Sır
Alpay AsarSır Gönderileri
Sır kitaplarını, Sır sözleri ve alıntılarını, Sır yazarlarını, Sır yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Anladım ki insan; kendini bi sebebe bağlamadan yaşamalı, sebepsiz mutlu olmalı. Tıpkı bir çocuk gibi.."
"Dedim ya, olup bitmiş şeyler üzerinde düşünmek ve konuşmak kimseye faydası olmayan boş işlerdendir. Nedenleri ve sonuçları konuşalım. Aksi halde düşünceler, olmadık çıkarımlar yaparak bizleri yanlışlara götürecektir."
"Unutma ki, eğer hayallerini kovalamayı göze alamazsan, yaşayamadıklarına da üzülmeye hakkın olmaz.."
"Adına dünya denen şu şeyin üzerinde yaşadığımızı sanıyoruz, oysa dünya bizim içimizde yaşıyor da bunu fark etmiyoruz. Ta ki ölüm denen uyanma vakti geldiğinde her şeyin aslında bir hayalden ibaret olduğunu anlayacağımız o ana dek."
Sayfa 29Kitabı okudu
"Düşünmek beni yeniden dünyadaki var oluşuma bağladı.."
Sayfa 185Kitabı okudu
"İnsan, mutluluğu bir sebebe bağlıyor; o sebebi de ortadan kalkınca hayatın da anlamının kaybolduğunu fark ederek mutsuzsulaşıyor. Bu kadar basitken mutlu olmak ve yaşamak; onu zorlaştıran, toprağa gömüp üzerlerine kaleler yapan, insanın egosunun eşlik ettiği aptallığından başka bir şey değil sanırım.."
Her sıradan insan, yaşamında huzurlu ve güvenli olmak ister. Oysaki gerçek yaşam, krizlerde var olur. İnsanın aradığı huzur ve güven hisse, içinde bulunduğumuz maddi dünyanın verebileceği bir şey değildir. Çünkü dünya hayatı, mücadele gerektirir ve insan, bu mücadelenin tutuşturduğu güvensizlik ateşiyle pişer olgunlaşır. Ne zaman bir güvensizlik hissederse insan, işte o zaman daha canlı, daha uyanık olur.
Kendimizi güvende hissettiğimiz anlarda tuhaf bir aptallık, garip bir uyuşukluk halinin de üzerimize yapıştığını fark ettiniz mi? Güven duygusu, mücadele isteğinin ayaklarına bir pranga vurarak onu en karanlık zindanların en korkunç dehlizlerine hapseder. Nasıl mı?
İnsan, mücadele etmeyi bıraktığında, aslında zekasını terk eder. Ona gereksinim duymaz, çünkü zeka mücadeleyle var olur. Güvende hisseden insanın ise zekaya da ihtiyacı yoktur. Hayattı kolaylaştıran çözümlerin, büyük ve yeni fikirlerin hep bir kriz anında, ona bir çözüm bulmak üzere ortaya çıkması da bu yüzdendir.
Sayfa 179Kitabı okudu
Kaybetmekten korktuğunuz hiçbir şeyi kazanamazsınız.
Kazanmak istediğiniz şeyden korkmayın.
Sayfa 146Kitabı okudu
Tercihlerini umutların belirlesin; korkularınla ve bıkkınlıklarınla yapacağın seçimler hiçbir zaman sana aradığın huzuru getirmeyecektir. Huzur, her zaman adına ümit dediğimiz bir sis bulutunun ardında gizlenir.
Sayfa 127 - CorpusKitabı okudu
İnsanın en büyük meziyeti, öğrenmek! Tanrı, insana sınırsız bir öğrenme, yeteneği vererek, onu diğer yarattıklarına üstün kıldı. Oysa iblis, öğrenici değildir. O saf zekayı ve iradeyi temsil eder.
Zaten irade yoksa günahta sevapta işleyemezsin. Lucifer'ın o güne kadar diğer yaratılmışlara üstün kılınmasının sebebi de buydu. Ne demişti melekler Tanrıya; " Biz seni durmaksızın ululayıp dururken, sen bozgunculuk yapacak insanı mı yaratacaksın? İşte insan tam bu noktada iblise üstün kılındı.
Hem sonsuz bir öğrenme yeteneği hem de irade sahibi olmasıyla.
İşte Tanrı, yarattığı bu iki varlığı Dünya'ya sürgüne gönderirken şeytan yanında muazzam bir bilgi tecrübe ve bilgi birikimiyle, insan ise Tanrıdan öğrendiği cümlelerle geldi.
Sayfa 97Kitabı okudu
En tehlikeli canlı "İnancı, bildiğinden çok olan insandır" çünkü, bilginin yerini cehaletin ve bağnazlığın aldığı topraklarda önce akıl, sonra da insanlık ölür. İşte sırf bu yüzden, her neye inanırsan inan, onu tüm boyutu ile bilmek zorundasın. En azından bu yolda çaba sarf etmeli, emek harcamalısın. Tanrı, bizden yarattıkları vasıtasıyla onu aramamızı ve anlamamızı bekliyor. Yoksa bu kadar bilgi ve işareti neden var etsin? Bu yönde çaba harcamayan insanın, sırtında kitap sandıkları taşıyan eşekten ne farkı kalır ki?
Sayfa 50Kitabı okudu