Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

hiçliğin ve mülkiyetsizliğin öyküleri...

Siyah

Uğur Özakıncı

En Eski Siyah Gönderileri

En Eski Siyah kitaplarını, en eski Siyah sözleri ve alıntılarını, en eski Siyah yazarlarını, en eski Siyah yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Uğur Özakıncı
Bu benim son hayatımdı. Bu, bütün uyumlulukların içinde, bir ısırganotu gibi, herkesle ve her şeyle uyumsuz kalmak, başka türlü olamamak, başka biçimde yaşayamamaktı. Bu, acı çekmekti. Bu, artık ağlayamamak, artık konuşamamak, artık tat alamamak, duyamamak, doyamamak ve ölememekti. Bu, sadece karanlıkta sevişmekti.
167 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Uğur Özakıncı'nın okuduğum ilk kitabıdır Siyah.Bu nedenle kendine özgü yazım tarzını, hayatından kesitleri samimi bir dille anlatışını ilk bu kitapla keşfettim.Diğer öykü kitaplarından da aynı ölçüde keyif aldım ve kalemine bağlandım.Keşke aramızdan bu kadar erken ayrılıp bizi o güzel öykülerinden ve eşyalarıyla olan tatlı atışmalarından mahrum bırakmasaydı…
Siyah
SiyahUğur Özakıncı · Can Yayınları · 200326 okunma
Reklam
Buz üstüne
Buz üstüne yazılar yazdım. Camların buğusuna, denizin kumsalına, alnımı yalayan rüzgara. Buz eriyecek, cam silinecek, kumsal yıkanacak ve rüzgar duracak da olsa; buzun ömrü, buğunun direnci, kumsalın büyüsü ve rüzgarın hızı kadar yaşayabilmek içindi. Bu yüzden her söze esirgeyen ve bağışlayan aşkın adıyla başladım. Belki de bu yüzden hiçbir kadın bağışlamadı beni. Hiçbir çocuk babalığımı, hiçbir baba çocukluğumu kabul etmedi. 
Uğur Özakıncı
bütün denizlerde boğuldum. bütün ateşlerde yandım. bütün akıl hastanelerinde yattım. dur durak bilmeyen bir kâşif gibi, uzun yollar boyunca yorgun ve terli, suskun ve bilge, aykırı ve sıradan, ölümcül ve doğurgan; aşkla tutkuyu, sadakatle ihaneti, hayatla ölümü, alçaklıkla erdemi, namusla namussuzluğu, yalanla doğruyu hep bir arada gördüm. işte bu yüzden, ne zaman sevişmek gelse aklıma, içime kan parçaları tükürdüm ve sonunda kendimi çaldım tanrıdan. çakmak taşları gibi sözcükleri çarpa çarpa, belki yakacağım bu mektubu da... hangi aynaya baksam, en usta aynacıların döktüğü bütün sırları deliyor suretim ve artık hiçbir şiire inanmıyorum. hiçbir yerden geliyorum ben ve hiçbir yere gidiyorum...
kaç aynanın sırrını eskittiyse suretim yeter.işte mıhladım bütün lehçelerimi ağzıma.dudaklarıma tuzlu şarkılar kuşanıyorum.hangi kıyıya vurursam oraya gömün beni.ben deniz olmaya gidiyorum.
Sayfa 94 - Can yayıneviKitabı okuyor
27 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.