"İstemez olur muyum eskisi gibi sevebilmeyi, âşık olabilmeyi, kahkahalarla gülebilmeyi? Eskisi gibi zengin bir hayal dünyam olsun, geleceğe ilişkin tasarılarım, umutlarım olsun istemez miyim? Muhtelemen içimin derinliklerinde hâlâ aynı insanım. Ama yaşla yüzüme yerleşen kırışıklar kalbime de yerleşti. Gerçekçi oldum."
"İşte, işte, şimdi biliyorum kendimi niçin "oraya" ait hissettiğimi! Bu, bir tür gönül borcu: Hayatımda bugüne kadar her şeyin en yalın, en "sahici" olduğu tek mekân, orasıydı. Tek derdin, yaşamak."
"Zaman bütün acıların ilacıdır, derler. Benim durumumda tersi oldu: Zaman geçtikçe, - yanan bir kor cildime yapışmışçasına,- acı, katman katman ilerledi; iç dokularım, yüreğim, ciğerim, hepsi cayır cayır yanar hale geldi."