Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sıradan Olanın Başkalaşımı

Arthur C. Danto

En Yeni Sıradan Olanın Başkalaşımı Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Sıradan Olanın Başkalaşımı sözleri ve alıntılarını, en yeni Sıradan Olanın Başkalaşımı kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gerçek neyse, neyden oluşuyorsa sanat yapıtı odur, geriye kalanın ne olduğuna bakmak için sanat yapıtından çıkarttığımız ve sanatın özünün burada olduğunu varsaydığımız şeydir.
Farklılıklar bedensel hareketler ve eylemler, bir insan ve bir zombi, bir tanrı ve bir idol arasındaki farklar kadar derindir.
Reklam
Eğer estetik tepki, sanatla sanat arasındaki fark gibi sabit kalırsa, aynısı bunlar için de geçerlidir. Ancak bu yanlıştır. Estetik tepkilerimiz değişkendir, çünkü tepki verdiğimiz nitelikler farklıdır.
Ancak aslında birinin estetik tepkileri, genellikle kişinin bir nesnenin ne olduğu konusundaki inanışlarının bir işlevidir. Belli bir tanımla gelindiğinde, bir nesneye ait duygusal deneyimimin farklılaşabileceği durumlar olduğu doğrudur. Onu bilmenin belli bir türe ait olması veya bu şekilde tanımlanması anlamında dikkat kesilip ilk defada görmediğim bazı özellikleri seçebilirim. Diyelim ki bir şarabın frambuaz tadında olduğu söylenmiş olsun. İlk denememde fark etmediğim bu tadı ayırt etmeyi öğrenebilirim. Yine de bu şekilde tanımlanmadan önce de sonra da tadılmak üzere oradadır; nesne bu özelliklerine böyle tanımlandıkları için erişir ne de böylece özellikleri değişir.
Komik olduğu için bir şeye veya bir eyleme gülme elbette ki başka türleri de olsa, tepki verme ile ne kastettiğimi açıklayan güzel bir örnek olur. Bundan daha önemli şeyler de vardır. Espri anlayışının olması kişinin yaşamını tamamen etkiler; kişi her şeyi trajik veya komik olarak algılamaz, hafif tarafından ele alır, talihsizliği şakalarıyla susturur. Bir espri anlayışı olmak demek neredeyse bir felsefesi olmak gibidir. Bunun bir benzeri estetik duyu, hatta ahlak anlayışı için de geçerlidir. Diğerlerinden herhangi biri olduğunu varsaymak için gerekçe olarak oradadır.
Sanat dünyasına emanet edilen nesnenin özellikleri, endüstriyel porselen ile birçok öğeyi paylaşır ancak bir sanat yapıtı olarak Çeşme'nin özellikleri Michelangelo'nun Julian Tomb'uyla ve Cellini'nin Great Perseus'uyla ortaklık taşır. Çeşme'yi bir sanat yapıtı yapan pisuarlarla paylaştığı ortak özellikler olsaydı, ortaya çıkan soru onu diğerlerinden farklılaştırarak bir sanat yapıtı haline getirenin ne olduğu olurdu.
Reklam
Ona göre "sanatla sanat olmayanın takdir edilmesi arasındaki tek fark takdir edişlerin farklı nesneleri olmasıdır."
Bir resim, resmi olduğu şeye ne kadar benzese de, benzediği şey bir resim dahi olsa, mantıksal olarak ayrı bir düzene ait bir varlık olmayı sürdürür.
Eğer bu doğruysa, Sokrates'in akıllı kırmızı ringa balığına karşın, bunu derhal bir ayna imgesinin bir taklit olmadığı izleyecektir; çünkü hiçbir şey (en azından bizim dünyamızda), x'in aynaya yansıyan bir imgesi olmadan, x'in bir ayna imgesi olamaz. Aslında, taklitlerin asılları andırması, ayna imgesinin aslı andırmasında da olduğu gibi, hiçbir şey tesis etmezler. Çünkü taklit, orijinaline mantıksal ya da kavramsal olarak ihtiyaç duymazken, ayna imgesi duyar. Elbette, doğa aynalar hususunda cimrice davranmıştır: Kristal toplar ya da televizyon tüpleri ya da birinin gözlerinin sihirli bir biçimde araçta maddeleştiği düş gözlüğü gibi olabilirlerdi (belki de olası dünyalar öylelerdir?). Her ne kadar Narcissus bunun suda gerçekleştiğine inanıyor da olsa. Aynaların imgelerinin olabilmesi için asıllarına ihtiyaç duyması bir hakikat de olsa ya da bu kavramsal olarak doğruysa da, üzerinde durulacak bir mevzu değil.
Mimesis, diğerinin davranışını temsil ettiğinde taklite dönüşür. Ve taklit sonuçta, bir şeye sadece benzemenin dışında, genelde mümkün bir sanatın durumunu elde eder, ayna imgesi gibi. Fakat bu neye benzediği hakkındadır, taklit gibi.
66 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.