Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Siperlerdeydik (1914-1918)

Jacques Tardi

Siperlerdeydik (1914-1918) Gönderileri

Siperlerdeydik (1914-1918) kitaplarını, Siperlerdeydik (1914-1918) sözleri ve alıntılarını, Siperlerdeydik (1914-1918) yazarlarını, Siperlerdeydik (1914-1918) yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çömezin teki olduğu her halinden belliydi. Suratı sivilceli, ağzı süt kokacak yaştaydı. Bu çocuğun yeri burası değildi. O anasının yanında kalaydı, ben de bir meyhanede demleneydim daha iyi olurdu. Hatta nihayetinde kadeh bile tokuşturabilirdik. Gel gelelim öyle olmadı, ikimizin eline birer tüfek sıkıştırıldıktan sonra bu cinayetlerin yaşanması kaçınılmazdı. Olan biten bundan ibaret!
Reklam
Ruslar gidiyor. Artık savaşmak istemiyorlar. Dış dünyayla ilişkilerinin kesilip kapatıldıkları, orta Fransa kenti Courtine'deki kampa "Savaşa Son" yazıp asmışlar. Çar alaşağı edilmiş, devrim için evlerine dönme arzusundalar. Fransa'daki 16.000 Rus askerine komutanları söz geçiremiyor. Kurşuna diziliyor, kamplara kapatılıyorlar. Kaç kişi? Sansür! En sonunda tahliye ediliyorlar.
"Savaş ve ölümün hayatımızdan çaldığı bu zamana yazık. Oysa yoksul da olsak birlikte mutlu yaşayabilirdik. Belki de bizler yoksul olduğumuz için payımıza savaş düşüyor. Bir görsen Pierre, ne zengin kızları var Paris'te, savaş onların semtine nedense uğramıyor. Ne büyük haksızlık bu. İkimizse ne Almanların ne de kimsenin kötülüğünü istemiyoruz."
İki Almanı getirmişler, biri ölüm döşeğinde diğeriyse zil takıp oynayacak, onun için savaş bitti artık. Adamı sorguya çekiyorlar. Diyecek neyi olabilir ki? Evine dönmek istediğinden başka. Bu çocuğun kayzerin gizli planlarından haberi olabilir mi? Bildiği hiçbir şey yok, tek istediği ana babasına ve Hildegard'ına kavuşmak.
Yeniden ben. Kayboldum, hangi deliğin içindeyim haberim yok.
Reklam
Hindiçinli, Fransızlar sana bütün ülkeyi gezdirdiler! Kuru bir teşekküre yol işçisi, toprak işçisi, mezar kazıcısı! 40 yıl sonra, katledilen Alman lejyonerleriyle birlikte bir toplu mezara bu sefer sen gömeceksin. Böylelikle ülkeni hürriyete kavuşturacaksın!
Sen, Atlas'tan kalkıp Artios'ya ölmeye gelen Cezayirli... Sana o kadar da müteşekkir kalmayacağız elbette. Ne de olsa sen Fransız'sın! Ancak bu çok sürmeyecek. Sen ve evladın, sizleri bağ bahçenizden, toprağınızdan süren sömürgeciyle savaşıp onu altedeceksiniz!
Senegalli, Galyalı atalarının gözlerini yaşartıyorsun, üşümüşsün ve Fransa için ölüyorsun. Peşin sıra anlatılan budalalılığın haddi hesabı yok, toprağına çöreklenmiş küçük beyaz adam seni bolca dövmeyi de ihmal etmeden, karısından uzak tutuyor. Diyorlar ki koştura koştura karnını deştirmeye gitmekten zevk alıp, mutlu oluyormuşsun; sen, sana güya iyiliğin için kendi dinini, şarabını ve verem mikrobunu dayatana minnettar, ona yardım etmekten haz duyan “koca çocuk”.
Zavallı Sih, efendilerin seni kıyımın ortasına attılar, sense memleketini düşünüyorsun.
Reklam
Birleşik Krallık tebaasından 900.000'den fazla Kanadalı, Avustralyalı, Yeni Zelandalı, Güney Afrikalı ve Hintli, İngiltere tahtının çıkarlarını korumak için öleceklerdi.
Nasıl olup da bu raddeye, bu yıkıma, bu utanca, bütün bir uygarlığın körleşmesine varmıştık?
780 km boyunca siper kazılmış cepheyi doldurmak istersek 330.000.000 m³ toprak gerekirdi. Ya maliyeti? Toplar, havan topu mermileri ve bütün malzeme yığını için? 2.500 milyar altın frank! Bu parayla Avrupa'da yaşayan herkese -Rusları saymazsak- dört odalı birer ev verilebilirdi. Ama bunlar sadece rakam!
11 il, 2907 ilçe, 485.600 hektar orman, 1.923.000 hektar tarım toprağı yanıp kül oldu! 790.040 ev ve bina, 9.332 fabrika, 58.967 km yol ve 8.333 sanat eseri yıkıldı, 71.000.000 m³ toprağa denk gelen moloz yığını!
Kaskatı kesilenler ve henüz soğumamışlar bir arada! Tuhaflık abidesi! Bütün “azametiyle" Birinci Dünya Savaşı! Şöyle ya da böyle savaşa bulaşmış 35 ülke! Yetmedi, rakam mı istiyorsun? Gelecek için “tarihi" bir muhasebe, 10.000.000 ölü! Çamura gömülüp kısalmış kaç ömür peki? Kaç tane yetim, gazi, dul? Sadece Fransa'da, üzerinde pancar verine haç biten 930 hektar askeri mezarlık? Fransa'nın bütün kayıpları 14 temmuz'da dörtlü nizamda uygun adım yürümeye kalksalar, en sonuncunun sararmış benzini görebilmemiz için altı gün, beş gece geçmesi gerekirdi...
151 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.