Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sıradan Delilik Öyküleri

Charles Bukowski

En Eski Sıradan Delilik Öyküleri Sözleri ve Alıntıları

En Eski Sıradan Delilik Öyküleri sözleri ve alıntılarını, en eski Sıradan Delilik Öyküleri kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hırsızlar arasında şeref, ha? Ülkeyi güçlü tutun ki soyabilesiniz.
Savaşa inanıyor musun? diye sordu. Hayır. Savaşmaya hazır mısın? Evet. İşte gerizekalı bir sistemin birey içgüdüsü. (Siperden çıkıp vuruluncaya kadar düşman ateşine doğru yürümek gibi çılgınca bir fikir vardı kafamda.)
Reklam
"Kuma oturup suya bakardı, her şeye zor inanılırdı suya bakınca, Çin diye bir ülke olduğuna ya da ABD'ye ve Vietnam'a, bir zamanlar çocuk olduğuna, hayır, buna inanmak zor değildi, onu unutamazdı. Bir de erkeklik çağını: çalıştığı işler ve kadınlar, sonra kadınsızlık, şimdi de işsizlik. Altımışında bir berduş. Bitmiş. Bir hiç. Bir dolar yirmi sent nakit vardı cebinde. Bir haftalık kirasını ödemişti bir de. Okyanus... kadınları düşündü yine. Bir kaçı iyi davranmıştı ona. Diğerleri kurnaz, gürültücü, biraz deli ve çok zor kadınlar olmuşlardı. Odalar ve yataklar ve evler ve Noeller ve işler ve şarkılar ve hastaneler ve donukluk, donuk günler ve geceler ve anlam eksikliği ve fırsat eksikliği. Ve şimdi, altmış yılın karşılığı: bir dolar yirmi sent."
Sayfa 32
"Meslek olarak yazarlığı önerir misiniz?" diye sordu genç öğrencilerden biri. "Komik olmaya mı çalışıyorsun" diye sordum ona. "Hayır, hayır. Ciddiyim. Meslek olarak yazarlığı önerir misiniz?" "Yazmak seni seçer, sen yazmayı seçmezsin." Kesti sesini. Bir daha yumuldum şişeye, sonra sahneye çıktım.
Sonra eski Çin üzerine okuduğum bir şeyi hatırladım: "Zengin olmayı mı yeğlersin, sanatçı olmayı mı?" "Zengin olmayı çünkü sanatçılar sürekli zenginlerin ön kapılarında bekleşiyorlar."
"Nasıl taşıyacağız bu malı?" diye sordu Puro. "Yarın lastik fabrikasından yeni mal gelecek yer açmak zorundayız." " Bir bina daha kiralayın, daha fazla işçi çalıştırın. Aynı insanları ölümüne çalıştırıyorsunuz. Beyinlerine zarar veriyorsunuz. Nerede olduklarının farkında bile değiller artık, BAK şunlara! Şu zavallılara bir bak." "İyi adamlar bunlar," dedi Puro. "Elbette. Maaşlarının yarısı vergiye, diğer yarısı da yeni arabalara, renkli televizyonlara, aptal karılarına ve dört beş farklı sigorta poliçesine gidiyor."
Reklam
Ruhundan artan fazla bir şey kalmamışsa ve bunun farkındaysan biraz ruhun vardır yine de.
Sayfa 107Kitabı okudu
"Bu arada sefilhaneler toplumun ıskartaya çıkardığı sefillerden geçilmiyor; yoksullar doktor yokluğundan düşkünler koğuşunda ölüyorlar. Cezaevleri öylesine dolu ki mahkumlar yerlerde yatıyorlar. İnsanları satranç piyonları gibi kullanan toplum yüzünden akıl hastanelerinde boş yatak yok... Bir aydın ya da yazar olarak kendi kıçın kapanda değilken bu hoşlukları gözlemlemek pek memnuniyet verici. Aydın ve yazarların sorunu bu- kendi rahatları ve kendi acıları dışında fazla bir şey hissedemiyorlar. Ki doğal ama boktan."
Sayfa 121Kitabı okudu
İntihara meyilliydim, zaman zaman ağır bunalımlara giriyordum, kalabalığa ve özellikle de sıraya girip beklemeye tahammülüm yoktu. Ve hayatlarını sıraya girip bekleyerek geçiren bir toplum olmaya doğru gidiyorduk.
Sayfa 150Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.