Göç süreciyle birlikte farklı dillere sahip insan toplulukları birbirlerinden etkilenmektedir ancak söz konusu etkileşimin yönü ve boyutu, göçün şekline ve nedenlerine bağlı olarak değişmektedir.
Bu çalışma Gürcistan'dan Türkiye'ye günübirlik iş gücü göçünü hem gürcü göçmen işçilerin hem de Hopa'daki göçten etkilenen yerli halkın bu süreci nasıl deneyimledikleri, gündelik yaşam pratiklerini ne şekilde düzenledikleri ve içinde bulundukları koşulları nasıl anlamlandırdıklarını araştırmak amacıyla yapılmıştır. Bu tür bir değerlendirme için çalışmada "sınır kapitalizmi" olarak tanımlanan yeni bir kavramsallaştırmaya başvurulmuştur.