Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yıldızın Gölgesi

Siyonizm'in Tarihi

Peter Edel

Siyonizm'in Tarihi Gönderileri

Siyonizm'in Tarihi kitaplarını, Siyonizm'in Tarihi sözleri ve alıntılarını, Siyonizm'in Tarihi yazarlarını, Siyonizm'in Tarihi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İsrail'in Hamas'la olan ilişkisi oldukça dikkat çekicidir. Hamas 'ın ortaya çıktığı İslami hareket on yıllardır İsrail hükümetleri tarafından finanse edilmektedir. Başlangıçta İslami hareket gerçek anlamda politik bir anlam ifade etmiyordu. Ancak 1967 yılındaki savaş sonrasında Müslüman örgütlerin mülteci kamplarındaki Filistinlilere sosyal destek sağlamalarıyla birlikte bu örgütlere karşı duyulan sempati artış göstermiştir. Arap birliklerinin 1973 yılında FKÖ'yü Filistinlilerin tek resmi temsilcisi olarak ataması, 'düşmanımın düşmanı dostumdur' felsefesini izleyen İsrailli liderlerin Filistinli Müslümanlardan faydalanabilmelerinin yolunu açtı.
Sayfa 345Kitabı okudu
Barış için toprak' planına karşı kustukları ofke, 1995 yılında aşırı sağcı kolonist Yigal Amir'in Rabin'i öldürmesine neden oldu. Tarihte ilk kez bir İsrail başbakanının suikaste kurban gitmesinin yanı sıra öldürme eyleminin bir Yahudi tarafından gerçekleştirilmesi de İsrail' de büyük şok etkisi yarattı. Yigal Amir, tutuklanmasının ardından suikast eylemini gerçekleştirmesinin gerekçelerini klasik Yahudiliğin iki ayrı yasası; 'din rodef' (davacı yasası) ve >din moser'e (muhbir yasası) dayandırdığını açıkladı. Sözü geçen yasalardan ilki, bir Yahudi'yi öldürme noktasına gelmiş diğer bir Yahudi'nin öldürülmesini hükmeder. 'Din moser'ise Yahudilerin işleri hakkında Yahudi olmayanlara bilgi sağlayan ve Yahudilere ait olan mal ve mülkü Yahudi olmayanlara veren Yahudi'nin öldürülmesini hükmeden yasadır.
Sayfa 342Kitabı okudu
Reklam
İsrail hükümetini güttüğü politikanın kara para aklama üzerine kurulmadığı kesindir. İşlenen finansal suçların aşırı oranı ülkedeki yasaların yetersizliğinden kaynaklanmaktadır. İsrail'de kara para aklamaya yönelik etkin yasalar bulunmamaktadır. Bankalar büyük para transferlerini kayıt altında tutmakla ve ülke sınırları içerisine giren parayı denetleme konusunda yükümlü tutulmamaktadır. Bunun dışında İsrail devletinin diğer devletlerle finansal suçları önleyici ortak kararlar altında imzası bulunmamaktadır.
Sayfa 334Kitabı okudu
İsrail hükümet birimlerinin, uyuşturucu maddelerle olan bağlantıları Amerika 'nın uyuşturucu politikasıyla örtüşmektedir. CIA, Vietnam savaşı sırasında uyuşturucu ticaretinden elde edilen kazançla illegal operasyonların finanse edilebileceğini keşfetmiştir. Daha sonraları, bu Amerikan politikası farklı ülkeleri de etki alanına çekmiştir.47 Bu da açıkça İsrail'in, ABD'nin gözü önünde Güney ve Orta Amerika'daki uyuşturucu baronlarıyla rahatlıkla 'iş çevirmesini' açıklamaktadır.
Sayfa 332Kitabı okudu
İnanmak her ne kadar güç olsa da, İsrail Devleti uyuşturucu ticaretinin merkezinde, özellikle kuzeydeki Lübnan sınırında faal olarak yer almaktadır. İştirakçiler, bir yanda İsrail ordusu, Shabak, MOSSAD ve İsrail polisi, diğer yanda Lübnanlı uyuşturucu tacirleri, Necef'teki İsrailli bedevile ve kimi (İsrailli) emekli memurlar. .. Bu makalemle bunu size kanıtlamaya çalışacağım ya da en azından uyuşturucu tacirlerinin büyük ölçekli uyuşturucu davalarını temel alarak büyük bir olasılıkla bunu kanıtlamış olacağım ... Görünen o ki uyuşturucu bağımlılığına karşı kayıtsız Şartsız savaş ilan etmiş olan İsrail devleti, gerçekte Ortadoğu'nun en büyük uyuşturucu ithalatçısı. Bir elimizle uyuşturucu kullanımını önleyip, satanları tutuklarken, ya da en azından bunun için çabalarken, diğer elimizle şırıngayı uyuşturucu bağımlısının damarına, en derine enjekte ediyoruz."
