Sohbetler 2
Mahmud UstaosmanoğluSohbetler 2 Gönderileri
Sohbetler 2 kitaplarını, Sohbetler 2 sözleri ve alıntılarını, Sohbetler 2 yazarlarını, Sohbetler 2 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mevlâ Tealâ mahlukatından yalnızca Rasulullah'ı (sallallahu aleyhi ve sellem) sevmiştir. Bir de, o Rasulullah'ın (sallallahu aleyhi ve sellem) nişanı kimde varsa onu sever.
Sayfa 497Kitabı okudu
Rasulullah Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) bir gün Sa'd hazretlerine (radıyallahu anh): "Sen hanımınla yabancı bir erkeği görsen ne yaparsın?" diye sorduğunda, Sa'd (radıyallahu anh): "Ben karımla yabancı bir erkeği görsem, ona kılıcımın sırtını değil ağzını vururum (yani onu öldürürüm)." dedi. Onun bu kıskançlığına herkesin şaştığını anlayan Peygamberimiz Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Sa'd'ın kıskanmasına hayret mi ediyorsunuz? Ben ondan kıskancım, Allah hepimizden daha kıskançtır."
Sayfa 463Kitabı okudu
"Ey iman edenler! Allah'ı çok zikredin, O'nu sabah-akşam tesbih edin." (Ahzab, 41-42).
"Ben, insanları ve cinleri ancak bana ibadet etsinler diye yarattım." (Zariyat, 56)
Sayfa 462Kitabı okudu
Televizyon
Televizyon seyreden bir Müslüman, Mevla Tealâ'yı sevmiyor demektir. Mevlâ Tealâ'yı seven, O'nun düşmanlarına itibar etmez, onların çirkin hâllerini seyretmez, fahiş sözlerini dinlemez.
Birisi size içinde bir damla zehir bulunan koca bir kazan süt verse ondan içer misiniz? Tabii ki içmezsiniz. Televizyonun tümü zehirdir.
Sayfa 462Kitabı okudu
İnsanların İslam'a karşı yumuşamaları için yatmadan evvel yirmi yedi ihlâs okunması emredilmişti. Bu emri yerine getiriyorsunuzdur inşaallah!
Sayfa 406Kitabı okudu
İnsanların dünyada ilk vazifesi, Allah-u Tealâ'yı bilmek ve O'na ibadet etmektir. Bu, zor bir şey değildir.
Sayfa 334Kitabı okudu
Bir hadis-i şerifte: "Her kim vakti geçinceye kadar namazı terk ederse, cehennemde seksen sene azap olunacaktır." diye buyrulmuştur.
Şu insanoğlu cehennemde seksen sene yanmayı göze alıyor da burada bol bol akan sulardan abdest alıp yumuşacık halılar üzerinde namaz kılmaya yanaşmıyor. Bu şimdi kurtuluş mudur? Elbette ki hayır! Ufak bir zahmetten kaçıp, büyük azaplara girmektir.
Sayfa 317Kitabı okudu
Demokrasi
Bazıları da: "Biz ilahi buyruklardan sıyrıldık, demokrasiyi kabul ettik." diyorlar. Yani: "Allah'tan gelen emirlerden kurtulduk, şeytanın emrine girdik" demek istiyorlar.
Sayfa 316Kitabı okudu
Kim yatsı namazından sonra hemen yatmaz ise ondan razı değilim. Birbirinize hiç çekinmeden, yatmak zamanı geldiğini söyleyebilirsiniz.
Sayfa 305Kitabı okudu
Zikrullah kolay değildir, kolay olmasını da istemeyin. Kıymetli şey zahmet ister.
Sayfa 297Kitabı okudu
En kolay sanat, sepet örmektir, lâkin onu dahi bir ustasından öğrenmeden yapamazsınız. Öyleyse tarikat ki en ince meslektir, o nasıl kendi başına yapılır!?
Sayfa 295Kitabı okudu
Eğer bin yıl dese 'Allah' bir salik,
Muradı olmasa Allah-u Malik.
Sevap asla verilmez belki halik,
İsim maksud değildir belki Malik.
Murad kıl Zat-ı Hakk'ı gel gidelim,
Cemâl-i bâ kemâle seyr idelim
(Bir salik eğer bin sene 'Allah, Allah..,' diye zikretse, fakat bu zikir ile muradı zikrin sahibi Allah-u Tealâ olmasa, kendisine asla sevap verilmez, belki helak olur yani emekleri boşa gider. Kasdolunan isim değildir, bilakis onun sahibidir...)
Sayfa 294Kitabı okudu
Büyük Şeyh Efendimiz İsmet Garibullah (kuddise sirruhu) anlatmıştır: "Bir gün Rasulullah'ın (sallallahu aleyhi ve sellem) kabr-i şeriflerinin yanındaydım, kemal-i edeple oturuyordum. Manevi bir heyet geldi, bana dediler ki: "Seni yeryüzünde ehl-i zikrin reisi seçtik". Estağfirullah! Buna lâyık değilim, dediğimde "Allah (Celle celaluhu) seni lâyık etmeye kadirdir" buyurdular.
Sayfa 294Kitabı okudu
Hadis-i şerifte Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyuruyor: "Allah-u Teala'nın 99 ismi vardır. Her kim bu isimleri sayarsa mutlaka cennete girer". "Kim o isimleri sayarsa" buyrulmasından murat, "Kim bu isimleri zikretmeye devam ederse" demektir.
Sayfa 276Kitabı okudu
Bir tarikata mensup olmadınız amma, mürşide inanıyorsunuz, onun tavsiyelerini tutuyorsunuz, sizin şeyhiniz var demektir.
Sayfa 268Kitabı okudu