Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şirk Sözleri ve Alıntıları

Şirk sözleri ve alıntılarını, Şirk kitap alıntılarını, Şirk en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Şirk, bir noksanlık ve kusurdur. Allah Teâlâ ise kendisini bundan tenzih etmiştir. Her kim, Allah Teâlâ'ya şirk koşarsa. Allah Teâlâ'nin kendisinden tenzih ettiği şeyi, O'na isnat etmiş olur ki bu, Allah Teâlá'ya yapılan en büyük düşmanlık, onunla inatlaşmak ve O'na en büyük karşı gelmedir.
Şirk öyle bir şeydir ki, hiç kimse bu açıdan kendisinden emin olamaz. Nice keskin zekalılar bile bundan kurtulamamışlardır. İnsanlar bir çok putlar edindiler ve onlara tapınır oldular. İbrahim Halil'in (as.) kendisi ve oğullanı adına duyduğu en büyük endişe bu idi. Ne acıdır ki, o altın çağdan sonra ümmetin çoğunluğu şirke düştü. Bir çok kabirler yaparak onlara ibadeti din haline getirdiler. Bu kabirler evsan ve esnam türünden putlar ve tapınaklar haline getirildi, Nuh kavminin putları ve Lat, Uzza, Menat gibi Araplara ait putlar gibi oldu. Bu toplumun hali putperest Araplarla diğer putperest toplumlara ne kadar da benziyor. Bunlar en çok da Uluhiyyet konusunda şirke düşüyorlar. İbrahim Halil (a.s.),kendisi ve çocukları için ciddi bir şekilde endişe duymasına sebep olan şeyi şöyle zikretmektedir: "Ibrahim şöyle demişti: "Rabbiml Bu şehri güvenli kıl. Beni ve oğullarımı putlara tapmaktan uzak tut." (İbrahim: 14/35)
Reklam
Gerçeği bilmeyen birisi, basit bir cahildir. Gerçeği bildiği halde, onun aksine inanan kimse ise zır cahildir.
Oysaki dünyanın düzene kavuşması Allah 'ın( cc) emirlerine bağlanmakla mümkündür
İbrahim ( as) putları kırıp parçalamış, müşriklere karşı şiddetli bir tavır sergilemişti .Yine de şirke düşerim diye çok korkardı ...
Kimse kendisini şirke düşme tehlikesinden emin göremez ancak bu konuda ilmi olanlar , Allah ( cc) bağlılıklarında samimi ve ihlaslı olanlar ve tevhid gerçeğini gereği gibi kavrayalar böyle bir şirke düşmekten kurtulabilir
Reklam
Kârun'un kavmi, hayata maddi açıdan baktıkları için, Kârun'un sahip olduğu malın bir benzerini temenni edip ona imrendiler ve onu büyük nasip sahibi olmakla nitelendirdiler. Nitekim günümüzdeki kâfir devletler ve onların sahip oldukları endüstriyel ve ekonomik ilerleme, işte bunun örneğidir. Bazı zayıf imanlı müslümanlar, üzerinde bulundukları küfrü ve kendilerini âhirette bekleyen kötü äkibete bakmaksızın onları takdir etmekte ve onlara hayranlıkla bakmaktadırlar. Bu yanlış bakış açısı onları, kâfirleri yüceltmeye, gönüllerinde onlara saygı duymaya, ahlâk ve kötü âdetlerinde onlara benzemeye sevketmektedir. Bu müslümanlar, ciddi olmada, güç ve kuvvet hazırlamada, buluşlar ve teknoloji alanında kâfirleri taklit etmemişlerdir.