… ,zamanın uzunluk ya da kısalığının mutlak olmadığı konusunda hiçbir kuşkum bulunmuyor. Belki on bir yıl, iki asırdan çok uzundur.
… Peki zaman mı durmuştu, yoksa kitaplar mı ve birbirinden ayırmada güçlük yaşıyoruz. Halbuki biz, bu son on bir yılımızda kaç ders kitabı değiştirmiştik; hızla eskitiyorduk. Peki zamanı mı kendimizi mi; yine birbirinden ayıramıyoruz.
Zamanın hızını, eskitme hızımızdan çok ayrı düşünemiyoruz. Başka imkanımız yoktur, demek istiyorum.