Sayfa 330Kitabı okudu
Siyonistler antikomünist şebekelere katılmaya başladıklarında, CIA gibi Anglosakson istihbarat birimlerinin içyapısı oluşturulmuştu.6 il. Dünya savaşından sonra, CIA, Nazilerin topladığı Sovyet istihbaratının yitirilmesini göze alamadı. ABD adına birçok Nazi bu istihbarat akışını sağlıyordu. CIA, Abwehr-man (III. Reich'in casusuluk örgütü yetkili subayı ç.n.) Reinhard Gehlen'in casusluk teşkilatını, antikomünist şebeke olarak atadı. Antikomünist şebekeler, Nazileri bariz bir biçimde bağışlama eğilimi içinde olduklarından böylesine bir işbirliği yadırganmıyordu. Öte yandan komünizme karşı gönüllü bir işbirliği içerinde oldukları sürece, kovuşturmaya uğramıyorlardı. Bu yeni kadrolara karşı ABD'nin bir itirazı olmadığı gibi Amerikan Yahudileri/Siyonist örgütler de bu gelişmeyi yakından takip ediyordu. Komünizmle ilişkilendirmekten duydukları korkudan ötürü, birçok eski Nazi'nin Arnerika'ya gelişine katlanmak zorunda kalıyorlardı.
Sayfa 267Kitabı okudu
Reklam
ABD' deki Hıristiyan toplumunu büyük ölçüde etkilemektedir. Shamir'in saptamaları, intikam temasının Amerikan zihniyetinde vazgeçilmez bir yer teşkil ettiği yönündedir. Bunun dışında intikam, Amerikan film endüstrisi kurulduğu günden bu yana en çok tercih edilen tema haline getirilmiştir. "Yahudilerin bu intikam saplantısı, Avrupa' dan Atlantik'in karşı kıyısı Amerika'ya yaptığı tehlikeli yolculuğu burnu bile kanamadan tamamlamıştır. Amerikan Yahudi'si Hollywood'u yaratmış, intikam Hollywood'da en çok rağbet gören tema haline gelmiştir. Bir bakıma Amerikan sineması, kolektif Yahudi bilinçaltının yansımasıdır ve Amerikan zihniyetinin oluşumundaki en önemli faktördür."
Sayfa 258Kitabı okudu
Ortodoks öğretiye göre Yahudilerin Filistin'e dönmelerinde bir sakınca yoktu ancak bir Yahudi devleti kuramaz, yerli halkı kati suretle baskı altına alarak yerlerinden edemezlerdi. İlk Siyonistlerden yaklaşık olarak 500 yıl önce, Ortodoks Yahudiler vaat edilmiş topraklara geri dönmeye başladılar. Bugün İsrail' de bu ilk göçmenler 'eski Yişuv' olarak anılmaktadır. Salt dini nedenlerle vaat edilmiş topraklara gelen bu göçmenler, bir Yahudi devleti kurma çabasına girmemişlerdir. Yerli halka saygı besledikleri gibi, Müslümanlarla bir arada barış içinde yaşamayı bilmişlerdir
Sayfa 240Kitabı okudu
Siyonistler, Filistinlilere karşı ağır baskı uygulamaya başladılar. Yüz binlerce Filistinli yaşadıkları bölgelerden sürülerek, acınacak şartlar altında mülteci kamplarında yaşamaya zorlandılar. 1948 yılında Filistin' deki halkın üçte ikisi mülteci statüsündeydi. Dönemin tarım bakanı Aharon Zisling yaşanan trajediyi, 17 Kasım 1948 tarihinde söylediği şu sözlerle paylaşıyordu: "Bütün gece uyuyamadım. Yaşanan şeylerin beni, ailemi ve burada buluna herkesi derinden yaraladığını hissettim ( ... ) Yahudilerin de artık Naziler gibi davrandığına tanık oldum ve derinden sarsıldım"
Sayfa 229Kitabı okudu
Ülke İçindeyse Siyonist dünya hareketi bir Yahudi devletinin kurulmasına hizmet etmiyormuşcasına bir görüntü sergiliyordu. Bu yüzden Ben Gurion'un iki uluslu bir devlet kurmaya yönelik ifadeleri 'taktik manevraları' olarak algılanıyordu. Aslında İsrail başbakanı 1937 yılında parti tabanına hitaben yaptığı bir konuşmada, yerli halkın ülkeden sürülmesine yönelik planlarından söz ederken 'Arap sorununun' ancak bu şekilde çözüleceğini ifade ediyordu. Bir Yahudi devleti kurmaya yönelik isteklerini açıkça dile getirdiklerinde, İngiliz hükümetinin Siyonistlerle işbirliği yapmayı reddedeceklerinin farkındaydılar.
