Siyasi Tarih (1789 - 2014)
Rifat UçarolSiyasi Tarih (1789 - 2014) Gönderileri
Siyasi Tarih (1789 - 2014) kitaplarını, Siyasi Tarih (1789 - 2014) sözleri ve alıntılarını, Siyasi Tarih (1789 - 2014) yazarlarını, Siyasi Tarih (1789 - 2014) yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
dış politika: iç politikanın dışarıya doğru uzanması.
Ve adalar gitti...
10 Şubat 1947 de Türkiye'nin dahil olmadığı Paris anlaşması ile İngiltere, ABD, Rusya ve Fransa 12 Adalar ve Meis adasını Yunanistana verdiler.....
Umarım bir gün tekrar bizim olur.....
Paris Barış konferansı ile dört büyük devlet (abd,ingiltere, Rusya, Fransa) oniki adayı Yunanistan'a terk etti.
Bence İsmet İNÖNÜ'nün büyük bir siyasi başarısıdır.
Bu suretle Türkiye, Almanya ve müttefiklerine savaş ilan ettikten iki ay on beş gün sonra, savaşa fiilen katılmadan, ikinci Dünya Savaşı'nı Müttefikler yanında galip devletlerden biri olarak bitirdi.
12 ada...
Ekim 1944 Türkiye oniki adayı almak isteyince; İngilizler, Hayır! Adalar işgal etmenize kesinlikle razı değiliz. Biz Savaş içindeyiz, siz ise dışındasınız, adalar bize lazım dediler.
Aslında boğazları Ruslara veriyorlar ama sonra anlaşamayıp vazgeçiyorlar
Yalta'da üç lider, bunların yanı sıra Boğazlar statüsünün Sovyetler Birliği lehine değiştirilmesine ve durumun Türkiye'ye bildirilmesine karar verdiler.
Hep İsmet İnönü adaları bilerek verdi diye kandırdılar...
İsmet paşa coğrafya bakımından küçük Asya'ya bağlı parçalar olan Akdeniz ve Ege denizindeki kıyıdan az uzaklıkta ve karasuları içinde bulunan adaların, Anadolu'nun huzuru ve güvenliği için büyük önem taşıdıklarını, bu bakımdan Türkiye'nin egemenliği altına konuşmalarının kesin olarak zorunlu olduğunu söyledi.
Din hep elden gidiyor nedense....
Derviş Vahdeti adında birisinin başında bulunduğu Volkan gazetesi ve "İttihad-ı Muhammedi Fırkası", dinin elden gittiği, ülkenin Şeriattan ayrıldığı propagandasını yapıyor ve bunu özellikle askerler arasında yaymak istiyordu.
Osmanlı'da yabancı dil bilen devlet görevlisi olmadığı için İstanbul'daki Avrupa elçileri ile Osmanlı hükümeti arasındaki ilişkiler, bu elçiliklerin emrinde çalışan Rum, Ermeni veya İstanbula yerleşmiş LEVANTEN denilen Hristiyanlar aracılığıyla yapılmaktaydı.
Osmanlı devleti diğer devletlere elçi göndermezken, tüm Avrupa devletlerinin İstanbul'da kalabalık mevcudu bulunan elçilikler mevcuttu
