En Eski Siyah Kuğu Gönderileri
En Eski Siyah Kuğu kitaplarını, en eski Siyah Kuğu sözleri ve alıntılarını, en eski Siyah Kuğu yazarlarını, en eski Siyah Kuğu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Zihnimizin hemen her şeyden anlam çıkarabilen, her türlü fenomene açıklamalar getirebilen ve genel olarak öngürülmezlik fikrini kabul edemeyen mükemmel bir açıklama makinesi olduğuydu. Bu olaylarının açıklanabilir bir yanı yoktu, ama zeki insanlar --olduktan sonra --(olaylar olduktan sonra) ikna edici açıklamalar getirebileceklerini düşünüyorlardı. Üstelik daha zeki olanın açıklaması kulağa daha iyi geliyordu. Daha endişe verici olan ise, tüm bu görüş ve açıklamaların mantığa uygun ve tutarlı görünmesiydi.
Sayfa 33
Bana verilen bütün "öğütleri" zihnimde canlandırdığımda, yanlızca birkaçından yaşam boyu etkilendiğimi görüyorum. Geri kalanı laftan ibaretti, çoğuna kulak asmamış olduğum için memnunum. Büyük çoğunluğu "ölçülü" ve "mantıklı" olmayı öğütlüyor, bu da Siyah Kuğu görüşü ile çelişiyordu, çünkü deneysel gerçeklik "ölçülü" değildir ve kendi versiyonu olan "mantıklılık" da alışagelmiş vasat tanımına karşılık gelmez. Tam anlamıyla deneysel olmak, gerçekliği olabildiğince aslına sadık yansıtmaktır; onurlu olmak, sıra dışı olmanın görüntüsünden ve sonuçlarından korkmamak demektir. Bir daha ki sefere biri sizi gereksiz öğütleri ile usandırdığında, ona istenmeyen (ve ahlakçı) öğütler verdiği için Korkunç İvan'ın ölüme mahkum ettiği rahibi hatırlatın. Böylesi tavsiyeler ancak kısa vadeli çözümler sunar.
Sayfa 51
Diğer bir deyişle, güven duygusu en yüksek düzeye ulaştığı anda kendisini bekleyen tehlike de doruğa ulaşmıştır.
Sayfa 67
Fakat şu da var ki yanlış olanı, doğru olandan çok daha emin bir biçimde bilirsiniz
Sayfa 86
Daha uygun bir çözüm, olayı olduğundan daha kaçınılmaz hale sokmaktır: başka türlüsü olamazdı, ardından dert yanmak beyhude. Peki, bunu nasıl yapabilirsiniz? Bir anlatıyla. Her gün, on beş dakikalarını günlük sorunlarını yazmaya ayıran hastalar, başlarına gelenden dolayı kendilerini gerçekten de daha iyi hissederler. Meydana geleceği kesin olan olayların önüne geçemediğiniz için kendinizi daha az suçlu hissedersiniz, bundan kendinizi daha az sorumlu tutarsınız. Olaylar kaçınılmaz gibi görünür.
Rastlantısallık yüklü bir meslekte çalışıyorsanız, sonradan ortaya çıkan şeylerle ilgili olarak geçmiş eylemlerinize dair sürekli fikir yürütmekten psikolojik bir tükeniş hissi yaşamanız olasıdır. Bu koşullar altında en azından bir günlük tutabilirsiniz
Sayfa 104
Sözgelimi, iki değişken birbiriyle neden sonuç ilişkisi içindeyse, bir değişkendeki sürekli bir girdinin her zaman diğerinde bir sonuç yaratacağını düşünürüz. Duygusal donanımımız doğrusal nedenselliğe göre tasarlanmıştır. Örneğin her gün çalıştığınız takdirde, calışmanızla orantılı oranda öğreneceğinizi düşünürsünüz. Bir ilerleme olmadığını hissettiğinizde, duygularınız moralinizin bozulmasına yol açacaktır. Fakat modern gerçeklik bizlere nadiren tatmin edici, doğrusal ve pozitif bir ilerleme imkanı sunar. Bir problemi bir yıl boyunca düşünüp hiçbir şey öğrenemeyebilirsiniz; fakat sonra, sonuç alamadığınız için cesaretinizi kırılmamışsa ve vazgeçmemişseniz, aklınıza bir şeyler geliverir.
Sayfa 121
Umarım bir gün bilim adamlarının ve karar makamında oturanların eskilerin hep bildikleri şeyi, yani en yüksek değerimizin saygı olduğunu fark ettiklerini görebilirim.
Sayfa 124
Yevgenia Krasnova'ya göre bir insan ancak bir kitabı, en fazla birkaç kitabı sevebilir di; bunun ötesi, bir bakıma, önüne gelenle yatmak gibi bir şeydi. Kitaplardan birer mal gibi bahsedenler samimi değildir, tıpkı çevresine çok sayıda toplayanların ilişkilerinde yüzeysel olması gibi. Sevdiğiniz roman bir dost gibidir. Tekrar tekrar okur gitgide daha iyi anlarsınız. Tıpkı bir dost gibi onu da olduğu gibi kabul eder, yargılamazsınız.
Sayfa 126
Diagoras'a birtakım resim tabletleri gösterilir; üzerlerinde, dua eden ve ardından meydana gelen gemi kazasından sağ salim kurtulan müminlerin resimleri yer almaktadır. Diagoras sorar: " peki dua edip, sonra boğulanların resmi nerede?"
Sayfa 136
Fakat genelde bir eylemin olumlu sonuçları, görülebilir olduğundan, yanlızca eyleyeni etkilerken, olumsuz sonuçlar görünmez olduğundan topluma net bir maliyet ödeterek başkalarına atfedilir
Sayfa 148