sınırların ortadan kalkmak ya da işlevsizleşmek yerine bilakis günümüz dünyasında daha işlevsel bir role sahip olduğuna işaret etmektedir.
Hopa, sınır kapitalizminin mekansal olarak nasıl konumlandığını göstermesi açısından önemli bir örneği teşkil etmektedir. Çünkü sınır kapitalizminin örgütlendiği yerin adıdır Hopa.
Sayfa 391Kitabı okudu
İşgücü piyasasında toplumsal cinsiyete dayalı iş bölümünün varlığı, sınır kapitalizminin yani sınıra dayalı kapitalist örgütlenmenin toplumsal cinsiyet zemininde nasıl tabakalaştığını göstermektedir. Sınır kapitalizminin söz konusu tabakalaşma yapısı içindeki erkek ve kadına yüklenen toplumsal cinsiyet rollerinin nasıl farklılaştığını göçmen kadın işçilerin çalışma koşullarındaki güçlüklerden, göçmen ve yerli kadın işçilerin farklı tabakalar içerisinde yer almasından ve daha genel olarak göçmen kadın işçilerinin işgücü piyasasındaki görünürlüğü üzerinden anlaşılmaktadır.
Sayfa 386Kitabı okudu
Sonuç
Sınır, hem Gürcü göçmen işçiler hem de Hopa'daki göçten etkilenen toplumsal kesimler açısından bakıldığında ekonomik fırsatlar sunan bir kaynak, geçim kapısı, kârı maksimize etmeyi amaçlayan bir araç olarak görülürken aynı zamanda biz ve onlar, bu taraf ile o taraf, burası ile karşısı, içerisi ile dışarısı aracılığıyla ulusal kimliği muhafaza eden onu yeniden üreten karışıklığı ortadan kaldıran bir aygıt olarak da işlev görmektedir.
Sayfa 382Kitabı okudu
Hem göçmen işçiler hem de göçten etkilenenler açısından Hopa, göç, sınır ve çalışma hayatının iç içe geçtiği kentsel bir mekan işlevi görmektedir.
Sayfa 355Kitabı okudu
Hopa
Mekân ve doğa, toprak, yerellik gibi mekânın görünümleri toplumlar ve bireyler tarafından anlamlandırılarak ortak hafızanın tarihin bir parçası haline gelirler. Bu anlamlandırmanın öğeleri ne kadar çeşitli ise mekanı belirleyen etmenler de bir o kadar artar ancak mekanı oluşturan öğelerde görülen bu çeşitlilik kapitalist toplumlarda sermayenin mantığının egemenliği altındadır .
Sayfa 355Kitabı okudu
Ayşenur Kolivar'ın ifadesiyle, "Sarp Sınır Kapısı'nın açılmasının olumlu etkileri fazla uzun sürmedi. Kapı kısa sürede kadın ticaretinin yapıldığı yer haline geldi ve nataşa meselesi olarak adlandırılan olgu ortaya çıktı. Kadın ticareti giderek bavul ticaretinin önüne geçmeye ve bu kültürel karşılaşmanın niteliğini değiştirmeye başladı. kapının yeni açıldığı dönemde yaşanan insani karşılaşma yerini kadınların fahise erkeklerinde kadın taciri olarak görülmeye başladığı yeni bir evreye bıraktı karşılıklı kültürel tanıma süreci bir anda Gürcistan'dan gelenlerin aşağılandığı ve tacizlere maruz kaldığı bir ortama dönüştü."
Sayfa 326Kitabı okudu
Göçmenleri tek-tipleştirme, aslında onlar üzerinde tahakküm kurmanın, onları daha kolay bir şekilde yönetmenin ve daha da önemlisi ötekileştirmenin temel yöntemlerinden biridir. Dolayısıyla, Gürcü göçmen işçiler, Hopa'daki yerli halkın önemli bir kesimince ötekileştirilmeye maruz bırakılmaktadır.
Sayfa 321Kitabı okudu