Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Sis Dağının Çocukları

Harun Özdemir

Sis Dağının Çocukları Sözleri ve Alıntıları

Sis Dağının Çocukları sözleri ve alıntılarını, Sis Dağının Çocukları kitap alıntılarını, Sis Dağının Çocukları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ertesi gün sevinçle okula gittim. Dersleri can kulağı ile dinliyordum. Zaman geçip gidiyordu. Birinci sınıf harf öğrenme, sayı sayma derken günler akıp gitmiş, yaz tatili bile gelmişti.
... Top olmadığı zamanlarda çelik çomak oynanırdı. çöten, körebe, kolçak atma, saklambaç, yakartop, daire, beş taş, tek ayakla adam yakalamak da başlıca oyunlardandı.
Reklam
_ Çocukları küçükten işe alıştırmak lazım, Ağaç yaşken eğilir derler. Devamlı bir işle meşgul etmeli. Der, annelere, babalara, komşulara nasihat verirdi.
... Anacığım her zaman bize tembih ederdi. _Oğlum kimseye uyup kavga etmeyin. Kavga edip benim yanıma gelirseniz ben de sizi odunla döverim. Babanız gelince de sizi şikayet eder ona söylerim. Kimsenin bahçesine girip bir şey almayın. Sahipli olan meyve ağaçlarına çıkmayın. Sığırları başkalarına ait olan otlaklardan otlatmayın. Başkalarının ekilİi bahçelerini çiğnetmeyin. Kendinizden büyükleri dinleyin.
...Belki de bir ağaç yetiştirir gibi nasıl geliştiğimizi izliyor veya gelişimize katkı yapmak istiyordu.
... İlk defa bir pantolon diktirip giyinmiştim. Benden büyük abimler olduğu için, onlara küçük gelenler bana kalıyor, abimlerin eskittiği yırtık yamalı pantolonları hep ben giyiyordum. Benim pantolon o kadar hoşuma gitmişti ki koşarak eve gittim. Evde abimlere pantolonumu göstermek için sabırsızlanıyordum. Akşam üzeri abimler eve geldi.
Reklam
... Birçoğunun babası o yıllarda gurbete çıkmış, büyük şehirlere para kazanmak için gitmişti. Onlar da biraz para biriktirip köylerine, ailelerine ve çocuklarının yanlarına döneceklerdi.
... Çok küçük yaşlardan itibaren mğretmenlerle güzel ilişkiler kurmuştuk. Onları çok önemli bildiğimiz için ne konuşurlarsa can kulağı ile dinliyorduk. Başka şeyleri görmüş olduklarından anlattıkları katta binalar yaşam şekilleri bizim hayal bile edemeyeceğimiz şeylerdi.
Bölgenin insanları zor şartlar altında yaşam mücadelesi veriyordu. Doğal ve hayatın her zorluğu ile baş etmeyi öğrenmişlerdi. Bu mücadeleyi imece usulü çalışmaya ve yardımlaşmaya borçluydular. Zorluklar içinde mutlu yaşamayı kendi oyunlarını ve oyuncaklarını üretmeyi başarmışlardı. Kültürel birikimleri olan giyim, kuşam, folklor ve eğlenceleri ile inançları, ibadetleri, kültürel birikim ve yaşam şekillerini bir ahenk, uyum içinde yaşamayı başarmışlardı.