Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Siyeri Farklı Okumak

Mehmet Azimli

Siyeri Farklı Okumak Gönderileri

Siyeri Farklı Okumak kitaplarını, Siyeri Farklı Okumak sözleri ve alıntılarını, Siyeri Farklı Okumak yazarlarını, Siyeri Farklı Okumak yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
528 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitap bugün özellikle ülkemiz olmak üzere islam dünyasının en önemli dezenformasyon kaynağı olan abartılı rivayet kültürüne mukabil bilimsel kaynaklara dayanan bir siyer anlayışını savunmak üzere yazılmış. Kronolojik olarak Hz.Peygamberi tanıtmak yerine klasik Peygamber algısının eksiklerine temas edilmiş. İnsanüstü, ulaşılamaz bir şahsiyet yerine gerçek manada "insan" olmak için mükemmel bir örnek teşkil eden Peygamber profili çizilmiş. Şimdi sırada bu esere reddiye olarak yazılmış Şaban Öz'ün "Farklı Siyeri Okumak" eseri var.
Siyeri Farklı Okumak
Siyeri Farklı OkumakMehmet Azimli · Ankara Okulu Yayınları · 2011210 okunma
Bu haberde anlatıldığına göre Cebrail , peygamber efendimizin kalbini Zemzem suyu ile yıkamıştır. Bu haber doğru ise, olay Zemzem suyundan uzak bir yer olan çölde cereyan etmiştir. Eğer Cebrail, beraberinde getirdiği bir su ile kalbini yıkamışsa bu suyun. Zemzem olduğu yargısına nasıl varılmaktadır? Enes'in anlattığına göre o , peygamber efendimizin göğsündeki yarık izini görmüş. Eğer bu rivayet doğru ise, aklın da kabul ettiği gibi mezkür ameliyat işini bir melek (Cebrail) yapmıştır. Meleğin yaptığı ameliyatınsa maddi izi görülmez. Muhammed Ebü Zehra, 199
Reklam
Şu nokta kesindir ki yeryüzündeki kıtlıklar ve bolluklar, bir kişinin doğumu veya ölümü nedeniyle değil , Allah'ın koyduğu yasalar çerçevesinde meydana gelir ve bu yasalar gereği , her kıtlıktan sonra bolluk yılı gelir.
Hz. Peygamber üç aylıkken ayağa kalkıp durduğu, beş aylık olunca bir yere tutunmadan yürüyebildiği, yedi aylık iken konuştuğu, her tarafa gidip geldiği, on aylık iken çocuklarla ok atabildiği , çocuklar arasında oynarken güneşten yanmaması için bulutların sadece onu gölgelediği gibi birçok abartı mevcuttur.
Hz. Peygamber'in sütkardeşleri de Abdullah b. Haris , Üneyse bt. Haris ve Şeyma bt. Haris idi. Hz. Peygamber, arada bir Mekke'ye getirilmesi dışında yaklaşık beş yıl kadar burada kaldı. Kardeşleriyle oynar. özellikle süt ablası Şeyma on unla ilgilenir, sırtın da taşırdı . Yıllar sonra Huneyn Savaşı'nda Şeyma Müslümanlara esir düştüğünde kendini ispat için sırtındaki, Hz. Peygamber'in küçükken ısırdığı yeri göstermişti .
Arabistan'da yeni doğan çocukları sütannelerine vermek, Kureyş ve diğer Arap eşrafının adetlerindendi . Bunun sebebi kadınların kocalarıyla daha rahat meşgul olmalarını ve çocukların da kırda yaşayan Araplar içinde özellikle havasının güzelliği , rutubetinin azlığı ve suyunun tatlılığı ile tanınan yerlerde yaşayan kabileler arasında sağlam vücutlu , sıkı etli, cesaretli yetişmelerini ve düzgün. pürüzsüz, konuşmayı öğrenmelerini sağlamak içindi.
Reklam
Esasen Hz. Peygamber'in üstünlüğü . kendi yetkisi ve gücünde olmayan bir özelliğe dayandırılmamalıdır. Bir şeyin bir insan için övünç kaynağı olabilmesi için bizzat iradesiyle o vücutsal özelliği kazanmış olması gerekir. Oysaki sünnetli doğma veya doğmama insanın elinde olan bir durum değildir. Dolayısıyla bunun övgüyle ilgisi yoktur. Hz. Peygamber "in değeri. fiziki yaratılışında değil, getirdiği mesajda aranmalıdır.
Sonuçta onun sünnetli ve göbeği kesik doğduğu şeklindeki rivayetlerin. problemli olması bir yana, bir erdem olarak anlatılması uygun değildir. Doğrusu onun yedinci gün sünnet edildiğidir.
Bir de meseleye erdem yönünden bakmak gerekir. Acaba sünnetli doğmak erdem midir ki Hz. Peygamber'in sünnetli doğmasından övgüyle bahsedilmektedir? Aslında bu çok da doğru değildir. Hatta İslam kültüründeki kötü ögelerden ve kıyamet alametlerinden sayılan Deccal de rivayetlere göre sünnetli ve göbeği kesiktir.
İbn Kayyım, sünnetli doğduğu rivayetini eleştirir ve bunun sahih olmadığını , ayrıca sünnetli doğan birçok kişi mevcut bulunduğundan dolayı bunun önemli bir ayrıcalık sayılamayacağını belirtir.
Reklam
Ancak bu tür rivayetlerin tersine , onun ilk isminin Kusem (185) olduğu sonradan dedesinin Muhammed ismini koyduğunu belirten rivayetler ve görüşler de mevcuttur. (185) R.V. C . Bodley, Hazreti Muhammed. çev. Osman Nebioğlu, İstanbul 1958, 41.
Hz. Peygamber. kimsenin haberinin olmadığı bir şekilde normal bir doğumla dünyaya gelmiştir. Onun doğumunda hiçbir fevkaladelik yoktur. Olsa idi, o dönemde ve sonrasında gündeme gelirdi. Doğumdan sonra Abdulmuttalib'e haber verilmiş, o da torununu alıp Kabe'deki büyük put olan Hübel'in yanına götürmüş ve dua etmiştir. (182) (182) İbn İshak. 28.
Vaizler, hikayeciler, mevlithanlar bu konuya şairane bir renk vermek istemişler ve onları takip edenler de bu beyanatları hakikatın kendisi zannetmişler ve hakiki bir rivayet mevkisine yükseltmişlerdir.
İncil'de Hz. İsa'nın doğumu ile ilgili " Kral Hirodes devrinde İsa'nın doğmasından sonra bazı yıldız bilimciler doğudan gelip Onun yıldızını gördük. ona tapınmaya geldik. " (177) ; ifadesi yer almaktadır. Yıldızların bile Hz. İsa'nın doğuşunu haber verdiği şeklindeki bu teze karşılık, Müslümanlar da Hz. Peygamber"in daha üstün olduğu şeklindeki bir antitezden hareketle bu tür rivayetleri uydurup bir peygamber yarıştırma işine girmiş olmaları ihtimali de mevcuttur . (177) Kitab-ı Mukaddes, Matta, 2
Bu anlamda hem yıldızdan haber getirenlerle irtibatı yasaklayan bir dinin mensubu oluμ hem de bu dinin peygamberini övmek adına ve onurı yüceliğini anlatmak üzere onun doğumundaki bu tür haberleri delil getirmek pek uygun görünmemektedir.
260 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.