Sayfa 226Kitabı okudu
Reklam
Antisemitizm endüstrileşen Avrupa'da ortaya çıkmıştı. Örneğin Fas'ta antisemitizme rastlayamazdınız. Avrupalı Yahudiler sömürülen bir zümreydi ve İsrail' de de bu devam etti. Siyonist hareketin gelişiyle birlikte bu topraklar da adeta Avrupa'nın bir uzantısı haline dönüştü."
Sayfa 219Kitabı okudu
Vooruitgangs Partisi ve Vlaams blok gibi hareketler, İsrail ve Yahudi cemaatlerini bırakarak, Müslümanları, yabancıları, üçüncü dünya ülkesinden gelen mültecileri hedef almaya başlamıştır. Konumları açısından bu kesim, 30'lu yıllardaki Yahudilerin konumuyla benzerlikler göstermektedir. Bu konuda da gelişmeler kaygı verici boyutlara çıkmaktadır. Bu bağlamda da soykırım; güç ve zorbalığın vardığı noktalan göstermesi açısından, alınacak önemli bir ders olduğuna işaret etmektedir.
Sayfa 210Kitabı okudu
Siyonistler, Yahudilerin yüksek ahlaki değerleri olduğuna inandıklarından, antisemitizmin bir sebep sonuç ilişkisi olduğunu anlayamıyorlar. Bunun yerine, Yahudi olmayanların, yüzyıllardır Yahudilerin üstün nitelikli ahlaklarına besledikleri düşmanca kıskançlıktan dolayı onları öldürme arzusuyla yanıp tutuştuklarına inanmaktadırlar. Bu Siyonist dogma, Yahudi nefretinin her tezahür şekli için- geçerlidir; bu bağlamda Siyonizm, klasik ve modern antisemitizm arasında bir ayrıma gitmez
Sayfa 204Kitabı okudu
"Gereksinim anında, bir liderin yerine getirilmesini talep ettiği emirlere, zorunluluk çerçevesinde itaat edilmesine ve yönergelerin uygulanmasına yönelik suçlayıcı ne ulusal ne de uluslararası bir kanun mevcut değildir" Atlantik Okyanusu'nun diğer yakasında da, Kasztner'in öldürülmesi şok etkisi yaratmıştı. Adolf Eichmann, en sadık işbirlikçilerinden olan Kasztner'in öldürülmesiyle, bir kez daha, İs raillilerin kendisini de buluncaya dek iz sürmekten vazgeçmeyeceklerini anlamıştı. Eichmann'a göre, Yahudi devleti liderleri, Kasztner'in tekrar tanık koltuğuna oturmasından duydukları endişeden dolayı ortadan kaldırılması emrini vermişlerdi.
Sayfa 192Kitabı okudu
Kudüs sulh mahkemesi, Kasztner'in davasını Gruenwald'ın aleyhinde sonuçlandırdı. Mahkemenin başında, daha sonraları Adolf Eichmann'ın davasını görecek üç yargıçtan biri olan Benjamin Halevi bulunuyordu. Halevi, Kasztner hakkındaki düşüncelerini açıkça şöyle ortaya koyuyordu: "Kasztner'in baştan çıkması çok kolaydı. Yakın zamanda vuku bulması beklenen soykırımdan 600 kişiyi kurtarması ve daha ilerisinde pazarlık yaparak başkalarının da kurtarılma olasılığını güçlendirecek fırsatlar yakalaması söz konusuydu. Ve kurtarmayı istedikleri de, Kasztner için bir anlam ifade eden, önemi olan insanlardı. Bu kişiler; ailesinin fertleri, sürdürdüğü davanın yandaşları ve Macaristan'ın önde gelen Yahudi şahsiyetleriydi ( ... ) Budapeşte'deki karısını, annesini, erkek kardeşini ve Cluj'daki üvey babasını ve geride kalan dostlarını kurtarabilme şansı vardı. Kasabalardaki ve hatta Budapeşte'deki yüksek mevki sahibi · şahsiyetleri kurtarma hevesiyle gözleri kararmıştı. "Bu kişilerin kurtarılma girişimi, hem Siyonizm 'in hem de bizzat kendisinin zaferi olacaktı ( ... ) Kasztner, Avrupalı Yahudilerin çoğunun kökünü çoktan kurutmuş olan Nazilerin yok etme makinelerinden, Yahudilerin kendi imkanlarıyla kurtulma şanslarının var olup olmadığı konusunda oldukça karamsardı. Onları kurtarabilmesi ancak Nazilerle işbirliği yapmaktan geçiyordu. O takdirde, tereddüt etmeksizin işbirliğini kabul etmesi de abes değildi. Ancak yine de Virgil'in dediği gibi; 'timeo Danaos et dona ferentes' (Yunanlılardan hediye almaktan bile korkarım). Sunulanları kabul ederek Kazstner, ruhunu şeytana satmıştır."
Sayfa 190Kitabı okudu
43 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.